Çocukların Geleceğini Etkileyen bir faktör: Baba ile iletişim ve yetişkinlikteki yansımaları

Sevgi her çocuğun temel ihtiyacıdır. Babaların çocuklarıyla kurduğu sağlıklı ilişkinin yetişkinlikteki ve başkalarıyla olan iletişimi etkilediğini paylaşan Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Babası ile sağlıklı iletişim kuranlar, hayatında iyi ve kötü günde babasını yanında görenler, aralarında sevgi hoşgörü ve kabul temeline dayanan ilişkileri olanlar, şartlara bağlı olmadan sevilenler daha şanslı” dedi.

Babası tarafından yeterince ilgi görmeyen çocukların, yetişkinlikte herkese ve her şeye koşabildiğini, herkese “kendince” iyilik yaptığını ve yardım ettiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Bunun karşılığında beklenen teşekkür ve takdir alınamadığında kişi hayal kırıklığına uğramaktan kaçamaz. Babasıyla iletişim kuramayan ya da iletişimi hep anne üzerinden sağlayan çocuklar ise babalarından korkup çekinebilir. Yetişkinliğinde en basit şeyleri bile eşine, arkadaşlarına veya yöneticilerine anlatıp söyleyemeyeceği hale gelebilir. Böylece gerçeği değerlendirmek yerine zihinindeki senaryolar üzerinden ilişkilerini yürütür” hatırlatmasında bulundu.

Fazla mükemmeliyetçi olmak iyi değil

Mükemmeliyetçi tutumu yüzünden hiçbir şeyi beğenmeyen, her şeye kendince “daha doğru” bir çözümü olan babaları olan kızların ikili ilişki kurmaktan kaçınabileceğini paylaşan Uzman Psikolog Selin Karabulut Hızlan, “Bu kişilerde, kimsenin kendi babası kadar mükemmel olamayacağı gibi bir düşünce oluşabilir. Böylece başarısız ikili ilişki denemeleri, bağlanma problemleri yaşayabilir. Babasının reddedici, mesafeli, sevgisiz tutumuna maruz kalan çocuklar ise yetişkinlikte kimseye güvenmeyip insanlara karşı mesafeli bir tutum sergileyebilirler” şeklinde konuştu. Selin Karabulut Hızlan, babasının işi nedeniyle uzakta olan, çalışma ya da boşanma gibi durumlar sebebiyle düzenli olarak görüşemeyen babaların çocuklarının ise genelde yalnız olmayı tercih etmeyip sürekli bir ilişki içerisinde olma eğilimine daha yatkın olabildiklerini söyledi.

Bütün bu sebeplerden ötürü, “babanın”, psikoterapide muhakkak konuşulan konuların başında geldiğine dikkat çeken Uzm. Psikolog Selin Karabulut Hızlan, sağlıklı bir baba-evlat ilişkisi için her iki tarafa da bazı önerilerde bulundu: 

BABALARA ÖNERİLER: 

– Çocuğun hayatında aktif rol almayan baba, figüran olarak kalır. Çocuklarınızın hayatında aktif rol alın. 

– Çocuğunuzla iletişime açık, iyi ve kötü günde yan yana, sevgi ve karşılıklı saygı temellerine oturtulmuş bir ilişkiniz olması için çaba harcayın. 

– Çocuğunuzun zihninde hep çalışan ve eve geç gelen bir baba olarak yer etmeyin.

– Otoriter olmak, korkutmak demek değildir. İlişkinizde korkuya yer vermeyin.

– Çocuklarınız özellikle büyüdükten sonra onların hayatlarına müdahale etmeyin, yetişkinler kendi hayatları hakkında kendileri karar vermelidirler.

– Babaların çok çalışıp eve para getirmeleri tek başına  “iyi” baba oldukları anlamına gelmez. Bunu bir düşünün.

EVLATLARA ÖNERİLER: 

– Yetişkin olduğunuzu ve kendi hayatlarınızın sorumluluklarını alabileceğinizi unutmayın.

– Artık küçük bir çocuk olmadığınızı ve anne-babaya muhtaç olmadığınızı hatırlayın.

– İlişkinizi kendi sınırlarınızı koruyarak sürdürün.

– Sevgi, saygı ve hürmetin başka, kendi özel hayatınızın başka olduğunu bilin. – Eş-partnerlerinizle olan ilişkiniz ile aile ilişkilerinizi her zaman ayrı tutun.

Exit mobile version