CİSÜ Platformu Sözcüsü Nurcan Müftüoğlu, “Cinsel sağlık ve üreme sağlığı (CSÜS) bakımından yoksun bırakılmak, kadınlar ve üreme çağındaki genç kızlar arasında ölümlere, hastalıklara ve sakatlıklara neden oluyor” dedi.
Cinsel Sağlık & Üreme Sağlığı Hakları Platformu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla toplumdaki cinsel haklar konusunda eşitsizlikleri gündeme getirdi. Türkiye’de cinsel haklar konusunda eşitsizliğe maruz kalan birçok kesim olduğuna dikkat çeken CİSÜ Platformu Sözcüsü Nurcan Müftüoğlu, “Cinsel sağlık ve üreme sağlığı (CSÜS) bakımından yoksun bırakılmak, kadınlar ve üreme çağındaki genç kızlar arasında ölümlere, hastalıklara ve sakatlıklara neden oluyor” dedi.
Cinsel sağlık ve üreme sağlığıyla ilgili bir dizi riskle karşı karşıya olan birçok kadının cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet; cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar (CYBE); istenmeyen gebelik ve doğum komplikasyonları ile karşı karşıya olduklarının altını çizen Platform Sözcüsü Nurcan Müftüoğlu, CİSÜ Platformu’nun CSÜS haklarını temel insan hakları olarak kabul ettiğini vurguladı.
Ayrımcılık yapılmamalı
Nurcan Müftüoğlu, “Cinsellik ve cinsel sağlığa yönelik kapsamlı ve bütünleşik insan hakları temelli yaklaşımın, küresel adalet, kalkınma ve sağlığın bir yönü olarak cinsel hakların gerçekleştirilmesini teşvik edeceğine inanıyoruz. Cinsel haklar, hem evrensel hem de bölünmez olan insan hakları kapsamına girer ve ayrımcılık yapılmamalıdır. Öncelikle, herkesin tüm cinsel haklardan yararlanabileceği uygun bir ortam yaratılmalı. Cinsellik ve ondan kaynaklanan haz, bir kişi üremeyi seçse de seçmese de insan olmanın temel bir yönüdür. Cinsel haklar, demokratik bir toplumda sadece başkalarının hak ve özgürlüklerinin gerektiği gibi tanınmasını ve bunlara saygı gösterilmesini ve genel refahı güvence altına almak amacıyla kanunla belirlenen sınırlamalara tabi olabilir. Saygı duyma, koruma ve yerine getirme yükümlülüklerinin tüm cinsel hak ve özgürlükler için geçerli olduğunu unutmamak gerekiyor” dedi.
“Bir kişinin herhangi bir sebepten ötürü CSÜS hizmetlerine erişiminin zorlaştırılması, engellenmesi veya kişiye hizmet sunumunun reddi, insan hakları ihlalidir” ifadesini kullanan Nurcan Müftüoğlu, Dünya Cinsel Sağlık Birliği (WAS) tarafından kabul edilen Cinsel Haklar Bildirgesi’nde cinselliğin tam olarak gelişiminin temel insani gereksinimlerin karşılanmasına bağlı olduğuna dikkat çekildiğini söyledi. Söz konusu bildirgede, 16 temel insan hakkının altı çiziliyor:
1. Eşitlik muamele ve ayrımcılık yasağı,
- Yaşama hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı,
- Özerklik ve bedensel bütünlük hakkı,
- İşkence yasağı ve insanlık dışı ya da aşağılayıcı muameleye tabi tutulma yasağı,
- Şiddetin ve baskının hiçbir türüne maruz bırakılmama hakkı,
- Özel hayata saygı hakkı,
- Cinsel sağlık dahil olmak üzere, haz veren, tatmin edici ve daha güvenli cinsel deneyimleri olanaklı kılan, erişilebilecek en yüksek sağlık standardı hakkı,
- Bilimsel gelişme ve uygulamalarından faydalanma hakkı,
- Bilgi edinme hakkı,
- Eğitim hakkı ve kapsamlı cinsellik eğitimi hakkı,
- Evliliğe ve benzer türde, eşitliğe ve tam ve özgür iradeye dayalı ilişkilere dahil olma, bu ilişkileri kurma ve bozma hakkı,
- Çocuk sahibi olup olmayacağına, çocuk sayısına ve çocuklar arası yaş aralıklarına karar verme ve bunu yapabilmek için gerekli bilgi ve araçlara sahip olma hakkı,
- Düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı,
- Örgütlenme ve barışçıl toplantı hakkı,
- Kamusal ve politik hayata katılım hakkı
- Adalete, yasal yollara ve çözüme erişim hakkı.