Sosyal hayatımızda kimi zaman çocuklardaki özgüveni çocuğun her yerde her istediğini yapabileceğini, her istediğini söyleyebileceğini kısacası istediği her davranışta bulunabileceğini ya da bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebepten düşük ya da fazla özgüven çoğu zaman hem yetişkinlerde hem de çocuklarda karıştırılan bir kavram haline geliyor. Çocuklarda özgüven doğumla birlikte başlar ve hayat boyu devam eden bir olgudur. Çocuklar ilk olarak anne ve babalarını gözlemleyerek özgüven kazanmaya başlarlar. Eğer anne veya baba ya da her ikisi de düşük özgüvene sahiplerse çocuklar gözlemleyerek öğrenecekleri için bu durum onların özgüvenini kötü etkiler.
Çocukların özgüvenlerinin düşük oldukları nasıl anlarız ?
Eğer çocuğunuz kalabalık ortamlara girmekten çekiniyorsa, kendi yaşıtlarıyla iletişim kurmaktan geri duruyorsa, sosyal hayatında kendisiyle alakalı çok basit soruları cevaplamaktan kaçınıyorsa, sınıfta derslerde söz almak istemiyorsa, sorulan soruları cevaplarını bildiği halde cevaplamak istemiyorsa, iyi yapabildiği şeylerden sebebini sizinle paylaşmadan yapmaktan vazgeçiyorsa, ev dışında verdiğiniz ufak tefek sorumlulukları yapmaktan kaçınıyorsa, okulda bir problemi olduğunda sessiz kalıp sorununun çözümü için öğretmeniyle ya da arkadaşlarıyla iletişime geçmiyorsa gibi sayabileceğimiz pek çok sebebi olabilir. Eğer hiçbir şekilde bir neden bulamıyorsanız o zaman lütfen bir ruh sağlığı uzmanına başvurun. Çünkü böyle belirsiz durumlarda özgüven eksikliğinin altından çok daha farklı sebepler çıkabilmektedir.
Kimi zaman çocuğun yüksek bir özgüvene sahip olması ile çocuğun toplumda her istediğini istediği zaman istediği şekilde yapabileceği birbirine çok karıştırılan iki durum haline geliyor. Kimi zamanda anne ve babalar kendi çocukluklarında yaşayamadıkları şeyleri ya da sahip olamadıkları o hakları çocukları yaşasın ve sahip olsunlar adı altında sınırsız bir özgürlük veriyorlar ama tüm bunları yaparken şu ayrıntıyı da gözden kaçırıyorlar. Çocuklar kuralsız büyütülmemelidirler. Bu kurallar elbette cezacı, katı vs. tarzında kurallar değil. Burada kastedilen toplum içinde uymamız gereken kurallardır. Çocuklara neden kural koymalıyız? sorusuna hemen hemen herkesin bir cevabı vardır. Sayısız şey söylenebilir ama aslında cevabı çok basittir: Çocuklara çocuk oldukları için kural koymalıyız. İşte bu ayrıntı genellikle gözden kaçırılmaktadır. Bu durumda olan çocuklar için özgüveni ne kadar yüksek gibi düşünülebiliniriz ama aslında bu durumun özgüvenin yüksekliği ile bir ilgisi yoktur. İlerleyen süreçte ergenlik dönemine gelindiğinde anne ve babalar bu ayrımı çok daha net bir şekilde fark etmeye başlıyorlar.
Peki çocukların özgüvenlerini doğru şekilde nasıl destekleyebiliriz?
Çocuğunuz yukarıda belirtilen ya da sebebinin bilemediğimiz şeylerden ötürü bir özgüven eksikliği yaşadığını düşünüyorsanız, öncelikle farkında olduğunuz sebeplerin sizden kaynaklı mı olup olmadığının farkına varılması gerekir. Eğer anne baba olarak sizlerin yetiştirme tarzınızdan kaynaklı bir problem olduğunu düşünüyorsanız öncelikle bununla yüzleşmelisiniz. Örneğin, küçük yaşlardan itibaren ona söz hakkı vermediyseniz, tartışmalarda hep bir şekilde farkında olup ya da olmadan çocuğunuzu susturmaya çalıştıysanız veya çok baskıcı aşırı otoriter birer anne veya baba olmuşsanız bu durumda bu özgüven düşüklüğü çocuk için çok da sürpriz bir durum olmamaktadır. Bulduğunuz sebepleri sakin bir şekilde çocuğunuzla yargılamadan konuşmaya çalışın. Ona kendisini rahat bir şekilde ifade edebilmesi için fırsat verin. Eğer aile ortamında bu durum yaşanmıyorsa daha çok çocuğun sosyal hayatında yaşanıyorsa o zaman yine sebepleri konuşularak daha toplu olarak yapabileceği aktivitelere katılımını sağlayabilirsiniz ama bunu yaparken onun istemeyeceği bir aktivite olmamalıdır. İlgisini çeken alanlara yönelmesi için onu desteklemelisiniz.
Unutmayın ki, yetişkinler olarak kendimizde beğenmediğimiz, sevmediğimiz bir özelliği değiştirmek zannedildiği kadar kolay olmayacaktır. İşte bu sebepten çocuğunuza da değişimi için fırsat verin ve mutlaka sabırla yaklaşın.