Zaman zaman çoğu doktora cep telefonları beyin tümörüne sebep olur mu diyerek soruluyor. Bazıları önemli değil diyerek geçiştirirken bazıları da ben cep telefonumu kulaklıkla kullanıyorum diyerek cevaplamaktadırlar. Maalesef bu gruba beyin cerrahları da dahildir. Cep telefonunun ilk çıktığı yıllardan bu yana mikrodalga etkisiyle tümör oluşumuna neden olup olmadığını takip etmekteyiz. Zararlı ispatlanmış bir etkisi son dönemlere kadar bildirilmemişti. Burada daha yeni kullanıma giren bir teknoloji olması bilimsel çalışmaların kısa dönemin bilgilerini vermesi yeterli olmayabilirdi. Ama son ayda İsveçli, bilim adamlarının yayınladıkları veriler elle tutulur bazı sonuçları beraberinde getirdi. Cep telefonları iletişim sistemi mikrodalga ile yapılmaktadır. Her ne kadar hücrelerde yaptığı etki radyasyona benzeyen etkiler olmasa da yine dokuların içine giren bir enerjidir. Mikrodalgaların dokuda derinde ısınmaya neden olduğu bilinmektedir. İletişim sisteminin kullanımının üzerinden 15 yıl geçmesi ve insanların uzun süreli cep telefonu kullanmaları sonrasında daha sağlıklı bilgiler elde edildi.
Bugün cep telefonlarından yayılan dalgaların beyin hücrelerinin çekirdeklerinde bulunan genlerin DNA zincirlerinde kırılmalara nede olduğu bununda tümör oluşumuna ana sebep olduğu bildirilmektedir. Aynı problemler telsiz telefonlarda da yaşanmaktadır. Uzun mesafede etkili olması amacıyla daha güçlü dalga boyları farklı telefonlar üretilmekte olup kullanırken dikkat gerektirmektedir.
Son yapılan bilimsel çalışmalarda 10 yıl sonunda cep telefonu kullanılan beyin yarımküresi tarafında düşük derecede anlamlı da olsa beyin tümörü görülme sıklığında artış tespit edilmiştir. Özellikle işitme siniri ile beraber seyreden denge sinirinin kılıfından gelişen nörinomlarda artış daha fazladır. Beynin arka bölümüne beyin sapına komşuluk yapan bu tümöral oluşumlar iyi huylu olmalarına rağmen sinire yaptığı baskı ile işitme azalması, yüzün o tarafında felçlere kadar giden tabloları ortaya çıkartmaktadır. Bugün için cep telefonu kullanma yüzdesi 15 yaşında geçlerde %60, 19 yaşında ise %95 lere kadar çıkmaktadır. Gençlerde bir telefon yerine bazen iki telefonda bulunabilmektedir. İleriki yıllarda gençlerimizde ciddi bulguları ortaya çıkmadan bilgilendirmekte yarar bulunmaktadır. Kızlarımız daha uzun süreli konuşmaktadırlar ama tümör gelişiminde anlamlı farklılık elde edilmemiştir.
Sonuç olarak cep telefonları günlük yaşantımızın önemli bir parçasıdır. Tamamen vazgeçmek mümkün değildir. Uzun süreli konuşmamak ve kulaklıkla kullanmak daha akıllıca görünmektedir. Cep telefonu üreten firmaların durumu göz önüne alarak gerekirse dalga boylarını ve enerji değerlerini değiştirerek daha az zararlı telefonları üretmeyi planlamalıdırlar. Telsiz telefonlarda kulaklı olan modellerin üretimini beklemenin ve bu şekilde kullanmanın daha uygun olduğu kanısındayım.