Kalp çarpıntısını genel olarak kalbin hızlı, güçlü ya da düzensiz çalışması olarak tanımlayabiliriz. Tıp dilinde taşikardi olarak adlandırılan gerçek çarpıntı şikayeti ise kalbin hızlı bir şeklde, dakikada 100’ün üstünde atması şeklinde tarif edilebilir. Bunun dışında kalan ritim bozukluklarına genel olarak çarpıntı yerine Aritmi demek daha doğru olur. Aritmi kalbin düzensiz çalışması anlamına gelir. Bunlar hasta tarafından saniyelik güçlü vurular, kalbin boşluğa düşmesi, kalbin ara ara duruyor gibi hisedilmesi ya da boyunda ani hissedilen düğümlenme hissi şeklinde şikayetlerle ifade edilir.
Peki kalp hızının normali nedir ?
Dakikada 60–100 arasında atıyorsa kalbinizin hızı normal demektir. Her insanın kalp hızı farklıdır. Beden hareketleri (koşma, yürüme), duygusal durumumuz (üzüntü, endişe, mutluluk), karnımızın aç tok olması veya havadaki sıcaklık gibi pek çok faktör kalp hızımızı etkiler. Kalp hızınızı bulmak için en az 10 dakikalık bir istirahatın arkasından nabzımızı sayabiliriz. Uzun yıllar düzenli bir şekilde spor yapan kişilerde normal kalp atış hızı 50’ye kadar inebilir. Ya da bazı kalp ritim ilacı kullananlarda yine nabız sayımız 50’nin altında olabilir. Ancak yine de kalp hızınız sürekli olarak 50’nin altında veya 100’ün üzerinde ise bir kalp doktoruna görünmenizde yarar vardır.
Çarpıntıların olası sebepleri nelerdir ?
Çarpıntının neredeyse yarısı kalp kaynaklı, 1/3’ü psikolojik ve kalanlar ise ilaçlar, kafein tüketimi az spor yapmak igibi yaşam tarzına bağlı sebepler ile hormon dengemizde ya da kan değerimizdeki bazı bozukluklar sayılailir. Bunların dışında hastaların az bir kısmında herhangi bir sebep bulunamamaktadır. Kalp dışı sebepler olarak anksiyete (iç sıkıntısı), gerginlik ve mutsuzluk sık görülen çarpıntı nedenleridir. Kafein benzeri maddeler, yoğun stres, içinde “adrenaline” benzer etke madde bulunan bazı ilaçlar kalpte düzensiz atımlara ya da çarpıntılara yol açabilmektedir. Bu sebepten dolayı özellikle kronik bronşit ve astım tedavisinde kullanılan ilaçlar ve grip ilaçlarının kullanımı sırasında çarpıntılar meydana gelebilmektedir. Çarpıntı şikâyetiniz olduğunda elinizi göğsünüzün üzerine koyarak veya el bileğinden ya da boyundan nabzınızı takip ederek kalp atışınızı sayın ve düzenli olup olmadığına bakın. Bu bilgiler daha sonra teşhis koymak açısından doktorunuzun çok işine yarayacaktır.
Peki ABLASYON nedir?
Ablasyon, kalpten kaynaklanan çarpıntı ve ritim bozukluklarının tedavisinde çoğu zaman kesin ve kalıcı düzelme sağlayan bir tedavi yaklaşımıdır. Bu yüzden son 10 yılda ablasyon tedavisi ile tedavi edilen ritim hastası ilaç tedavisine kıyasla inanılmaz bir şekilde artmıştır. Ablasyon tıp dilinde bir şeyi ortadan kaldırmak anlamına gelmektedir. Yapılış şekli diğer yazılarımda belirttiğim EPS ile aynıdır. EPS’den farkı ablasyon için kullanacağımız ilave bir kateterin daha olmasıdır. Ablasyon sırasında aritmiye yol açan odağın ya da odakların ortadan kaldırılmasında ya ısı üreten enerjiler ya da soğutucu (dondurma işlemi) etkiye sahip enerjiler kullanılır. Bugün için en fazla kullanılan yöntem Radyofrekans kateter ablasyon yöntemidir. Bu yöntemde Radyo dalgaları kullanılarak çarpıntıya yol açan hedef bölge 50-70 derece arasında ısıtılarak elektriksel yönden işlev göremez hale getirilir. İkinci sık kullanılan yöntem ise dondurma ya da soğutma işlemidir. Bu yöntemle de hedef bölge -50 ila -70 dereceye kadar dondurulmaktadır.