Enfeksiyon ajanları ve kanser ilişkisi uzun zamandan beri bilinmektedir. Çocuk ve erişkinlerde görülen kanser vakalarının %18 inde enfeksiyon ajanlarının kansere neden olduğuna dikkat çekilmektedir. Çocukluk yaş grubundaki geçirilen bazı enfeksiyonların erişkin yaşlardaki kanserle ilişkisi bu konunun önemi arttırmaktadır. Özellikle gelişmekte olan toplumlarda çocuklukta geçirilen bazı enfeksiyon hastalıkların kansere yol açtığı ve bu hastalıklarından korunmanın, kanserden korunma anlamına gelebileceği fikri önemsenmektedir.
Erişkin yaş grubundaki kanserlerde bakteriler mantar, parazit hastalıkları ve viruslar sorumlu tutulmaktadır. Ayrı varsayım çocukluk yaş grubundaki kanserler içinde söz konusudur. Çocukluk yaş grubunda geçirilen bakteriyel bir enfeksiyon olan Helikobakter Pylori enfeksiyonu ile erişkin yaş grubunda görülen mide kanserleri arasında ilişki olabileceği düşünülmektedir.Helikobakter enfeksiyonu geçiren bireylerde enfeksiyondan ortalama 15 yıl sonra mide kanseri geçirme riskinin normal populasyona oranla 8 kat fazla olduğu vurgulanmaktadır. Sosyoekonomik düzeyi düşük olan toplumlarda küçük yaşlarda ishalle birlikte akut helikobakter enfeksiyonu geçiren çocuklarda, ince barsak tümörlerine yakalanma riskinin yüksek olduğuna dikkat çekilmektedir. Bu vakaların tanımlanıp tedavi edilmesi ile birlikte bu riskin azalacağı şüphesizdir.
Çocuklarda kansere neden olan enfeksiyöz ajanlar esas olarak viruslardır.
- Hepatit B
- Hepatit C
- EBV (Epstein-Barr) dir.
Human Papiloma Virus (HPV) ve kanser ilişkisi de önemlidir.
Hepatit B virusu ile kronik enfekte olan çocuklarda karaciğer kanseri geliştirme riski yüksektir. Bilindiği gibi hepatit B enfeksiyonu ne kadar erken yaşta geçirilirse kronikleşme oranı o kadar yüksek olmaktadır. HBsAg pozitif anne çocuklarının kronikleşme yönünden takibi gerekir. Kronikleşme oranı hasta yaşı ile ters orantılıdır. Hepatit B enfeksiyonunu yenidoğan döneminde geçirenlerde kronikleşme oranı % 95,1 yaştan küçük çocuklarda bu oran % 80 olmaktadır.1-5 yaş arasında %30-50 ve 10 yaştan büyük çocuklarda %10 olduğu bilinmektedir. Günümüzde Dünyada 200 milyon kişinin HBV ile enfekte olduğu göz önüne alındığında bu sorunun ne denli büyük olduğu anlaşılacaktır. Erişkinlerde viral enfeksiyon geçirme zamanı ile karaciğer kanseri gelişimi arasındaki sürenin uzun olmasına karşın, bu enfeksiyonu HBsAg pozitif anneden alan çocuklarda bu sürenin kısa olması önemlidir. Enfekte olan bu çocukların ¼ ü karaciğer kanseri veya sirozdan kaybedilmektedir. Karaciğer kanserinin esas nedeni olan hepatit B virusunun, hepatit B aşılarının uygulamaya girmesi ile birlikte ciddi oranlarda azalabileceğini ümit edilmektedir.
Hepatit C virus enfeksiyonunda karaciğer kanseri için risk faktörü oluşturmaktadır. Hepatit B enfeksiyonuna kıyasla çocukluk yaş grubunda az görülmesi sevindiricidir. Ayrıca Hepatit C virusunun sadece karaciğerde değil dalakta da lenfomaya yol açabileceği dikkat çekilmiştir. Henüz hepatit C aşısı uygulamaya girmemiştir.
Enfeksiyöz mononükleoz (öpücük hastalığına) neden olan EBV virusu ile kanser ilişkisi yıllardan beri bilinmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde erken çocukluk döneminde görülen bu hastalık nazofarengeal kanser, Burkitt lenfoması,Hodgkin hastalığı ile ilişkilidir. Bunun dışında nadir görülen birçok kanser tipi ile ilintilidir.
EBV ve kanser ilişkisi tam olarak açıklanmamıştır. Bu virusun çocukluk döneminde sık görülen Hodgkin hastalığı riskini arttırdığı bilinmektedir. Erken yaşta geçirilen EBV enfeksiyonu ile çocukluk çağı kanserleri arasında ilişki olabileceği ileri sürülmektedir. Bu konuda bazı kanıtların gösterilmiş olmasına rağmen hastalık patogenezi tam olarak anlaşılmamıştır.
Human papilloma virusu ve serviks kanseri arasındaki ilişkinin 1975 yılında tanımlanması ile birlikte tüm dikkatler bu konuya çevrilmiştir.
Son yıllarda virus kanser ilişkisinde en çok araştırılan bu konu bazı hastalıkların patogenizdeki bakış açısını değiştirmiştir. Bilindiği gibi HPV yenidoğan döneminden itibaren her yaş grubunu etkileyen viral hastalıklara yol açabilmektedir. HPV virus aşısının uygulamaya girmesi ile birlikte hastalığın eradike edilebilmesi kolaylaşacaktır. Bu aşının ülkemizde uygulamaya başlanmış olması sevindirircidir.
Sonuç olarak bazı kanser tiplerinin çocukluk yaş grubunda geçirilen enfeksiyon hastalıklarına bağlı olabileceği ve bu hastalıklardan bazıları da aşı ile korunmanın mümkün olabileceği unutulmamalıdır.