Burun fonksiyonları
1- SOLUNUM
A – SOLUNUM HAVASININ ŞARTLANDIRILMASI
Solunum’un fizyolojik şartlar içinde ve sağlıklı yapılabilmesi için, burunun üç ana görevi vardır:
§ Solunum havasını ISITMA,
§ Solunum havasını NEMLENDİRME ve
§ Solunum havasını yabancı cisimlerden süzerek FİLTRE ETMEK.
Solunum havasını ısıtma, konka adını alan ve burun boşluklarının
lateralinde üst,orta ve alt olarak yukarıdan aşağıya sıralanan üç çift, hipererektil yapıların şişerek, bazen de küçülerek, solunum havasının yüzeylerine temas etmesi ile yüzeylerine sürtünen havanın ısınmasını temin eden yapılarca olur.
Konkalara sürtünen hava aynı zamanda nemlenir ve içindeki kaba partiküllerde filtre edilir. Nemlenme müköz bezlerin salgısı ve müköz örtü ile olur. Tozların ve kaba partiküllerin tutulması ise burun delikleri çevresindeki kıllar ve nemli müköz örtü olur.
Bu fonksiyonları gözden geçirecek olursak;
Isıtma:
Nazal kavitedeki kan damarlarının karışık sistemi ve hele konkaların erektil yapı özellikleri (ki bir radyotöre benzetilir) inspire edilen havayı ısıtmada çok önemli rol oynar. Konkadaki kavernöz boşlukların genişleme ve daralma kabiliyeti vardır. Günde inspire edilen 500 kübik feet havayı ısıtmak için 700 kalori gerekir. Bu vücutta yapılan total ısının %2.5’u kadardır. Ekspiratuvar hava akımı nazal mukoza ısısının küçük bir miktarını sağlar veya respirasyonun bu fazında oluşacak ısı kaybını durdurabilir.
Nemlendirme:
Müküs, epitel tabakasındaki Kadeh (Goblet) hücreleri ve lamina propriadaki müköz ve seröz bezler tarafından salgılanır.
Klinik olarak normal yetişkinlerin nazal pasajında pH 5.5-6.5 dur. Çocuklarda pH 5.5-6.7 dir. Sıcak uygulaması nazal pasajı asit, soğuk uygulaması alkali yapar. Uzun süre istirahat ve uyku nazal pH’ı asit yöne çevirir. Nazal sekresyonda mevcut lizozim asit ortamda daha etkilidir. Müküsün % 95’i su olup müsin, glikoprotein ve karbonhidrat içerir, ayrıca müküste lizozim ve immunoglobulin A da bulunabilir. Müküs vestibülümden koanaya ve nazofarenkse kadar bütün mukozayı örter. Müköz örtü, burnun değişik bölgelerinde, değişik oranlarda olmak üzere, siliyalar tarafından geriye nazofarenkse doğru taşınır. Bu hareketin oranı değişik bölgelerde değişik miktarda müküs salgılanmasına bağlıdır.
Burnun ön tarafında müküs sekresyonu az miktarda olup geriye doğru atılma hızı saatte 1-2 mm’dir. Koana yakınında her 10 dakikada bir müküs yeniden yapılır ve 10 mm/saat hızla hareket eder. Her hücrede 12-20 silya vardır ve bunlar hareketlerini senkron olarak değil daha ziyade metakron olarak yaparlar.
Siliyer aktiviteyi kontrol eden mekanizma henüz tam olarak anlaşılmamıştır. Ancak nöral bir mekanizma da pek sorunlu tutulmaz. Siliyalar her dakika 100’lerce defa çabuk ve kuvvetli bir şekilde hareket eder ve her hareketi yavaş bir geriye dönüş takip eder.
Isı, ozmotik basınç ve pH siliyaların fonksiyonlarını etkiler:
§ En iyi gaz değişimi % 85 nemlilikte olur.
§ Nazofarenks havası 33°C ise siliyalar aktiftir.
§ 18 °C dan düşük, 40 °C dan yüksek ısılarda siliyer hareket yavaşlar.
§ 7 °C dan düşük, 45 °C dan yüksek ısılarda siliyer hareket durur.
§ pH 7-8 siliyalar için uygun.
§ pH 6.5’dan az ortamda siliyer aktivite yavaşlar.
§ Oksijen miktarının azalması siliyer hareketi yavaşlatır.
§ Kan oksijeni normal olsa bile oksijen miktarının artması siliyer vurum hızını % 30- 50 oranında arttırır.
Nemin sağlanması mekanizması tartışmalıdır. Bazıları nemin nazal sekresyonla salgılandığını iddia ederken, bazı araştırıcılar mukoz membran damar ve kapillerlerinden çıkan seröz transüda ile sağlandığını iddia ederler. Günlük nazal sekresyon 1-1.5 lt dir.
Ekspirasyon da neme çok yardım eder. Ekspirasyon esnasında, ısı ve nem mukozayı terk eder. Bu solunum havasından nem kaybolmasına engel olur.
Nemlendirme ve ısıtma mekaniğinde değişmeler sadece nazofarengeal mukoz membranın irritasyon ve kuruluğunu etkilemez. Üst solunum yolunun diğer kısımlarını da etkiler. Kuruluk birçok akut nazal enfeksiyonun başlangıcıdır.
Filtrasyon:
Hava burun kıllarının filtre edici etkileri ve müköz örtüsünün yabancı cisimleri tutucu etkisi sonucu temizlenir. Mikroskopik partiküller burun kılları tarafından tutulurken,15 mikronun altındaki daha küçük parçacıklar ise burun mukozası tarafından havadan toplanırlar. 4.5 mikrona kadar olan partiküllerin %85’i temizlenir, ancak 1 mikron büyüklüğündeki partiküllerin ancak %5’i burun tarafından tutulabilir.
B – BURUN SOLUNUM HAVASI YOLU
Hava geçiş hareketleri nazal kavitenin yapısına bağlıdır. Naresler küçüktür ve konumları yere horizontal durumdadır. Bu havanın, yukarı-aşağı ve konkaların medialine doğru yönelmesine sebep olur.
Koanalar daha geniş ve vertikal pozisyonda oldukları için havaya karşı dirençleri daha azdır. Ön ve arka burun deliklerinin farklı olması ve burun boşluklarının yapısı, inspiryum ve ekspiryumda, burun içinden geçen, soluk havasında sirkülasyonlar daireler meydana getirir. Bu sirkülasyonlar, inspirasyon ve ekspirasyonda değişiktir .
İki intranazal hava akımı vardır, biri inspirasyon diğeri ekpirasyon esnasındadır. Genel olarak inspire edilen hava burun deliklerinden koanalara düz bir yol izlemez. Burun deliklerinden inhale edilen hava, açıklığı aşağı bakan, yukarı-aşağı ve yüksek, kubbe şeklinde bir yol izler. Olfaktör fissürden ve sfenoidin ön yüzünden geçerek posterior koanalarına varır. Sfenoidin yüzü ve konkalar üzerindes, hipertrofik konka, adenoid vejetasyonlar, deviye septumlar, polipler, nazal kavitede ve olfaktor bölgede havanın dağılımını değiştirirler.
Ekspire edilen hava inferior meatuslar yolu ile direkt olarak posterior koanadan nostrillere (burun deliklerine) gelmez, bu gerçek değildir. Çünkü birkaç küçük sirkülasyonun eklenmesi ile ekspire edilen hava, inspire edilen havanın izlediği yolu izler. Aralarındaki fark, inspiryumda solunum havası nazal kaviteye girişte orta meadan geçmez. Ekspirasyonda ise bir kısım hava orta konkanın arka ucu ile orta meaya doğru yönelir. Sonuç olarak orta meadaki ostiumlar sadece sıcak, nemli havaya maruz kalırlar, fakat inspire edilen soğuk ve kuru hava buraya uğramaz.