Dışarıda Yemek Yemekten Korkmayın
Arkadaşlarınızla eğlenmek için çıktığınız geceler, iş yemekleri veya davetler kilo alacağım korkusuyla kabusa mı dönüyor? Ya da ben çok sosyal biriyim diyetler hiç bana göre değil, diyet yapacak zaman yok diyenlerden misiniz? Yemek yemek hepimiz için sosyal bir araç aslında. Bu konuda kendinizi yalnız hissetmeyin. Bu kaygıları yaşayan tek siz değilsiniz, birçok insan sizinle aynı durumda. Yapılan çalışmalara göre çalışan kişilerin %80’inin günde en az bir öğününü ev dışında tükettiği görülmüş. Zorunluluktan veya sadece sevdiğiniz için evinizin dışında yemek yeme durumunuz fazla ise menü seçimlerinizi kontrol etmelisiniz. Aksi takdirde plansız menüler ve sağlıksız beslenme sonucunda artan kilo ile beraber birçok sağlık problemi yaşayabilirsiniz. Maalesef dışarıda önümüze sunulan geniş menü seçenekleri, büyük porsiyonlar, pişirme yöntemlerinde genel olarak kızartma ve kavurmanın tercih ediliyor olması da kilo problemlerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Eğer siz de önünüze gelen porsiyonları miktarına dikkat etmeden tüketen biriyseniz dışarıda yemek yerken dikkat edeceğiniz birkaç püf nokta sayesinde aşırı kilo alımından ve dengesiz beslenme düzeninden kurtulabilirsiniz.
Pişirme şekline dikkat edin!
Fazladan yağ alımını azaltmak için yemeklerinizin nasıl pişirildiğine dikkat edin. Özellikle yemek menüsünü bildiğiniz bir restorana gitmeniz yararlı olacaktır. Bu şekilde yemeğinizin türüne daha kolay karar verebilirsiniz. Ayrıca bildiğiniz bir restorana gitmek porsiyon miktarlarını ve pişirme yöntemlerini de bildiğiniz anlamına gelir. Böylece kızartma, kavurma türü pişirme yöntemlerinden kaçınabiliriz. Eğer ilk defa gittiğiniz bir restoranda yemek yiyorsanız görevliden bu konuda yardım isteyebilirsiniz. Pişirme ile ilgili yağı az kullanmaları, kızartma, kavurma yerine ızgara ya da fırında pişirmeleri gibi talimatlar verebilirsiniz.
Başlangıçlara aldanmayın.
Yoğun iş gününüzün sonuna geldiniz ve kendinizi çok aç hissediyorsunuz. Arkadaşınız ile yemek yemek için buluştunuz. Ana yemeğin gelmesini bekleyecek sabrınız olmadığı için önden hızlı bir atıştırmalık tabağı söylemeyi düşünüyorsanız, durun. Genellikle yağ ve karbonhidrattan zengin olan atıştırmalık tabakları tam bir tuzak. Kendinizi sık sık bu halde buluyorsanız işten çıkmadan önce mutlaka ceviz, badem gibi kuruyemişler veya 1 kutu ayran ile ara öğün yapın. Restoranda yemek öncesi ikram edilen ekmek-zeytinyağı ikilisini reddedin, başlangıç siparişi vermeyin. Yemeğinizin pişme süresini öğrenerek sabırlı olmaya çalışın.
Salataların sosu yemeklerden daha kalorili!
Evet yanlış okumadınız. Bazen diyeti bozmamak adına sipariş verilen özel soslarla hazırlanmış salatalar kalori bombası olabiliyor. Ana yemeğinizin yanına eşlik edecek, yeme hızınızı yavaşlatacak ve tokluk hissi sağlayacak salatanızı sossuz söyleyin. Sade gelen salatanın sosunu siz ölçülü bir şekilde ilave edin.
Ana yemeğin yanındakileri fitleştir!
Menüdeki birçok yemek içerisinden az soslu ve az yağlı bir et seçimi yaptınız. Hem lezzetli hem doyurucu olduğunu düşündüğünüz bu menüde yemeğin yanında gelen makarnalar, patates püresi veya patates kızartması ne olacak? Siparişi vermeden önce makarnayı veya patatesi sebze garnitür veya salata ile değiştirerek daha besleyici ve daha az yağlı bir seçenek oluşturabilirsiniz.
Sağlıklı içecekler yemeğinize eşlik etsin.
Günümüzde şekerli içeceklerin tüketimi bir hayli artmış görünüyor. Giderek şişmanlayan bir toplumun oluşmasında da bu içeceklerin payının büyük olduğunu söyleyebiliriz. Asitli içecekler veya hazır meyve suları yerine maden suyu, ayran veya su tüketmek gereksiz alacağınız kalorileri engelleyecektir.
Tatlı ile kapanış!
Kremasız ve kaymaksız meyve tatlıları veya dondurma en iyi tatlı seçenekleri arasındadır. Sütlü tatlılar şerbetli tatlılara göre daha besleyici ve daha az kalorili olacaktır. Porsiyonu küçük olanı seçmek veya yemekte size eşlik eden kişiyle tatlınızı paylaşmak iyi bir taktik olacaktır.