Yapılan araştırmalarda dünyada her 100 çocuktan 20’si istismara uğramaktadır. Ülkemiz gibi ‘gelişmekte olan’ toplumlarda maalesef ki uluslararası literatürde daha fazla istismar olayı yaşandığı bilinmektedir.Hiç şüphesiz, cinsel istismar çocuklarımızın başına asla gelmemesini umduğumuz bir olaydır. Öte yandan, bu konuyu uygun zamanda çocuklarımızla konuşmuş olmak, oldukça önemlidir. Çünkü çocuklarımızı cinsel istismardan korumanın en iyi yolu budur. Cinsel istismar konusunda bilgilendirilmiş çocuklar, bu talihsiz deneyimi engellemek ve yaşadıkları istismarı güvendikleri bir yetişkin ile paylaşmak konusunda daha hazırlıklı olurlar. Cinsel istismar çoğunlukla çocuğun yakın çevresindeki biri tarafından gerçekleşmektedir.
Bu anlamda ebeveynlere düşen ilk ve en önemli görev, çocuklarını cinsellik ile ilgili bilgilendirmeye başladıkları okul öncesi dönemde, tam adıyla kullanılmasa da “cinsel istismar” konusuna değinmektir. Çocuğunuzun cinsel anlamda kendini korumasını sağlamak için bilgilendirici bir konuşmaya “Bedenimiz özeldir, oyun oynamak için kullanmayız ve başkalarının da bedenimizle oyun oynamasına izin vermemeliyiz” gibi bir ifadeyle başlayabilirsiniz. Çocuğunuza “iyi dokunuş” ve “kötü dokunuş”tan bahsedip, başkasına dokunmanın veya başkası tarafından dokunulmanın bir sevgi işareti olduğunu ve birine sarılmayı veya birinin ona sarılmasını, sevmesini istediğinde bunu söyleyebilmeyi öğretmelisiniz.
Bununla birlikte ona, her dokunuştan hoşlanmayabileceğini; bu yüzden de karşısındaki kendisine hoşlanmadığı bir şekilde dokunuyorsa bunu da ifade edebilmesi, engelleyemediği takdirde de bir büyüğüne söylemesi gerektiğini öğütlemek çok önemlidir. Ona istemediği şekilde dokunan kişi ısrar etse bile kesinlikle bunu “sır” olarak saklamaması gerektiğini ve ancak gerçeği söylerse onu koruyabileceğinizi vurgulamak önem taşır. Anne-babalar iyi ve kötü dokunuşları anlatırken çocuklarını korkutup kaygılandırmadan, sakin ve yumuşak bir ifadeyle açıklama yapmaya özen göstermeliler. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise anne-babaların bu tarz konuşmalarda, “kötü dokunuş” lara çok fazla vurgu yapmamalarıdır. Çünkü olumsuz cinsel deneyimlere fazla dikkat çekmek çocuğun kaygılanıp en yakınlarından gelen sevgi ve şefkat içeren ‘iyi dokunuşların’ da yanlış algılamasına neden olabilir. Bu konu, çocuğunuzun yaşı ilerledikçe farklı bağlamlarda ele alınabilir.
Bizler neler yapabiliriz;
- Çocuklar bizleri dinlemezler, İZLERLER.
- Çocuğunuzu tanımak ve onunla konuşmak aranızda ki güvenli bağı kuvvetlendirecektir.
- Çocuğunuzun kimlerle birlikte zaman geçirdiğini bilmek sizin ve çocuğunuzun güvenliği açısından önemlidir.
- Çevrenize yeni taşınan birisi varsa ve çocuğunuzla çok ilgilendiğini düşünüyorsanız, hakkında biraz bilgi toplayabilirsiniz.
- Teknolojiyi yakından takip etmek önemli. Çocuğun ulaşabileceği her türlü internet iletişim hattını, kontrol etmeyi unutmayın. Ancak bu kontrol durumu baskıcı bir tutumda değil, çocuğunuz ile anlaşarak olmalıdır.
- Çocuğunuzun arkadaşları ile iletişim içinde olun. Onları eve davet edip, arkadaşları ile tanışmayı ihmal etmeyin.
- Çocuğunuzun son zamanlarda değişik davranışları olup-olmadığını gözlemleyebilirsiniz.
- Çocuğunuzun yakınındaki kişilere karşı dikkatli olun, ancak denetlemeyi abartmayın. DENGE ÖNEMLİDİR.
- Çocuğunuzla iletişiminiz bozuksa profesyonel destekle (çocuk psikiyatristi ya da psikoloğuna başvurun) iletişiminizi geliştirin.
- Çocuklarınızın davranışlarını gözlemleyin. Değişiklikleri izleyin, nedenlerini bulun. Nedenini bulamadığınız durumlarda şüpheci olabilirsiniz.
- Cinsel istismardan şüphe ederseniz çocuğunuzla onun anlayabileceği kelimelerle, doğru şekilde, panik yapmadan konuşmaya çalışın. Asla suçlayıcı ya da korkutucu olmayın.
- Denetleme yaparken güvenini kaybetmeyin, gerekirse onunla konuşun ve anlaşın.
- İnsanlara karşı güvenlerini sarsmadan bilgilendirme yapın. Örneğin; Saçını okşayan bir büyüğüne karşı sinirli bir tepki vermemelidir
- Ona vücudun özel bölümlerini (Göğüs, bacak arası ve popo bölgesi) anlatın, gösterin, öğretin. Buralara kimsenin dokunamayacağını, ona özel olduğunu bilmesini, anlamasını sağlayabilirsiniz.
- Doktorun sadece anne-baba yanındaysa bu özel bölgelere dokunabileceğini anlatmayı unutmayın.
- Sır saklamamak gerektiğini anlatın. ASLA “bu aramızda sır” demeyin!
- “Hayır” demeyi öğretin.
- Cinsel istismar durumunda ne yapması gerektiğini anlatın. Biri onun özel bölgelerine dokunulduğunda “Hayır, dokunmanı istemiyorum” demesini öğretin. Buna rağmen dokunuyorsa; kaçması, çığlık atması, olayı anne ve babasına anlatmasını öğretin.
- Şüphelendiğiniz durumlarda, cinsel istismarcı her kim olursa olsun olaya asla sessiz kalmayın, korkmayın, utanmayın ilgili kurumlara başvurun. Kurumların gizlilik ve uzman ekipler tarafından hassasiyetle çalıştığını bilin.
Cinsel istismara uğrayan çocukta görülebilecek tepkiler;
- Korku,
- İçe kapanma, hayattan zevk alamama,
- İkinci defa idrar-kaka kaçırmaya başlama,
- Davranış problemleri,
- Okul problemleri,
- Cinsel problemler,
- Yaşına uygun olmayan cinsel oyunlar
- Yabancılardan korkma,
- Nedensiz ve bedensel olmayan bulantı, kusma, karın ağrıları, baş ağrıları gibi sorunlar,
- Öfke tepkileri, agresif davranışlar ya da öfkeyle baş edememe, (Cinsel istismara uğrayan erkek çocuklarında en sık görülen bulgulardandır.)
- Aşağılık duygusu, kendine zarar verme isteği. (Cinsel istismara uğrayan kız çocuklarında en sık görülen bulgudur)
- Sürekli “karşı olma, karşı gelme” davranışları görülebilir.
- Parmak emme, tırnak yeme görülebilir,
- Her türlü davranışta abartılı olma,
- Uyku bozuklukları,
- Başka bir çocuğa aşırı ilgi duyma,
- Kız çocuklarında erkek çocukların yanında güvensizlik ve strese girme,
- Suçluluk hissi ve depresyon görülebilir,
- Suça eğilim,
- Panik ataklar (özellikle hemcinsinden saldırı yaşayan erkek çocuklarda izlenir) – Kirli ve değersiz olma hissi,
- Kontrolsüz mastürbasyon,
Yukarıda sayılan maddeler ve bunların dışında çocuğunuzda anlam veremediğiniz HER farklılıkta CİNSEL İSTİSMAR aklınızın bir köşesinde bulunmalıdır.