Corona virüs salgını tüm dünyada etkisini göstermeye devam ederken, güvenli tatile ilişkin sorular da akıllarda dolaşmaya başladı. Yaz tatilleri için yapılan planlamalarda tatil rehavetine kapılıp önlemlere dikkat edilmezse endişe verici tablolarla karşılaşılabileceğinin altını çizen Uzm. Dr. M. Kadir Göktürk, önlemlerin kesinlikle esnetilmemesini söyleyerek güvenli yaz tatili için önemli ipuçları paylaşıyor.
Bu yıl Covid-19 salgını nedeniyle her ne kadar müstakil yazlık ev, çadır ve kamp, açık havada konaklama imkanı olan yayla, tekne ve karavan gibi sosyal izolasyonun korunabileceği alternatif tatil mekanları tercih edilse de salgının hala devam ettiğini akıllardan çıkartmamak gerekiyor. Tatilde de sosyal mesafe ve hijyene gerekli önemin verilmesi gerektiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. M. Kadir Göktürk sözlerini şöyle sürdürüyor; “Kalabalıktan kaçınılmalı, sosyal mesafe mutlaka ve mutlaka korunmalı; kişisel hijyen ve ortak kullanım alanlarında hijyen çok daha hassasiyetle uygulanmalı. Çünkü salgın sona ermedi ve hala aynı ciddiyetle devam ediyor.”
Yeme-içme alanlarında hijyenin sağlandığından emin olun
Tatil yapacak kişilerin konaklama ve yeme-içme mekanlarında özellikle bakanlığın getirdiği düzenlemelere uygun önlem alınıp alınmadığına dikkat edilmesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. M. Kadir Göktürk, “Ortak kullanım alanlarında yüzeylerle temas ettikten sonra mutlaka eller yıkanmalı ve dezenfekte edilmeli; sosyal mesafe kurallarına mutlaka uyulmalı ve evet sıcak havada ne kadar zorlayıcı olsa da maske kullanımında esneme olmamalı, herkes maskesini mutlaka takmalı.” diyor.
Yeme – içme mekanlarında ve açık büfe hizmet veren otellerde de dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Göktürk, “Bu mekanlarda kullanılan tabak, bardak, çatal, bıçak vb. yüksek ısı ile temizlendikleri için çok risk taşımasalar da, temizlendikten sonra müşteriye gelene kadar olan sürede temas olmamalı; temizlendikten sonra direkt müşteriye sunulacak şekilde temastan uzak tutulmalıdır.“
Tatilde hijyen ve sosyal mesafeyi atlamayın
Denize girmenin ve/veya havuz kullanımı direkt Covid-19 bulaşması için risk olmasa da plajlardaki ortak kullanılan alanlarda sosyal mesafenin korunmamasının yaratacağı risklerin asla göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. M. Kadir Göktürk, “Öncelikle bu gibi mekanlarda hiçbir şey ortak kullanılmamalı. Mümkünse kendi havlunuzu kullanın. Ortak kullanılan alanlarda herhangi bir yüzeye temas ettiyseniz mutlaka elinizi yıkayın veya dezenfektan kullanın. Ortak kullanılan alanlara temas edildikten sonra eller maskeye, yüze, ağız ve buruna değdirilmemeli ve mutlaka yıkanmalı. Çanta, cep telefonu gibi özel eşyalar da sık sık dezenfekte edilmeli.” diyor.
Hijyen ve temizlik kurallarına önem verilmeyen havuzlar farklı enfeksiyonlara neden olabilir
Kirli ya da fazla klorlu sular, havuz keyfi sonrası ciddi sorunlara neden olabiliyor. Periyodik olarak kimyasal ve fiziksel temizlik işlemleri yapılan havuzların kullanılmasının önemini vurgulayan Uzm. Dr. M. Kadir Göktürk sözlerini şöyle sürdürüyor; “Suyu durağan olan havuzlar, havaya ve çevreye açık oldukları için, kolaylıkla kirlenebiliyor ve havuz suyunda mikroplar kolaylıkla çoğalabiliyor. Havuz ve çevresinden en çok bakteri ve virüs kaynaklı hastalıklar ve mantarlar bulaşıyor. Halka açık yüzme havuzlarında sağlık esasları ve şartlar sağlanması çok önemli. Su sirkülasyonu fazla olan, hijyen için periyodik kimyasal ve fiziksel temizlik işlemlerinin yapıldığından emin olunan havuzlar tercih edilmeli. Ayrıca havuzlarda klor seviyesinin uygunluğu ve filtreleme sistemi bulunması da oldukça önemli.”
Aşırı sıcaklardan bunalanların, imkanları el veriyorsa en çok keyif aldıkları havuzlara gittiklerini ancak iyi dezenfekte edilmemiş havuzların kötü sonuçlar doğurabildiğini belirten Uzm. Dr. Göktürk, “Klor genellikle mikropları öldürmek için kullanılır, ancak uygun oranda kullanılmadığında irrite edici etkisi olup nefes darlığa neden olabilir. Ayrıca serbest klora karşı bakteriler zamanla direnç kazanabilirler. Bunların yanı sıra uzun süre havuzda kalanlarda burun tahrişi, ciltte kaşıntı ve kuruluk, gözlerde kızarma ile öksürük ve nefes darlığı gibi solunum yolları semptomları yaşanabilir; astım hastalarında astım krizlerini tetikleyebilir.” diyor.
Enfeksiyonlara karşı yeterli önlemler alınmalı
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. M. Kadir Göktürk, havuz kullanımından doğabilecek diğer enfeksiyon risklerini bildirirken korunma yöntemlerini de açıklıyor. ‘’Havuzlar, özellikle cilt hastalıkları bakımından oldukça riskli alanlardır. Bu sebeple mantar ve bakteri enfeksiyonlarına sık rastlanır. Kirli havuz suları cilde uzun süre temas ederse sıcak küvet kızarıklığına benzer rahatsızlıklara neden olabilir. Deride kaşınan noktaların şişe dönüşmesi, mayoların temas ettiği alanlarda kızarıklıklar daha rahatsız edici olması sık rastlanan bulgulardır. Çoğu kızarıklıklar birkaç günde kendiliğinden iyileşebilir. Daha uzun süren kızarıklıklar mevcutsa doktora başvurunuz. Havuza girdikten sonra özellikle vajinal mantarlar yaz aylarında büyük bir artış gösterebilir. ‘’ diyen Göktürk, bu tip enfeksiyon risklerinden korunmak için sudan çıktıktan sonra hızlıca ıslak mayonun değiştirilmesi, mayonun sabunlu su ile yakınması ve sabun ile bir duş alınması gerektiğini söylüyor. Enfeksiyonlardan korunmak için ortak havlu kullanılmamasının altını çizen Göktürk, kişinin cilt enfeksiyonu varsa yara su geçirmez bandaj ile örtünerek öyle havuza girmesi ve havuz suyunun kesinlikle yutulmaması gerektiğini bildiriyor.
Yeterince temiz olmayan havuz sularından kaynaklı mide ve bağırsak enfeksiyonları gelişebilir. İshale neden olan mikroplar dakikalarca veya günlerce havuz suyunda yaşayabilir ve kişide uzun süre ishale neden olabilir. Yüzmeden önce duş almak ve havuz suyunu yutmaktan mutlaka kaçınmak gerektiğini belirten DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzm. Dr. M. Kadir Göktürk, ‘’Bazı mikropların klora toleransları yüksek olup klorlu suda bir süre yaşayabilir. İshal kanlı ise beş günde iyileşmiyorsa doktora başvurulmalıdır. Kıl kurdu nadir olarak havuzdan bulaşabilir. Havuzun klor düzeyi kıl kurdu yumurtalarını öldürecek düzeyde olmayabilir.’’ diyor.
Havuzdan çıktıktan sonra kulakta biriken kirli su ile temastan ötürü dış kulak yolunda oluşan enfeksiyonun sık görülen bir enfeksiyon olduğunu aktaran Göktürk, sözlerine şöyle devam ediyor; ‘’Kulak ağrısı, dış kulak yolunda şişme, kulak akıntısı ve duyma azlığı ile kendini belli eden hastalığa özellikle çocuklarda daha sık rastlanır. Semptomlar havuza girdikten birkaç gün sonra ortaya çıkabilir. Şikayetler görüldüğünde mutlaka doktora başvurulmalıdır. Havuz sonrası kulak enfeksiyonlarından korunmak için kulaklar havuzdan çıkınca kurulanmalıdır. Havuz içindeyken kulak tıkacı kullanılabilir. Havuz sonrası kulağa kaçan suyu temizlemek için kulağa herhangi bir obje sokulması doğru değildir. ‘’
Uzm. Dr. M. Kadir Göktürk, genel olarak enfeksiyonların havuz keyfine gölge düşürmemesi önerilerini aşağıdaki şekilde sıralıyor:
- Havuza girmeden önce ve sonra mutlaka duş alınmalıdır.
- Havuzdan sonra vücudun nemli iyice kurulanmalıdır, mayo değiştirilmelidir.
- Dar giysilerden kaçınılmalı ve pamuklu çamaşır tercih edilmelidir.
- Ateşli hastalık ya da ishal geçirirken havuza girmemelidir.
- Havuz kenarında yemek yenilmemeli, sigara içilmemelidir.
- Havuz bölgesine ayakkabı veya dışarıda giyilen terlikle girilmemelidir.
- Ayakları mutlaka dezenfekte edilmelidir.
- Havuzda su yutmamaya dikkat edilmemelidir.
- Kulak enfeksiyonlarına karşı kulak tıkacı kullanılmalıdır.
- Göz enfeksiyonunu önlemek için sualtı gözlüğü veya maske kullanılmalıdır.
- Suya girerken mutlaka bone takılmalıdır.
Seyahatinizde yedek maskenizi yanınızdan ayırmayın
Yaz tatili için yapılan seyahat esnasında da dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili önemli bilgiler veren Uzm. Dr. M. Kadir Göktürk, “Öncelikle mutlaka maske kullanılmalı. Ortak lavabo, klozet, klozet kapağı, kapı kolu gibi alanlara temas ettikten sonra mutlaka eller yıkanmalı ve dezenfekte edilmeli. Uçak, otobüs gibi araçları kullanırken maskeler kesinlikle çıkarılmamalı, sosyal mesafeye esnetilmemeli. Seyahatte mutlaka yanınızda yedek maske ve dezenfektan bulundurulmalı.Çocuklar virüs konusunda bilgilendirilmeli, hijyen kuralları ve doğru maske kullanımı anlatılmalı.” diyor.