COVID-19 pandemisi tansiyonu yükseltiyor

COVID-19 salgınıyla birlikte evlerde hipertansiyon yaygınlaşıyor. Sağlıksız beslenme sonucu alınan kilolar, stres ve hareketsizliğin özellikle kronik hastalıkları olanlar için büyük bir riske dönüştüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ersin Özen, “Hipertansiyonun kadın hastalarda görülme sıklığı erkeklere göre yüzde 8-10 arasında daha fazla. Ebeveyn veya yakın akrabalarınızda hipertansiyon varsa, sizde de olma olasılığı yüksektir. Ancak unutmayalım ki; yaşam tarzı seçimleri, ailesinde yüksek tansiyon öyküsü olan pek çok kişinin hipertansiyondan korunmasını sağlıyor” açıklamasında bulundu. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ersin Özen, 12-18 Nisan Kalp Sağlığı Haftası vesilesiyle önemli bilgiler verdi…

Dünyada erişkin nüfusun yüzde 27’sinin hipertansiyonu olduğu ve bu oranın 2025 yılında yüzde 29’a çıkacağı öngörülüyor. Avrupa Kardiyoloji Derneği ve Türk Kardiyoloji Derneği kılavuzlarına göre kan basıncının 140/90 mmHg’nin üzerinde olması, tansiyon hastalığı olarak değerlendiriliyor. Amerikan Kardiyoloji Derneği’nin yayınladığı son kılavuzda bu değerlerin bir basamak daha ileri götürülerek 130/80 mmHg basıncın üstünün hipertansiyon (yüksek tansiyon) olarak kabul edildiğini söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ersin Özen, “Bugün dünyada 1,5 milyar civarında hipertansiyon hastası var. Türkiye’de ise, daha önce yapılan çalışmalarda hipertansiyon sıklığının yüzde 25- 32 arasında, hipertansiyon kontrolünün ise yüzde 16,4- 28,7 arasında değiştiği bildirilmiştir. Hipertansiyonun sebebi büyük oranda bilinmese de sorunun oluşumunu kolaylaştıran pek çok faktörden söz ediliyor; kalıtım, aşırı tuz kullanımı, yaş artışı, ırk, cinsiyet, stres, sigara, şişmanlık, hava kirliliği, kolesterol yüksekliği ve diyabet” dedi.

Pandemi döneminde kilo almamaya dikkat edilmeli

Kronik hastalığı olan, başta hipertansiyon ve kalp hastaları olmak üzere herkesin COVID-19’a yakalanmamak için elinden geleni yapmasının önemli olduğunun altını çizen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ersin Özen, “Hastalık, kronik hastalığı olanlarda ve yaşlılarda daha ağır seyrediyor. Buna bağlı olarak iyileşme süresi de daha uzun oluyor. Dolayısıyla aslında tek ve en önemli öneri, hastalığa yakalanmamak. Bunun için evde kalmak, izole olmak, dengeli beslenmek ve düzenli ilaç kullanımı kritik bir öneme sahip” dedi. 

Hipertansiyon hastalarının pandemi günlerinde özellikle kilo almaktan da kaçınmaları gerektiğini vurgulayan Dr. Ersin Özen, “Evlerde daha çok vakit geçirmeyle birlikte yoğun hamur işi tüketimi hepimiz için fazlasıyla tehlikeli bir boyuta ulaştı. Mümkün olduğunca, kalori açısından düşük, yağsız, karbonhidrattan fakir Akdeniz mutfağını tercih etmek en doğrusu. Prehipertansiyon aşamasında olan hastaların, yaşam tarzı değişikliklerini uygulayarak kendilerini bu durumdan korumaya çalışmaları gerekir. Hipertansiyon hastalarının evde basit fizik hareketleri, sosyal medyada online yapılan bazı başlangıç seviyesindeki pilates, aerobik veya yoga gibi derslerden faydalanarak günde en az 15-20 dakika egzersiz yapmaları yerinde olur” önerisinde bulundu.

Hipertansiyon hakkında toplumda yaygın olan pek çok düşüncenin olduğunun altını çizen Dr. Ersin Özen, tansiyonla ilgili efsaneleri ve doğru bilgileri paylaştı: 

Efsane: Ailemde yüksek tansiyon var. Bunu önlemek için yapabileceğim hiçbir şey yok.

Gerçek: Yüksek tansiyon ailelerde görülebilir. Ebeveyn veya yakın akrabalarınız yüksek tansiyona sahipse, sizde de olma olasılığı yüksektir. Ancak yaşam tarzı seçimleri, ailesinde yüksek tansiyon öyküsü olan birçok kişinin hipertansiyondan korunmasını sağlıyor. 

Efsane: Sofra tuzu kullanmıyorum, bu yüzden sodyum alımımı ve kan basıncımı kontrol ediyorum.

Gerçek: Bazı insanlarda sodyum kan basıncını artırabilir. Sodyumu kontrol etmek için mutlaka etiketlerin kontrol edilmesi gerekir. Çünkü tükettiğimiz sodyumun yüzde 75’i domates sosu, çorbalar, çeşniler, konserve yiyecekler ve hazır karışımlar gibi işlenmiş gıdalarda gizlidir. Ambalajlı ürün satın alırken etiketleri okuyun. Etiketlerde “soda” ve “sodyum” kelimeleri ve “Na” sembolü görürseniz bu, sodyum bileşiklerinin mevcut olduğu anlamına gelir. 

Efsane: Yemek pişirirken düşük sodyum alternatifleri olarak, normal sofra tuzu yerine koşer veya deniz tuzu kullanıyorum.  

Gerçek: Kimyasal olarak, koşer tuzu ve deniz tuzu sofra tuzu – yüzde 40 sodyum – ile aynıdır ve toplam sodyum tüketimine eşittir. Sofra tuzu, iki sodyum (Na) ve klorür (Cl) mineralinin bir kombinasyonudur.

Efsane: Kendimi iyi hissediyorum. Yüksek tansiyon konusunda endişelenmem gerekmiyor.

Gerçek: Yaklaşık 103 milyon ABD’li yetişkin yüksek tansiyona sahip ve birçoğu bunu bilmez veya tipik belirtiler yaşamaz. Yüksek tansiyon inme için de önemli bir risk faktörüdür. Kontrol edilmezse, yüksek tansiyon ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Efsane: Yüksek tansiyonu olan insanlar sinirlilik, terleme, uyku güçlüğü gibi sorunlarla karşılaşır ve yüzleri kızarır. Bu belirtiler bende yok, bu yüzden iyiyim.

Gerçek: Birçok insan farkında olmadan yıllarca yüksek tansiyona sahiptir. Genellikle “sessiz katil” olarak adlandırılır, çünkü genellikle hiçbir belirtisi yoktur. Atardamarlarınıza, kalbinize ve diğer organlarınıza zarar verdiğinin farkında olmayabilirsiniz. 

Efsane: Yüksek tansiyonum var ve doktorum bunu kontrol ediyor. Bu, evde kontrol etmeme gerek olmadığı anlamına geliyor.

Gerçek: Kan basıncı dalgalanabileceğinden, evde  kan basıncı ölçümlerinin izlenmesi ve kaydedilmesi, sağlık uzmanınıza gerçekten yüksek tansiyonunuzun olup olmadığını ve tedavi planınızın çalışıp çalışmadığını belirlemek için değerli bilgiler sağlayabilir. Okumaları sabah ve akşam gibi her gün aynı saatte veya sağlık uzmanınızın önerdiği şekilde almanız önemlidir.

Efsane: Yüksek tansiyon tanısı kondu, ancak tansiyonum düşük çıkıyor, bu yüzden ilacımı almayı bırakabilirim.

Gerçek: Yüksek tansiyon yaşam boyu süren bir hastalık olabilir. Hayatınızın geri kalanı boyunca her gün ilaç almak anlamına gelse bile, sağlık uzmanınızın önerilerini dikkatlice takip edin. Sağlık ekibinizle güçlü bir iletişim kurarak, tedavi hedeflerinize başarıyla ulaşabilir ve daha iyi bir sağlık durumunun avantajlarından yararlanabilirsiniz.

Yepyeni bir yaşam tarzına geçmek için 7 adım! 

Exit mobile version