Bebek gibi gergin bir cilde sahip olmayı hepimiz isteriz. Ne yazık ki bebekler cilt güzelliklerinin farkında değildir. İnsanlar yaş aldıkça hep bebeklik ve çocukluk çağındaki gergin nemli ve parlak ciltlerine özlem duyarlar.
Herkesin cildi zamanla kırışır ama bazı cilt tonları kırışmaya daha yatkındır. Çok açık tenliler ve sürekli güneşlenen kişilerde deri kırışması daha erken ve fazla görülür. Cilt kalınlığı fazla olan Asyalılar, daha ince ve açık tenli olan Avrupalıların ciltlerine göre daha az kırışırlar.
Cildin kalitesi kadar güneşin verdiği zarar, stresli yaşam şartları, düzensiz beslenme tekrarlanan mimik kaslarının hareketleri cildin bütünlüğünün bozulmasına neden olur. Gözlerin kenarlarındaki cilt yüzdeki en ince cilttir.. Aynı zamanda bu bölge çok fazla mimik hareketlerine maruz kalır. Göz çevresindeki kırışıklıklar da yüzü yorgun ve daha yıpranmış gösterir. Daha erken kırışan diğer bölge de boyun bölgesidir. Buradaki cilt de daha incedir. Yaş ilerleyip kollojen ve elastin hasarı arttıkça kırışıklık da artar. Boyun bölgesinde ki cilt sadece sarkmaz aynı zamanda yatay çizgiler de oluşur. Güneş hasarı, nemsizlik, sigara kullanımı tüm ciltte olduğu gibi bu bölgede ki hasarı da artırır.
Cildin sarkmasında ki diğer önemli nedenlerden biri cilde destek sağlayan kemikler ve kasların üzerinde bulunan yağ desteklerinin zamanla azalması incelmesi veya yer değiştirmesidir. Yaş ilerledikçe normalde gerçekleşen bu durum sağlıksız ve ani kilo vermeler, aşırı stres ve düzensiz yaşam ile de artabilir.
Ciltte kaybedilen dokuları onarmak ve yapılandırmak için yapılacak şeyler soruna ve bölgeye göre değişir. Klinikte yapılacak uygulamalar yanısıra mutlaka evde de uygun destekleyici kremler kullanmak lazım. Yüz bölgesinde cildi nemlendirecek ve antiaging etki gösterecek retinoidli, peptidli, kök hücreli kremler ciltte kollojen üretimini desteklemek için tercih edilebilir. Üst yüz ve göz çevresindeki mimik kırışıklıkları için botoks uygun bir seçenekken, orta yüzde hyalüranik asitle yapılan uygulamalarla volüm kayıpları yerine konabilir. Ama öncelikle cilt kalitesini içten uyararak kollojen ve elastin fibrilleri yapılandırıcı fokuslu ultrason, fokuslu radyofrekans, mikroiğneli radyofrekans, prp gibi uygulamaları tercih etmek lazımdır. Bu uygulamalar sonrası mezoterapi, gençlik aşısı, somon DNA aşısı, serbest hualüranik asit uygulamalarından gerekli olanları yapıldığında cildin kalitesi artacak ve kırışıklıklar açılacaktır. Yine mutfağımızda güzelliğimize katkıda bulunacak C vitamininden zengin turunçgiller, mango, bürüksel lahanası, ananas, limon, çilek gibi yiyecekleri tüketmek cilt yaşlanma sürecinde olumlu katkıda bulunacaktır.
Sonuç olarak cilt sağlığını korumak için nem çok önemlidir. Düzgün olarak nemlendirilmiş bir cilt çekilmiş bırakılmış bir lastikte olduğu gibi daha elastik ve dolgun olur. Nemi az olan cilt ise çekildiğinde geri gelmez ve katlantı izleri içerir. Nem eksikliği ve kırışıklık için Alfa Hidroksi Asit AHA, Hyalüranik asit, seramid, peptitler ve gliserin içeren dermokozmetik kremlerden cildinize uygun olanı mutlaka sabah akşam kullanın. Yaz kış SPF 30-50 arasındaki güneş koruyucuları nemlendiricinizin üzerine sürün. Kilonuzu sabit tutun ani kilo kayıplarından kaçının.
Cildinizi ve kendinizi bu konuda uzmanlıkları ve deneyimleri olan doğru ellere emanet edin. Çünkü her işlem herkese yapılmaz. Sizin kemik yapınızın ve cilt yapınızın o işleme uygun olması gerekir. Sizi ilk gören doktorunuza mümkünse gençlik veya daha önceden çekilmiş fotoğrafınızı gösterin. Bu sizin için yapılacak işlemin daha doğru ve uygun yapılmasını sağlayacaktır.
Sağlılkı ve güzelliklerle dolu günler dilerim.
Dr. Hilal KORAL