Uzman Klinik Psikolog Yüsra Saraç konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Çocuğun hayatına dahil olan yeni kardeş yaşadığı en stresli olaylardan biri olabilir. Daha önce anne-babasını paylaşmayan kendini biricik hisseden çocuk için hayat oldukça değişecektir. Çocuğunuz bir kardeş istediğini söyleyebilir, ama aslında onun isteği kendisine bir oyun arkadaşı olacak, istediğinde yanında istemediğindeyse onu gönderebileceği biridir. Anne babasını paylaşması gereken biri değil. Çocuk bu ayrımı yapamaz. Daha öncesinde ne kadar konuşmuş olursanız olun, onu hayatınızın yeni düzenine ne kadar alıştırdığınızı zannetseniz de işler hiç de düşlediğiniz gibi gitmeyebilir.
Evdeki yeni bebeğin varlığı çocuğunuz üzerinde yoğun stres, gerginlik, üzüntü, kırgınlık yaratabilir. Çocuk gerginliğini, saldırganlık ve uygunsuz davranışlarla, inatlaşma, gerileme ya da işbirliğine yanaşmama olarak gösterebilir. Özellikle tek çocuklar yeni kardeşin varlığında kendini tahtan indirilmiş bir kral gibi hissederler. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, anne babasının onu eskisi kadar sevmediğini düşünürler. Bu yüzden kardeşine ve anne babasına öfke, saldırganlık duyguları beslerler. Eve yeni bebeğin gelmesi çocuk için anne babasının suçudur. Dolayısıyla anne babasına öfkelenmesi de oldukça normaldir.
Ne yapabilirsiniz?
- – Kıskançlık, yaş ne olursa olsun baş etmesi çok zor bir duygudur. Çocuğunuzu anladığınızı ona daima hissettirin.
- – Çocuğunuzun duygularını anlatması için onu destekleyin. Ve her fırsatta onu ne kadar çok sevdiğinizi, kardeşinin varlığında hiçbir şeyin değişmediğini anlatın.
- – Yeni doğan görünüşte daha çok bakıma ihtiyacı olan gibi görünebilir, ama daha fazlasına büyük çocuğunuzun ihtiyacı vardır. Teke tek daha fazla zaman geçirmeye çalışın.
- – Sen artık büyüdün, abisin, ablasın gibi sözler de bulunmayın. Çocuğunuza kardeşi üzerinden sorumluluklar vermemeye çalışın. Kardeşine bu bilgileri sen öğreteceksin gibi.
- – Çocuğunuz küçük kardeşinin varlığında, yaşça geriye giden davranışlarda bulunabilir. Biberonla yemek isteme, altını bezletmek isteme, yatağına ıslatma gibi. Burada çocuğun yapmaya çalıştığı yeni doğana gösterilen ilgiyi istemesidir. Tıpkı yeni doğan bir bebekmiş gibi kucağınıza alıp, sarın sarmalayın. İstediği ilgiyi ona gösterin. Böylelikle bu davranışların pekişeceğini düşünebilirsiniz, hayır çocuk ilgiyi gördüğünde kendiliğinden davranışları yapmayı bırakacaktır.
- – Kıskançlık duygusu çocuğunuzda öfke ve saldırganlık olarak dışa vuruluyorsa, gücün ve kontrolün onda olduğu oyunlar oynayabilirsiniz. Böylelikle oyunla saldırganlığın üstesinden gelecektir.
- – Kardeşler arası tartışmalarda, kavgalarda tarafsız kalmaya çalışın. O küçük sen ona anlayışlı olmalısın, sen ablasın-abisin ona örnek olman lazım gibi ifadelerden kaçının.
– Ve son olarak bu çok doğal bir süreç. Çocuk kendi içinde yaşadıkları ve hissettikleriyle dışarıya bulunduğu davranışlarda kendi içinde oldukça haklı. Bu yüzden çocuğunuza kardeşini kıskandığı, ona öfkelendiği için kızmayın, cezalandırmayın. Kardeşini sevmesi kabullenmesi gerektiğini dile getirmeyin. Kıskançlığını anladığınızı, kendinizin de böyle bir durumda aynı duyguları hissedeceğinizi anlatın. Durumu normalleştirin. Bu durumun geçici olduğunu da unutmayın ..