Çocuğumu bilgisayar başından kaldıramıyorum. Ne yapsam ne etsem bilgisayar oyunlarından vazgeçmiyor. Bilgisayar veya akıllı tabletler yüzünden evde bitmek bilmeyen tartışmalar…
Peki bilgisayarı kapat dediğinizde bu zamana kadar işe yaradı mı ya da yasaklamalar getirdiğinizde sağlıklı bir çözüme ulaşabildiniz mi?
Yirminci yüz yılın önemli buluşlarından biri olan bilgisayar, insan yaşamında da giderek önemli bir yer almaya başlamışken; çocuklarımızdan, hayatımızı bu kadar kolaylaştıran bir şeye karşı mesafe koymalarını talep etmekteyiz. Oysaki çocuklar açısından bakıldığında bilgisayarın, iyi değerlendirildiği takdirde eğitime ve gelişime olumlu katkılarının olduğu bir gerçektir.
Her çocuk merak eder ve her çocuğun içinde bir rekabet duygusu vardır. Çocuklardaki bu merak ve rekabet duygularını cesaretlendirip, çocuğun belirli bir konuda dikkatini yoğunlaştırmasını sağlayabiliriz. Ayrıca bu tip araştırmalar çocukların bilişsel gelişimine, planlama ve problem çözme yeteneğinin gelişmesine yardımcı olmaktadır.
Bilgisayar, yazma ve iletişim becerilerinin de gelişmesine katkı sağlar. Çocuğun yazmadan önce düşüncelerini paylaşması gerekir. Nasıl yazacağını düşünürken, okuyarak etkili öğrenmesine destek sağlamış olur. Çocuğun ilgisini çektiği sürece bilgisayar, özgür bir öğretmen işlevi görür. Öğrencinin okulda başaramadığı dersleri kendi kendine başarabilmesi olanağı da vermektedir.
Okul öncesi eğitim programlarında ya da uygun bilgisayar etkinliklerinin, özellikle el göz koordinasyonuna katkı sağlaması nedeniyle önemli olduğu kabul edilmektedir. Çocukların bilişsel süreçleri de desteklenirken entelektüel gelişimi de eş zamanlı desteklenmektedir.
Bir başka düşünce de ailelerin ve sosyal çevrenin oyunlara olan bakış açısı… Genellikle birçok oyunun çocuklarımıza zarar verdiğine, hatta ve hatta çocuklarımızın psikolojilerini bozduğuna dair yanlış inanışlarımız vardır. Çocukların yaşlarına uygun, şiddet ve saldırganlık içermeyen; daha çok zeka gelişimini destekleyen bilgisayar oyunlarını anne-babaların denetiminde ve onların uygun gördükleri süre içinde oynamasının, çocukların zihinsel gelişimine olumlu destek verdiği söylenebilir
Peki yasaklamalı mıyız? Nasıl çözümler bulmalıyız?
Yasaklamayın! Sınırlandırmalar getirin.
Genellikle çocuklarımızı bilgisayar başından kaldırmak için çözüm önerilerimizden birisi de bilgisayarı tamamen ortadan kaldırmak oluyor. Bu da aile içinde şiddetli tartışmalara ve büyüyen gerilimlere sebep oluyor. Oysa çocuklarımızla bilgisayar ve internette geçirecekleri süreyi belirlersek ve bu süreyi aştıklarında neler olabileceğini net kurallarla konuşursak daha az zorluk yaşarız.
Belli bir bilince ulaşana kadar bilgisayar başında geçirdiği süre kadar yaptığı çalışmaları da denetim altında tutun.
Aslında her şeyin başı biraz ilgi… Her şeyde olduğu gibi çocuklarınıza biraz yönelmek, onların ihtiyaçlarını konuşmak ve bilgisayar oynarken hissettikleri duyguları yakalamak… Onlara aynı duyguları yaşatabileceğiniz alternatifleri düşünmek ve bu alternatifleri onlara farklı bir bakış açısıyla sunmak… Evet, yapabileceğimiz birçok şey var aslında ebeveyn olarak. Çocuklarımızla belli bir bilince ulaşana kadar bilgisayar başında geçirdiği süre kadar, yaptığı çalışmaları da takip etmek ve denetim altında tutmak da en az kural koymak kadar değerlidir.
Onlara iyi bir model olun!
Anne- baba olmak oldukça zor değil mi? Bitmek bilmeyen vazifeler ve sürekli kendimizi ebeveynlik anlamında yenilememiz de bu zorluğun bir parçası…
Çocuklar boş bir makine gibidir. Anne babalarından ne görürlerse onu alırlar ve daha da geliştirip yeni bir model ortaya koyarlar. Çocuklarımıza bilgisayar kullanımı hakkında söz geçirmek istiyorsak önce kendi sınırlarımızı çizmemiz ve kendimize dönmemiz gerekir. Eğer bir anne sürekli elinde telefon, göz teması kurmakta bile sıkıntı yaşıyor ya da bir baba akşam eve gelip bilgisayarda ya da televizyonda geçirdiği zaman dilimini abartıyor ise çocuklarımızın yarın bir gün teknoloji canavarları olmaması imkansız…
Bilgisayar kullanıcısıysanız evde gereğinden fazla bilgisayar başında zaman geçirmeyerek çocuğunuza olumlu örnek olun. Çocuğunuz internet kullanıyorsa onun için uygun olan sitelerin listesini birlikte belirleyerek girdiği siteleri kontrol altına alın. Çocuklara eğitim hedeflerine uygun yazılımlar alın ve birlikte paylaşım halinde olun. Çocuklarınızın bilgisayarda yaptığı çalışmaları, başarıları paylaşın ve onları güzel bir şekilde yönlendirin.
Siz küçük yaşta sınır koymazsanız ergenlikte onlar size ebeveynlik yapacaktır!
Çocuk-ebeveyn ilişkisine baktığımızda bazen roller çatışmaktadır. Sanki çocuklarımız anne babalarının ebeveynleri gibi davranmakta olup bu durumun ebeveynler için can sıkıcı bir hal aldığını söyleyebiliriz. Etrafımızda anne babasına emreden, kurallar karşısında hafif alaycı bir tavırda anne ve babayı aşağılayan ergenlerle sıkça karşılaşmaktayız. Bu durum her konu için geçerli olup bilgisayar, tablet gibi teknolojilerin kullanımı konusunda da geçerlidir.
Çocuğunuzun bilgisayar ve internet kullanımı konusunda otokontrolünü sağlayabilmesi önemlidir. Çünkü ergenlerde anne ve babanın otorite kurmaya çalışması sürekli çatışmalara neden olup aileyi, gençleri ve çocukları yıpratan bir süreç olacaktır. Bu yüzden daha küçük yaşlarda halledilmesi gereken en önemli şey, çocuklara sınır koymak ve ergenliğe geldiklerinde de kendi iç denetimlerini yapabilen bireyler yetiştirebilmektir.
Çocuklarınıza mini eğitim verebilirsiniz.
Çocuğunuzu bilgisayar ve internet kullanımından doğacak tehlikeler konusunda uyarınız ve takipçisi olduğunuzu bildiriniz. Çocuğunuzu mahrem ve kişisel bilgilerin paylaşılmaması, resim ve görüntü iletmemesi, internet üzerinden kişilerle kavga ve tartışmaya katılmaması konusunda uyarınız.
Kişisel bilgilerin korunması ve sınırların ihlali konusunda mini bir eğitim verebilirsiniz. Uygulamalı bir şekilde girilen bilgilerin nerelere ulaşabileceği konusunda onları uyarabilirsiniz ve onların böylelikle sizlerden gizli, güvenmediğiniz; kontrol edemediğiniz ortamlarda (internet kafe vb.) bulunmasına da engel olmuş olursunuz.