Covid-19 nedeniyle yaşadığımız belirsizlik, karantina süreçleri ve sosyal izolasyon gibi süreçler, psikolojimizi olumsuz etkilerken, kelimenin tam manasıyla “dişimizi sıkmamıza” da neden oluyor. Gündüz kontrol altında tutabildiğimiz stres ve endişe geceleri, uyku sırasında diş sıkma ve diş gıcırdatma olarak kendini gösterebiliyor. Öyle ki son dönemlerde diş sağlığı kliniklerine yapılan diş kırılması başvurularının büyük çoğunluğunun temelinde halk arasında “diş gıcırdatma” ya da “diş sıkma” olarak bilinen bruksizm bulunuyor. Diş kırıklarının yanı sıra diş sıkmaya bağlı ağrıların da yaşam kalitesini çok olumsuz etkilediğine işaret eden Acıbadem Altunizade Hastanesi Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Dr. Diş Hekimi Hatice Ağan, “Dişlerini sıkanlar genellikle bunun farkında olmuyor. Diş sıkmaya bağlı olarak gelişen ağrılar da migren ya da fibromiyalji ile karıştırılıyor” diyor. Diş sıkmanın daha çok mükemmeliyetçi yapıya sahip kişilerde, performans sporcularında ya da stresli işlerde çalışanlarda görüldüğünü anlatan Dr. Diş Hekimi Hatice Ağan, bu alışkanlığın önüne geçmek için farkındalığın önem taşıdığını, ayrıca gece ağız içine yerleştirilen aparatlar (apareyler) sayesinde de diş sıkmanın engellenebildiğini belirtiyor.
Kulak çınlaması da belirtiler arasında
Gündüz ya da gece diş sıkma olarak kendini gösteren bruksizm, biyolojik, psikolojik ve sosyal davranışların etkileşimi ile ortaya çıkabiliyor. Stresin artmasının bruksizme neden olduğunu ve var olan durumu ağırlaştırdığını dile getiren Dr. Diş Hekimi Hatice Ağan, sözlerine şöyle devam ediyor: “Dişlerini sıkan kişilerde sıklıkla çene, baş, boyun, kulak ağrısı görülüyor. Kulakta çınlama, çene açma kapamada ‘klik’ sesi, sabah ağrılı ve yorgun uyanma da şikayetler arasında. Ayrıca bu kişilerde alt yüz bölgesinin daha geniş, köşeli bir hal alması, dişlerde ve dolgularda aşınma ve kırılmalar da gözlenebiliyor.”
Çene kasları kuvvetleniyor
Yoğun belirsizlik yaşadığımız bu günlerde stresi gündüz kontrol altında tutabildiğimizi ancak geceleri farkında olmadan yansıttığımızı kaydeden Dr. Diş Hekimi Hatice Ağan, “Pandemi döneminde, karşılaştığımız diş kırıkları da çoğunlukla darbe ya da akut travmaya bağlı ön dişlerde değil, çiğneme kuvvetinin daha fazla olduğu arka bölgedeki azı ve küçük azı dişlerinde. Çünkü gece diş sıkarken uygulanan kuvvet, gündüz çiğneme işlemi yapılırken uyguladığımızdan çok daha fazla oluyor. Nasıl kol kasları fazla çalıştığında, egzersiz yaptığımızda kuvvetlenir, dışarıdan bakıldığında kaslar belirginleşirse bruksizmde de aşırı diş sıkmaya bağlı çene kasları kuvvetleniyor” diyor.
Dişini sıkanlar farkında değil
Bruksizm sorunu yaşayanlar genellikle bu durumun farkında olmuyor. Çene kaslarını yoğun sıkmaktan kaynaklanan ağrıların da migren ve fibromiyalji ile karıştırıldığını ifade eden Dr. Diş Hekimi Hatice Ağan, farkındalığa dikkat çekiyor. Gündüz dişini sıktığını fark eden kişinin “Bunu yapmamalıyım” diyerek alışkanlığını önleyebildiğini ancak geceleyin bilinçsizce diş sıkmaya devam ettiğini anlatan Dr. Diş Hekimi Hatice Ağan, çözüm ve tedavi konusunda da şunları söylüyor: “Pandemi sürecinde, gündüz diş sıkmanın önüne geçmek için farkındalıkla davranış yönlendirmesi yapılabilir, kasların gevşemesine yönelik desteklerden faydalanılabilir. Geceleri ise diş hekimlerince yapılan; dişler, çene ve yüz kaslarına yönelik olarak kişiye özel hazırlanan ağız içi plakları, çene kasına botoks uygulamaları ve dişlerin çiğneyici yüzeylerinin düzenlenmesi gibi tedavi yolları denenebilir”
Çürükler ve diş eti hastalıkları ikinci sırada
Bruksizmin yanı sıra pandemi döneminde öne çıkan diş sorunları arasında çürükler ve diş eti hastalıkları da bulunuyor. Dişin sert dokusunun giderek yumuşamasına, harap olmasına neden olan enfeksiyon “çürük” olarak adlandırılıyor. Tedavi edilmediği durumda ise abseye, yüzde şişme ve ağrıya yol açabiliyor. Dr. Diş Hekimi Hatice Ağan, zamanında tedavi edilmeyen çürük nedeniyle diş kaybı yaşanabileceğine dikkat çekerek düzenli diş kontrolünün önemine dikkat çekiyor. Yeni normalleşme süreci ile birlikte, diş hekimi ziyaretlerinin de başladığını kaydeden Dr. Diş Hekimi Hatice Ağan, diş eti hastalıkları ile ilgili de şöyle konuşuyor: “Diş fırçalama ve ağız hijyeninin ertelenmesi ile mikroorganizmalar dişe yapışır, diş plağı oluşur. Plak birikiminin artması ile daha sert olan diş taşları oluşur ve fırçalama ile dişlerden uzaklaştırılamaz. Gingivitis dediğimiz diş eti hastalığında diş etleri kolayca kanar, rengi pembeden kırmızıya döner, dişlerde hassasiyetler oluşabilir. Tedavi edilmediğinde diş etindeki enfeksiyon dişleri çevreleyen çene kemiğini etkiler ve dişlerde sallanma başlayabilir.” Dr. Diş Hekimi Hatice Ağan, düzenli dış fırçalayan, diş ipi kullanan, ağız ve diş bakımına özen gösteren kişilerde diş eti kanamasının C vitamini eksikliğinden kaynaklanabileceğini de sözlerine ekliyor.