Diş hastalıkları dünya genelinde 3,5 milyar kişiyi etkilese de, “dişçi koltuğu” büyük çoğunluğun korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Diş hekimi fobisi olanların genellikle doktor randevularından kaçındığını, ağız sağlıklarındaki bozulmanın yaşam kalitesini düşürdüğünü belirten Diş Hekimi Şahin Durmuş ise bu fobiyi yenmenin yollarını açıkladı.
Önemli bir halk sağlığı problemi olan ağız ve diş rahatsızlıkları dünya genelinde 3,5 milyar kişiyi etkilese de diş hekimi koltuğuna oturmak çoğu insan için fobi olmaya devam ediyor. Çok Disiplinli Dijital Yayıncılık Enstitüsü’nün açıkladığı verilere göre, ağız ve diş hastalıkları küresel çapta kademeli olarak artarken, yetişkinlerin %12,4’ü diş hekimine gitmek konusunda yüksek düzeyde kaygı ve korku yaşıyor. Yaklaşık %3,3’ü ciddi düzeyde anksiyete belirtileri gösterirken, çocuklarda ise bu durum %98’lere varan seviyelere ulaşıyor. Diş hekimi fobisi olanların genellikle doktor randevularından kaçındığını, dolayısıyla ağız sağlıklarındaki bozulmanın yaşam kalitesini düşürdüğünü belirten Diş Hekimi Şahin Durmuş, diş hekimi fobisini yenmenin yollarını açıkladı.
Modern diş hekimliği uygulamaları ve tedavi yöntemlerinin, bu korkunun üstesinden gelmeyi mümkün kıldığını söyleyen Dt. Şahin Durmuş, “Diş hekimi fobisi, yaygın bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bunun temelinde ise genellikle acı duyma korkusu, diş aletlerine karşı duyulan tedirginlik veya önceki olumsuz deneyimler bulunuyor. Fobiyi aşmanın yolu ise hastaların kendilerini güvende hissetmelerinden geçiyor. Bu nedenle biz de ilk muayene sürecinde her bir hastamız için konforlu bir ortam sunmaya çalışıyoruz” dedi.
“Bu korku, gelişmiş diş hekimleri uygulamalarıyla yenilebilir”
Hasta odaklı yaklaşımın yanı sıra, modern teknolojilerin kullanımının da fobinin üstesinden gelinmesine yardımcı olduğuna dikkat çeken Dt. Şahin Durmuş, “Gelişmiş dijital diş hekimliği uygulamaları, tedavi sürecini daha konforlu ve etkili hale getiriyor. 3D tarayıcılar ve dijital ölçüm sistemleri sayesinde, hastaların ağız yapısı hakkında daha doğru veriler elde edilebiliyor. Daha kısa sürede daha iyi sonuçlar alınmasının önünü açıyor” diyerek sözlerine şunları ekledi:
“Dijital diş hekimliği, mekanik ve elektriksel yöntemlerin yerine, bilgisayar tabanlı sistemler kullanarak daha doğru teşhis ve tedavi imkanı sağlıyor. Dijital diş radyografisi, konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) ve lazer floresans gibi cihaz ve uygulamalar, diş hekimlerinin hastalıkları daha iyi teşhis etmelerine ve izlemelerine yardımcı olurken, hastalara da zaman ve maliyet tasarrufu sunuyor. Ayrıca, bilgisayar destekli tasarım ve üretim (BDT/BDÜ) sayesinde diş restorasyonları tek bir ziyarette tamamlanabiliyor. Böylece, hastalar daha konforlu bir deneyim yaşıyor.”
“Sağlıklı yaşamın anahtarı, sağlıklı bir gülüştür”
Diş sağlığına özen göstermenin estetik ve fonksiyonel açıdan önemli bir rol oynadığının altını çizen Diş Hekimi Şahin Durmuş, “Güzel bir gülüş, özgüvenin ve sosyal ilişkilerin temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor. Diş hekimliği alanındaki yenilikler, hem estetik hem de dayanıklılık açısından birçok çözüm sunuyor. Örneğin Lamina, E-max ve zirkon kaplamalar, modern diş hekimliğinde tercih edilen yöntemler arasında yer alıyor” şeklinde konuşarak sözlerini şöyle sonlandırdı: “Diş hekimi fobisini yenmek, modern diş hekimliği uygulamaları ve hasta odaklı yaklaşım sayesinde artık daha kolay. Biz de daima, hastalarımızın gülüşlerini geri kazanabilmeleri için tüm yenilikleri ve tedavi yöntemlerini kullanarak, onlara güvenli bir ortam sunmayı hedefliyoruz. Çünkü sağlıklı yaşamın anahtarı, sağlıklı bir gülüştür.”