Çocuğa karşı ebeveyn arkadaşlık ilişkisi nasıl dengelenmeli?
Yaşamdaki pek çok rolde çeşitli modeller vardır. Ebeveynlikte de literatürde: Otoriter, demokratik, izin verici, ilgisiz ebeveynlik modelleri vardır. Bunların pek çoğu ebeveynlerin kendi ebeveynlerinden görüp modelledikleri, çevreden gördükleri ve kendi ideallerindeki ebeveynlikle birleşir ve ortaya benzersiz bir ebeveyn modeli çıkar. Aslında her ne kadar modeller olsa da her çocuğun bilişsel alanları, sosyal duygusal yönleri ve ilgi alanları güçlü olduğu gibi ebeveynlik modeli de birbirinden farklı ve özgündür. İşin içine bir de çevresel ve eğitim faktörleri girince ortaya kendi içinde benzersiz bir ebeveyn modeli çıkar.
“Her ebeveyn çocuğuna elindeki imkanların en üstünde ve hatta belki kendi deneyimlerinin de çok üstünde fırsatlar yaratmak ister” diyor BÜMED MEÇ Okulları Moda Yerleşkesi Okul Müdürü Sayın Aslı Çelik Karabıyık. Elbette sağlıklı büyüme koşullarının, eğitim imkanlarının çocuğun sağlıklı gelişiminde etkisi büyüktür ancak en az onlar kadar önemli olan da çocukların ebeveynleri ile olan ve koşulsuz sevgiye dayanan ilişkidir” Bu konuda literatürde pek çok değerli yayın olduğu için bu yazının devamında daha çok kendi uygulamalarımızı tekrar değerlendirmeye yer vermek daha doğru olacaktır” diye devam ediyor.
Günümüzde sıkça dile getirilen, içinde modern, demokratik ve izin verici ebeveynlik modellerinden özellikler de barındıran ‘arkadaş- ebeveynlik’ tanımını birlikte değerlendirelim. Öncelikle bir ebeveynin temel sorumluluklarını düşünelim; koşulsuz sevgi, güven, düzen, sağlıklı yaşam ve gelişme koşulları…Peki bir arkadaşın tanımında hangi kavramlar yer alır? Sevgi, paylaşım, ilgi ve onay.
Sınır koyarken çocuklarımızla birlikte ihtiyaç analizi yapmak önemlidir;
Bir ebeveyn düzen ve sınırları çocuğa öğretmeyip, çocuğun keşfetmesini beklerse, sonucunda sınırlarını bilmediği için karılaştığı olumsuzluklarda başarısızlık hisseden ve çevresi tarafından da dışlanan mutsuz bir çocukla karşılaşılabilir. Her birey gibi çocuklar da düzensizlik ve belirsizlikten dolayı, kendileri bu şekilde anlamlandıramasalar da kaygı duyarlar. Arkadaşlarımız bize limit koymazlar, o halde bu anlamda arkadaş gibi davranan ebeveynleri, sınır koyduklarında kendilerine öfke duyan bir çocuk bulmak şaşırtıcı olmamalı. Tabii ki her konuda olduğu gibi ne yaptığımız değil, nasıl yaptığımız fark yaratır. Sınırları çizerken çocuklarımızla birlikte ihtiyaçları belirlemek, onların fikirlerini almak, demokratik ancak kararlı olmak bizleri sağlıklı ilişkiye götürecektir.
Sayın Aslı Çelik Karabıyık’a göre “iki farklı rolün ortak özellikleri de var; ilgi ve sevgi” Her çocuğun ilgi alanı ve güçlü yönleri farklı olacağı için, çocuğumuzla iyi bir ilişkiyi yaratmak için önce onun mizacını tanımaya çalışmak, onun hoşlandığı oyunlara eşlik etmek güzel bir başlangıç olabilir. Her çocuk oyun oynamayı sever. Oyun, hayal gücümüzü ortaya çıkaran, heyecanlandığımız ve pek çok zaman sosyalleşebildiğimiz bir araçtır.
Yeni keşifler her bireyi olduğu gibi çocukları da çok heyecanlandırır;
Bunların yanı sıra yeni keşifler yapmak her bireyi, özellikle de çocukları çok heyecanlandırır. Yapılan pek çok araştırma, çocukların unutamadıkları anıların genellikle ebeveynleri ile yaşadığı gerçek yaşam deneyimleri olduğunu gösteriyor. Onlarla yaptığımız bir gezi, bir kamp, bir yemek, bitki ekmek, bakımını yapmak hem birlikte eğlenceli vakit geçirmemizi hem de unutulmaz anılar biriktirmemizi sağlar.
Tüm bunlardan görebiliriz ki aslında arkadaşlık ve ebeveynlik, ortak özellikleri olabilen ancak farklı özellikleri de belirgin olan iki farklı roldür. Nasıl ki anneanne, öğretmen ve arkadaş farklı roller ise, ebeveynlikte de rolleri birbirine karıştırdığımızda bizleri tehlikeli ve dengesiz bir ilişki bekliyor olabilir. Ebeveynlik modelimizi belirlerken, çocuğumuza rehber olma rolümüzü unutmadan, güzel anılar biriktirecek şekilde deneyimler tasarlamak, çocuğumuzla sağlıklı ve sevgiye dayalı bir ilişki yaratmamıza yardımcı olacaktır.