“Bebeğinizin kalp sağlığı…” diye başlayan her cümle sizi tedirgin edip kalp atışlarınızı hızlandırabilir. Çünkü onun kalbi sizin için her şeyden özeldir. Fakat endişelenmeyin; tıp dünyası için de onun kalbi çok özel ve doğumsal kalp hastalıklarının (DKH) neredeyse tamamının tedavisi mümkün.
Doğumsal kalp hastalıklarının tedavisinde geç kalmayın!
Kuşkusuz anne ve babalar için bebeklerinin sağlığı her şeyden önemlidir. Özellikle “Bebeğinizin kalp sağlığı…” diye başlayan her cümle, anne babaların kalplerini hızlandırmaya yeter. Fakat günümüzde doğumsal kalp hastalıklarının (DKH) nedenleri, erken tanı ve tedavilerine yönelik yapılan çalışmalarda ciddi mesafe kat edildi ve çok daha başarılı sonuçlara ulaşılmasını sağlayacak bu çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Yenidoğan kalbiyle ilgili olarak, Anadolu Sağlık Merkez Kalp Damar Cerrahisi ve Pediatrik Kardiyoloji Uzmanlarından önemli bilgiler aldık…
Doğumsal kalp hastalıkları neden görülüyor?
DKH, özellikle bazı durumlarda daha sık görülüyor. Örneğin, hem anneye hem de çocuğa ait faktörler hastalık olasılığını yükseltebiliyor. Annede doğumsal kalp hastalığı, şeker hastalığı (diyabet) varsa, anne hamilelikte bazı gribal enfeksiyonlar geçirmişse (örneğin, kızamıkçık), hamileliğin özellikle ilk aylarında kullanılan bazı ilaçlar bebekte DKH sıklığını artırabiliyor. Bu nedenle riskli anne ve bebeklerine (fetüse) hamilelikte ileri tetkikler yapılabiliyor ve daha sıkı bir takip gerekiyor. Yenidoğan dönemdeki anomaliler içinde kalp hastalıkları ilk sıralarda yer almakta. Belirtiler genel olarak morarma ile birlikte olanlar ya da morarma olmadan seyreden kalp hastalıkları olarak iki gruba ayrılabiliyor. Kalbin odacıkları arasında delik bulunması, istatistiklerin işaret ettiği sık rastlanan DKH arasındadır. Kalpte doğuştan olan anomaliler bu kadar sık olsa da genel tablo tedirgin etmemeli, çünkü DKH’nın neredeyse tamamına yakınının tedavisi mümkün. Bu konuda uzman merkezler ve tecrübeli ekiplerle DKH, anne karnındayken bile tespit edilebiliyor ve bu aşamadan sonra uygun tedavi planlanarak harekete geçiliyor. Bazı hastalıklarda, sorunun ciddiyetine göre doğumun hemen sonrasında tedavi için bebeğe müdahale yapılabiliyor. Acil girişim gerektirmeyen hastalıklarda ise hasta takip ediliyor ve cerrahi müdahale daha sonrası için planlanabiliyor.
Anne karnındayken nasıl fark ediliyor?
Günümüzde anne karnındayken DKH tanısı konabiliyor. Hamilelik dönemi kadın doğum uzmanları tarafından takip edilen annelerde, ikinci düzey ultrasonografik incelemede kalp de taramadan geçiyor. Eğer bir şüphe oluşursa hastalar kalp değerlendirmesi için çocuk kardiyologlarına yönlendiriliyor. Böylece anne karnında ekokardiyografi (fetal ekokardiyografi) yapılarak çocukta DKH olup olmadığı belirlenebiliyor. Fetal ekokardiyografi erken dönemde (11-14 hafta) yapılabilse de, ideal zaman için 18-22 hafta aralığını söyleyebiliriz.
Belirtileri neler, aileler nasıl fark ediyor?
Eğer bebekteki kalp hastalığı kalbin fonksiyonlarında önemli bir sorun yaratmıyorsa aileler hiçbir şey fark etmeyebiliyor. Bu çocuklarda DKH tanısı, muayene eden doktorunun şüphelenmesi üzerine yönlendirdiği çocuk kardiyoloğunun yaptığı değerlendirme sonrasında konmaktadır. Eğer bebekteki kalp hastalığı kalbin fonksiyonlarını bozuyor ise anne ve babalar çocukta bazı bulguları fark edebiliyorlar. Bunlar, sık ve zor nefes alma, emerken çabuk yorulma, terleme, bayılma, morarma, karın ve göğsün solunuma aşırı eşlik etmesi şeklinde olabilir. Aslında bu tablo ebeveynler için çok önemli uyarılardır. Bu belirtilerden herhangi biri fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.
Kalpteki delikler kendiliğinden kapanabiliyor mu?
Kalp odacıklarındaki her delik için söyleyemesek de bazı delikler zaman içinde kapanabiliyor. Örneğin, kalbin alt odacıkları arasındaki küçük deliklerin yarıya yakını ilk bir yaş içinde kendiliğinden kapanabiliyor. Yenidoğan dönemi ve çocukluk döneminde, kalpteki problem yaratan delikler, kalbe giren ve çıkan damarsal yapıların ters olması, hiç olmaması ya da kapakçık yokluğu durumlarında hastalığın kendiliğinden düzelmesi mümkün değildir.
Çocuklar nasıl beslenmeli?
Erişkinlerde karşılaşılan koroner arter hastalıklarının önlenebilmesi için her anne ve babanın, küçük yaşlardan itibaren çocuklarının beslenmelerine ve yaşam tarzlarına özen göstermeleri önemli bir nokta. Damak tadımızı belirleyen en önemli unsur aslında annelerimiz. Hepimiz annemizin yaptığı yemeklerin tadının başka hiçbir yerde olmadığını söyleriz. İşte bu nedenle anneler çocuklarına ne yedirdiklerine çok dikkat etmelidirler. Aşırı kalorili, yağlı ve doğal olmayan gıdalar ileri yaşlardaki problemlerin erkenden ortaya çıkmasını da beraberinde getirebilmektedir. Bu nedenle çocukların damak tatlarının temelleri erkenden Akdeniz tarzı beslenme ile atılmalı ve böylece ileri yaşlarda olabilecek koroner kalp hastalıklarından korunma sağlanmalıdır.
Spor yapabilirler mi?
DKH tanısı alan çocuklarda anne ve babaların cevabını en çok merak ettiği sorulardan biridir: “Çocuğum bundan sonraki hayatında spor yapabilecek mi?” Bu sorunun cevabı çok büyük olasılıkla “evet” olmaktadır. Dolayısıyla ailelerin endişelenmelerine genellikle gerek yoktur. DKH olan çocuklarda, aileler doğal bir koruma refleksi ve içgüdüsüyle çocuklarında sporu engelleyebiliyorlar. Ancak bu çocuklar da her çocuk gibi spor yapabiliyor. Hatta bazıları (sadece küçük ve sorunyaratmayan deliği olanlar) profesyonel sporcu bile olabiliyorlar. DKH olan çocuklarda sporun tamamen yasaklandığı durumların oldukça nadir olduğunu söyleyebiliriz. Bazı durumlarda ise çocuktaki kalp hastalığının cinsi ve şiddetine göre, çocuğun nasıl ve hangi sporları yapabileceğine, bazı incelemeler sonrasında çocuk kardiyologlarının karar vermesi en sağlıklısıdır.
Bebek kalbinin dostu: Anne sütü
Yenidoğan bebekler için 6 aya kadar tek ve doğal gıda anne sütüdür. Özellikle kalp hastalığı, bebekte sıkıntı yaratıyorsa anne sütü çok daha büyük önem kazanıyor. Genel olarak bu bebeklerin daha dikkatli ve daha sık beslenmeleri, annelerinin de bu noktada daha özenli davranıp, bebeklerinin beslenmelerine daha çok zaman ayırmaları gerekiyor. Eğer doğumsal kalp hastalığı olan çocukta büyüme ve kilo almayla ilgili bir sorun oluyorsa farklı beslenme yöntemleri, gıdalar ve mamalar önerilebiliyor.