Günümüzde psikolojik rahatsızlıkların görülme yaşı çocuk yaşlara kadar inmektedir.
Ebeveyn olarak küçük ve ergen çocuklarımızın da zaman zaman ruhsal çöküntü içerisinde olduklarını görebiliyoruz. Bu durumların oluşmasında genetik faktörlere ek olarak ailevi ve sosyal faktörler de önemli bir rol oynamaktadır Özellikle yoğun iş temposu, uzun çalışma saatleri ve hayatımıza giren bilgisayarlar sosyal hayatımıza ayırdığımız zamanı azaltmaktadır. Bu durum çocuklarımızın ve ergenlerimizin kendilerini yalnız hissetmelerine neden olur. Yalnızlık, konuşma ve anlaşılma duygusunu zamanla yok etmeye başlar. Çocuklarımız daha fazla içe dönük ve izole yaşamaya başlarlar.
Bu ise içlerinde çaresizlik, amaçsızlık ve değersizlik hissini beraberinde getirir ve psikolojik rahatsızlıklar için zemin hazırlar.
Çocuklarda ve ergenlerde görülen en sık psikolojik rahatsızlıklar nelerdir?
- Davranış bozukluğu,
- Karşıt olma bozukluğu ve karşı gelme bozukluğu,
- Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu,
- Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,
- Otistik bozukluğu,
- Takıntılar ve tikler,
- Depresyon,
- Fobiler,
- Öğrenme güçlülükleri,
Bunların yansıra
- Yalan söyleme,
- Kardeş kıskançlığı,
- Gelişim problemleri,
- Öğrenme güçlülükleri,
- Uyum güçlülüğü,
- Kendine güven sorunları da sıkça görülenler arasındadır.
Bu durumda ebeveynler neler yapmalıdır?
Çocuklarımızın ve ergenlerimizin sıkıntılarından kurtulmaları ve daha olumlu, huzurlu, çelişkisiz ve kendilerinden emin bir yolda ilerlemeleri için öncelikle bir uzmana başvurulmalıdır. Bunun yanı sıra biz ebeveynler de destekleyici ve takviye edici davranmalıyız.
1. Her şeyin başı ilgi ve şefkattir
Çocuğunuzla geçireceğiniz, sadece ona ayıracağınız zaman, hem ilişkinizi sıklaştıracak hem de çocuğunuzun kendisini daha emin ve sevgi dolu bir ortamda hissetmesini sağlayacaktır.
2. Sadece çocuğumuzla ilgilenelim
Evde kitap okuma, birlikte kek yapma ya da birlikte temiz havaya çıkma gibi aktiviteler hayatımızı olumlu etkileyecektir. Siz başka şeylerle meşgul olurken, çocuğunuzun yanında olması, onunla ilgileniyorsunuz anlamına gelmez!
3. Çocuklarımızı dinleyelim
Her ne kadar iş saatleri yoğun olsa da, eve gelindiğimizde çocuklarımıza hal ve hatır soralım. Yaşadıklarını anlatması için ona zaman ve kulak verelim. Bu size olan güvenini arttırmakla beraber kendisini değerli hissetmesini sağlayacaktır.
4. Eleştirici değil yapıcı olalım
Öncelikle olaylara olumlu bakmasını öğrenmeliyiz. Her zaman her şeyin istediğimiz doğrultuda gitmemesinin bir hayal kırıklığı olmaması gerektiğini bilmeli ve çocuğumuza anlatmalıyız. Çocuğumuzun her dalda başarılı olmasını beklemek haksızlık olur, bu nedenle başarı ve ilgi alanlarını keşfetmeli zaaflarını da takviye etmeliyiz.
5. Çocuklarımızın kusurlarını bilelim!
Her çocuğun farklı ilgili ve başarılı oldukları alanları vardır. Biz ebeveynler bunları bilip, çocuklarımızı doğru yönlendirmek durumundayız. Yapamadıkları ve ilgileri olmadıkları alanlara çocuklarımızı zorlamak aileyi yormanın yanı sıra, çocuğumuzu da üzecek, demotive edecek ve özgüven kaybına neden olacaktır.
6. Affedici olalım!
Çocuklarımıza zaman tanıyalım ve ufak hatalara izin verelim. Elbette kurallar ve disiplin çocuk eğitiminin bir vazgeçilmezidir fakat bazı ufak esnekliklerimiz olsun.
7. Çocuklarımızı destekleyelim!
Güvenmenin en iyi göstergesi, çocuklarımızı yapacaklarında desteklemek ve kendilerine inandığımızı hissettirmemizdir. Bu şekilde çocuğunuzun özgüveni artacak daha sağlıklı ve kendinden emin bir şekilde ilerleyeceklerdir.
Unutmayın, çocuğunuzun en yakını sizsiniz ve onun, en çok size ihtiyacı var !!!