Dünyayı kasıp kavuran corona virüs salgınına karşı bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız gerekiyor.Bu konuda mucizevi tek bir besin yoktur! Yeterli ve dengeli beslenerek bütüncül bir yaklaşım ile ancak bağışıklık sistemimiz güçlü tutarız.
Bağışıklık sistemine başlıca A,C,E vitaminleri ve Çinko minerali kalkan oluşturuyor. Mevsim sebzeleri ve meyveleri bu dönemde vitamin ve mineral ihtiyaçlarımız karşılıyor.Gün içerisinde 5-6 porsiyon sebze ve meyve tüketimini öneriyorum.
A vitamini özellikle solunum sistemi hastalıklarında koruyucu rolü çoktur.Kaynaklarına baktığımızda yumurta sarısı , havuç ,süt ,koyu yeşil yapraklı sebzeler , bal kabağı.
C vitamini de bağışıklık sistemini artıran vitaminlerden birisidir.C vitamini vücutta depolanmaz bu sebepten günlük alınması gerekir.1 orta boy portakal tüketimi günlük C vitamini ihtiyacını karşılar. Hamile bireylerde , emziren annelerde ve sigara içen bireylerde C vitamini ihtiyacı artar.Turunçgiller dışında biber , kivi , çilekte C vitamini içermektedir.
Çinko çok güçlü bir antioksidandır yani hücrelerin zarar görme durumunu önler ve yavaşlatır. Çinko içeren yiyecekler: Kırmızı et, kümes hayvanlarıdır. Çinko içeren besinler arasında yer alan fasulye, fındık, kepekli tahıllar ve süt ürünleri de önemli gıdalar arasındadır.
Soğan ve sarımsak ; virüs enfeksiyonlarına karşı koruyan antiviral besinlerdir. Fakat sarımsağın covid 19 virüsünü engellediğine yönelik hiçbir bilimsel çalışma yoktur.
Yeterli su tüketimi toksik maddeleri vücuttan atar ve bağışıklık sisteminin sorunsuz çalışmasında olmazsa olmazdır.
Omega – 3 , probiyotikler bağışıklığı kuvvetlendirir.Bu süreçte takviyelerini almakta fayda var.Kefir , yoğurt doğal probiyotik içeren besinlerdir ve her gün beslenmemiz 1 kase yoğurt ve 1 su bardağı kefire yer vermemiz gerekir.
İyi ve kaliteli uyku da bağışıklık hücrelerinin etkinliğini arttırdığı unutulmamalı.
Kelle paça çorbasının corona virüs salgınında yine mucizevi bir etki yarattığı konuşuldu. Bu tamamen bilimsel olmayan bir söylemdir. Bağışıklık sistemine de faydası yoktur. Tam tersi birey kalp hastasıysa, yüksek kolesterolü varsa, obez bir bireyse tüketmemelidir çünkü doymuş yağ içeriği yüksektir.
Bu süreçte diyet yapmayın söylemlerine de şiddetle karşı çıkıyorum. Diyet kelimesi ne yazık ki bir çok insan tarafından aç bırakılarak ,detoks sularıyla , çok düşük kalorili diyetler ile zayıflatıldığı düşünülüyor. Bizler beslenme uzmanlarıyız ve bireyleri sadece ideal beden ağırlıklarına düşürmüyoruz aynı zamanda hastalıklarda beslenme alanında nasıl beslenmeliyiz , bağışıklık sistemini güçlendirmek için nasıl beslenmeliyiz de işimizin birer parçası.Yazılan diyet programları kişiye özgü olup , bireyin bağışıklık sistemini arttırmaya yönelik programlardır. Ayrıca corona virüste kronik rahatsızlıklara sahip bireyler risk grubunda yer alıyor, yüksek tansiyon, diyabet , kalp ve damar hastalıkları gibi. Bu hastalıkların başlıca problemi obezitedir. İnsanları bilinçlendirmek adına asıl bu süreçte biz beslenme ve diyet uzmanlarına çok iş düşüyor.