Doğum sonrası dönem, doğum eylemi sona erdikten sonra başlayan ve 6 hafta süren bir dönemdir. Doğum sonrası dönemde annede meydana gelen fizyolojik değişikliklere psikolojik ve davranış değişiklikleri de eşlik eder. Bu dönemde kadınlarda görülebilen duygulanımda dalgalanma, kendini kaygılı, takıntılı, endişeli, umutsuz, çaresiz ve yalnız hissetme ve yaşamdan zevk alamama gibi belirtiler depresif durum olarak adlandırılır. Depresif durum, normal sayılan bir hüzünlülük halinden, psikotik depresyona kadar giden bir gelişim gösterebilir ve belirtileri doğumu takip eden bir yıl içinde, herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkabilir. Sebepleri arasında, doğumla birlikte anne ve babada rol tanımlamalarında değişme, eşlerin çift olmaktan daha ziyade anne, baba olmaya geçiş yapıyor olası ve bebek bakımının getirdiği psikososyal stresler ruhsal sorunların ortaya çıkmasını tetiklemektedir. Gebelik döneminde eşlerinden yeterli destek alamayan, evlilik ilişkilerinde sorunlu olan kadınlarda doğum sonrası depresyonunun ortaya çıkma riski daha yüksektir.
Doğum sonrası depresyonda alınacak önlemler ve tedavi yöntemleri:
Doğum sonrası depresyon durumu ortaya çıktığında istirahat ederek, bebek uyuduğunda uyuyarak, aile bireyleri ya da arkadaşlardan yardım alarak, her gün düzenli duş alıp giyinerek, dışarı çıkıp yürüyüş yaparak ve rahatlamak ihtiyacı duyulduğu zamanlarda çocuğu bir başkasına kısa süreli de olsa bırakarak rahatlamaya çalışılmalıdır. Ancak daha ağır depresif durum ortaya çıktığında mutlaka tıbbi değerlendirme yapılmalıdır. Depresyona neden olabilecek tıbbi durumları belirlemek için tıbbi muayene, tetkikler yapılmalıdır. Gerektiğinde psikoterapi yapılmalı, antidepresan veya antipsikotik ilaç uygulamasına başlanmalıdır. Kullanılan tüm ilaçlar anne sütüne geçtiği için çok mecbur kalınmadıkça emziren annelere hekimler tarafından ilaç tavsiye edilmez ve verilmez. Ancak gerekli olduğu takdirde, anne sütüne geçtiği halde bebekte ciddi yan etkilere neden olmayan bazı antidepresan ilaçlar kullanılabilmektedir.