Depresyon tanımlanmış en eski ruhsal rahatsızlıklardan biridir ve keder duygusundan farklı olarak çok daha yoğun ve uzun sürelidir. Depresyon; iş, aile, sosyal yaşam gibi hayatınızın önemli alanlarında bozulmalara yol açar. DSM tanı kitabında depresyon aşağıdaki 9 belirtiden en az birinin ilk iki belirtiden olmak üzere en az beşinin iki hafta boyunca ve günün büyük bölümünde sürmesi ile tanımlanır.
- Neredeyse her gün çökkün duygudurum (üzüntü, umutsuzluk, boşlukta hissetme..)
- İlgi kaybı (etkinliklerde azalma ya da zevk alamama)
- İştah-kilo değişikliği (sebepsiz kilo verme ya da alma)
- Uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma
- Piskomotor retardasyon-ajitasyon (hareketlerde yavaşlama veya huzursuzluk)
- Halsizlik-enerji düşüklüğü
- Değersizlik ve suçluluk duyguları
- Odaklanma ve karar vermekte güçlükler
- Ölüm ve intihar düşünceleri
Depresyonu ortaya çıkaran birçok olası neden olabilir. Yaygın nedenler şunlardır;
- Aile öyküsü; ailenizde depresyon veya başka bir duygudurum bozukluğu varsa depresyon geliştirme riskiniz daha yüksektir.
- Erken çocukluk travmaları; erken çocuklukta yaşanan travmalar ileride karşılaşılan stresli durumlara tepki verme şeklinizi etkileyebilir.
- Tıbbi durumlar; kronik hastalıklar, uykusuzluk, kronik ağrı ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi bazı durumlarda depresyon geliştirme riski daha yüksektir.
- Madde kullanım bozukluğu; uyuşturucu veya alkol kötüye kullanım öyküsü depresyon riskini arttırır.
- Bunların yanında beyindeki kimyasal dengesizlikler, düşük benlik saygısı, sevilen birinin kaybı, ekonomik sorunlar, stresli yaşam olayları gibi bir çok faktör depresyon gelişiminde etkili olabilir.
Depresyon tanısı nedenlerine göre değil ortaya çıkan bulgu ve semptomlara göre konur. Depresyonu ortaya çıkaran neden ne olursa olsun, sürmesinde bilişsel ve davranışsal boyut önemli bir rol oynar. Depresyon tedavisi ile ilgili birçok farklı yaklaşım olsa da Bilişsel Davranışçı Terapi klinik çalışmalarla depresyondaki etkinliği en iyi şekilde gösterilmiş psikoterapi türüdür. Bilişsel terapinin temeli düşüncelerin, duyguların ve davranışların birbirinden etkilendiği üzerine kurulmuştur. Depresyonun bilişsel terapisi ise kişilerin düşünce süreçlerini, bozuk düşünce ve inançlarını değerlendirerek duygu ve davranış üzerinde düzenlemeler yapmayı amaçlar.
