Diyetisyen Salih Gürel konu hakkında bilgiler verdi.
Diyetisyenlerin uyarılarına rağmen birçok kişi kulaktan dolma bilgilerle zayıflamaya çalışıyor ve ne yazık ki bunun için karbonhidratı hayatından çıkarması gerektiğine inanıyor. Karbonhidratı hayatından çıkarmasıyla birlikte kilo verdiğini görünce yaptığının doğru olduğunu hatta bunun bilimsel bir gerçek olduğunu iddia ediyor. Oysa vücudundan atılan su kütlesi sebebiyle ilk zamanlarda kilo kaybetmesi oldukça normal olduğu halde zayıfladığını düşünerek büyük bir yanılgıya düşüyor.
Çünkü; ilk etapta kaybettiği vücut ağırlığının büyük kısmı sudan ibaret oluyor. Karbonhidratlar vücuda girdiğinde, su yoğunluğu azalırsa diye hücrelerinde bekletilen su, karbonhidratları kestiğinde artık ihtiyacı olmadığı için hücrelerinden atılıyor ve çeşitli yollarla vücudundan dışarı çıkıyor.
Böylelikle vücudundan yağ kaybı yerine su kaybetmiş oluyor. Bir süre sonra artık zayıfladığına inanması ve diyeti bitirmeye karar vermesiyle birlikte verdiği kiloları fazlasıyla yine hızlı bir şekilde geri alıyor .
Tabi bu kadarla da sınırlı değil bunun bir de sağlık boyutu var . Uzun dönemli karbonhidrat kısıtlamasının vücut ağırlığı kaybında diğer beslenme biçimlerinden daha etkin sonuçlar verebileceği gösterilmediği gibi aslında sağlık üzerinde olumsuz etkilere zemin hazırladığı görülmüştür. Yetişkin beyni günlük 140 gram glikoza ihtiyaç duyar. Yeteri kadar karbonhidrat almadığınızda vücudunuza giren glikoz miktarı sınırlanmış olur ve beyin fonksiyonlarınızın normal seyrinde çalışmaya devam etmesi kısıtlanır. Bu sebeple karbonhidratları kestiğiniz zaman karbonhidratların yokluğunda vücut enerji için yağ hücrelerini parçalar. Yağların enerji olarak yakılması sonucunda ortaya çıkan keton cisimcikleri ilk önce kanda görülür , miktarları arttıkça idrara geçmeye başlar .Enerji kaybına ve keton birikimine bağlı olarak, düşük karbonhidratlı diyetler mide bulantısı, baş ağrıları, nefes alıp vermede zorlanma , baş dönmesi, halsizlik, ağız kokusu, sık aralıklarla idrara çıkma ve sıvı kaybı gibi belirtilerle birlikte vücuttaki hassas kimyayı bozar ve tehlikeli bir durum olan diyabetik ketoasidoza neden olur.