Ödev yapmak çocukların sorumluluğu olsa da bazen ebeveynler, ödevler yüzünden çok zorlu zamanlar yaşayabiliyor. Psk. Dan. Sıla Salantur çocuklara ödev sorumluluğu kazandırmanın ipuçlarını paylaşıyor.
Ebeveynlerin birçoğu çocuklarına “Ödevini yap” demekten yoruluyor, çocuklarının bu sorumluluğu onlar söylemeden yapmasını istiyor. Ancak çocuğa ödev yapma sorumluluğunu kazandırmak görevi yine ebeveynlere düşüyor. Psikolojik Danışman Sıla Salantur, ödev yapma sorumluluğu konusunda kilidi açan anahtarın çocukla ebeveyn arasında kurulan ilişki köprüsü olduğunu söylüyor. Ebeveyn ile çocuk arasında bağ yoksa hiçbir disiplin yönteminin işe yaramayacağını hatırlatan Psk. Dan. Salantur, bu bağı kurmak için nasihat, uyarı, kıyaslama, hakaret barındırmayan büyük bir dikkatle çocukla geçirilen anların sayısını çoğaltmakla gerektiğinin altını çiziyor. Psk. Dan. Salantur, “Size en çok çocuğunuz ile yaptığınız ne kahkaha attırıyor? Oyun oynuyorsanız bu sürenin ne kadarında çocuğunuzla olan an’ın içinde kalabiliyorsunuz? Ne kadarında “Şu oyun bitse de en sevdiğim diziyi izlesem… Şu maili atayım oyun bitince… Uyusa da yarın için yemeği hazırlasam gibi cümleler ne sıklıkta geçiyor zihninizden? Cevabınız “Evet çok sık” ise o halde şüphesiz ki çocuğunuzla ödev konusunda yaşadığınız zorluğun üstesinden gelmeniz neredeyse imkânsız. Çocukların gözünde sürekli olarak yapması gerekenleri hatırlatan ve beklenileni yapmadığı durumlarda da parmak göstermek ceza veren ebeveynler olursa çocukların tek öğrendiği ebeveynleri tarafından koşullu sevildikleri olur. Bu nedenle öncelikle bu bağı kurmanız gerekir” diyor.
Çocuğunuzla toplantı yapıp karar alın
Çocuğa ödev yapma sorumluluğu kazandırmak için bağın yanı sıra disiplinin de önemine değinen Psk. Dan. Salantur, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Çocuğumuzla bu konuda bir ortak karar toplantısı yapmak ve sınırların konduğu bu evrede çocuğumuzun kararlarını da göz önünde bulundurmak pozitif disiplin yöntemleri arasında yer almaktadır. “Ödevlerini bizlerin sana “Hadi!” demesine gerek kalmadan yapman için neye ihtiyacın var? Ödev öncesi bizimle ortaklaşa yapmak istediğin bir etkinlik var mı? Hangi dersin ödevinden başlamak senin içsel motivasyonunun artmasına yardım eder?” gibi sorularla soru ile ödev yapılma eylemine ilişkin somut ve uygulanabilir kararlar vermelisiniz. Ardından da “Bu karar senin için uygun mu? Değiştirmek istediğin bir kısım var mı?” diye sormak ve memnun olmadığını hissettiğimiz durumda da kararı yeniden gözden geçirmek etkili sonuçlara ulaşmanızı sağlayabilir.”
Ebeveyn olmak, çocukluğumuzun devamı demek
Ebeveynlerimizle ödev konulu ilişkimizdeki benzer örüntüleri kendi çocuğumuzla olan ilişkimizde de birebir gözlemliyor olmamızın bir tesadüf olmadığını söyleyen Psk. Dan. Sıla Salantur, “Ebeveyn olmak, çocukluğumuzun devamı. Bir de çocukluğumuzda edindiğimiz inançlarımız var. Bunların bir kısmı olumluyken bir kısmı da olumsuz olabiliyor. “Ben değersizim, yetersizim” gibi… Peki, çocuğumuzun ödev yapmaması benim kendimle ilgili hangi inancımı besliyor ve bundan dolayı büyük bir rahatsızlık duyuyor olabilirim? Bana benim yetersiz olduğumu söylüyor olabilir mi? Çocuğumun ödevinden duyduğum rahatsızlık acaba benim kendi geçmişimle ilgili olabilir mi? Ebeveyn olmak, kendimizle olan temasımızı arttırmak adına pek çok perde aralıyor esasında. Bize düşense perdenin ardında olup biteni fark etmek ve dönüştürmek” diyor.