Bazı durumlarda kadınlar sonradan vajinismus olabilir. Bunlardan biri “disparoni” sonrası oluşan vajinismustur. İlişki sırasında yaşanan ağrı; “disparoni” olarak tanımlanmaktadır. Ancak vajinismus “disparoni” değildir. Ağrılı cinsel ilişki yani “disparoni” ile vajinusmusu ayırdetmek gerekir. Genellikle bu durum doğum sonrası görülür. Vajinal doğum sonrası dikişler ve buna bağlı nedbe dokusu, menopozda azalan östrojen nedeniyle vajinal kuruluk ve atrofi, vajinal enfeksiyonlar, rahim ağzında yara gibi nedenlerle disparoni gelişebilir yani cinsel ilişki acılı ve ağrılı hale gelebilir. Disparoni tedavi edilmezse zamanla vajinismus gelişmesine neden olabilir. Bu da cinsel yaşamı olan kadında sonradan vajinismus gelişmesine yol açabilir.
“Cinsel soğukluk” diğer bir etkendir. Doğum sonrası yaşanan ruhsal ve fiziksel değişim ya da ilişkisel sorunlar cinsel yaşamında bir sorun olmayan kadınların daha sonradan cinsel soğukluk yaşamalarına neden olabilmektedir. Cinsel soğukluk halk dilinde firijit olarak da nitelendirilmekte ve kadınla ilgili cinsel sorunlar genellikle bu şekilde genellenmektedir. Ancak, cinsel soğukluk vajinismus da birbirinden farklıdır. Cinsel soğuklukta kadın cinsel ilişkiden zevk almamakta, cinsel olarak uyarılmamakta, orgazm olamamaktadır. Bu nedenle vajende ıslanma yok veya çok az olmaktadır. Vajinismusta ise cinsel arzu ve orgazm açısından sorun yoktur, bu kişilerde gerçek bir cinsel birleşme gerçekleşmediği halde kadın alternatif yollarla uyarılabilir, orgazm yaşayabilir, cinsel arzu sırasında vajende ıslanma görülür. Uzun süreli cinsel soğukluk yaşayan kadında da yaşanan vajinal kuruluk ilişkiyi acılı hale getirebilmekte ve sonradan vajinismus görülebilmektedir.
Vajinismus sorunu olan kadınların doğumdan ötürü geçici vajinal berelenme, yırtılma, iyileşme tamamlanmadan önce cinsel birleşmeye çalışılması ya da normal doğum süreci dahil herhangi bir başka geçici bir acının neden olduğu fiziksel ya da duygusal sarsıntıdan ötürü tetiklenebilir. Tam olarak tedavi edilmemiş, sorun çözülmeden doğum yapmış kadınlarda, doğumu izleyen aylar ve yıllar boyunca da devam eden cinsel acı ve giriş zorluklarına rastlanmaktadır. Vajinismus bir kez tetiklendikten sonra, giriş çabasında bulunulduğunda vücudun pelvik tabanı sıkılaştırmasına neden olur ve yeniden cinsel birleşme çabasında bulunmayı çok zorlaştırır. Cinsel birleşme çabaları acı ve başarısızlıkla sonuçlandığında, vücut bu duruma daha da kuvvetle tepki göstererek vajinismus etkisini daha da sağlamlaştırır. Bu durum devam eden ve git gide kötüleşen bir deneyime dönüşürken bundan bazen vajinismusun ‘acı döngüsü‘ olarak söz edilir. Vajinismus acısı ne kadar uzun bir süre devam ederse, sıkılık da o kadar yoğun bir hale gelir. Sonunda, basit giriş imkânsız bir hal alır. Bu nedenle, vajinismus belirtileri ne kadar erken teşhis ve tedavi edilirse, çözümlenmeleri de o kadar kolay olur.