Burun estetiğine, yeni bakış açıları

Günümüzde toplumsal değer yargıları hızla değişiyor. Dünya geneline baktığımızda ülkemiz dinamik ülkelerden biri. Değişimleri de çok hızlı yaşıyoruz. Artık sosyal medya, televizyon, internet gibi pek çok unsur dünyaları insanların ayağına gitmeseler de getiriyor. Tüm bu unsurlardan ister istemez etkileniyoruz. Burun estetiği ameliyatlarında bir yanda gereklilik var iken diğer yanda da moda, hayattan beklentiler gibi unsurlar ön plana çıkıyor. Ben son zamanlarda TV dizilerinin de etkili olduğunu düşünüyorum.

Ülkemizde TV kanallarında sıklıkla yerli diziler izlenmekte. Dizilerde de genellikle fizik ve yüz güzelliği olan oyuncular tercih edilmekte. Bu da ister istemez toplumdaki algıları farklı yönlere çekmekte, izleyicilerin güzel görünme arzularını ön plana çıkarmakta. Bu nedenle kolayca estetik yaptırma planları oluşturup, ameliyatlara karar veriyorlar. Tabi bir başka unsurda burun estetiği yapan hekimlerin bir hayli artması.

Geçmişte cerrahiler açısından yaşanan olumsuzluklar yıllar içinde yerini tecrübelere bıraktı. Son yıllarda Hekimlerin kendi aralarındaki toplantı ve kongrelerin artmasıyla, bilgilerini tecrübelerini kolayca paylaşmaları bu alanın bir hayli gelişmesine neden oldu. Ayrıca pek çok Avrupa ve Arap ülke vatandaşının burun estetiğinde ülkemizi tercih etmeleri bu konudaki gündemi göz önünde ve sıcak tutmaktadır.

Şüphesiz ki güzel görünmek herkesin hakkıdır. Bu nedenle yüzün tam ortasında bulunan burunun yüz güzelliğinde önemli bir rolü var. Kişiler bu arzuları nedeniyle sıklıkla ve kolaylıkla burun estetik ameliyatına karar veriyorlar. Toplumsal tabuların yıkılmasının da burada önemli bir faktörü vardır. Bunun yanı sıra çok daha önemli olduğunu düşündüğüm bir başka boyutu da şüphesiz ki tıbbi gerekliliktir

Sadece burunun dışındaki görsel bozukluk yanı sıra aynı zamanda burun içi kıkırdak ve etleri gibi unsurların burun hava geçiş yollarını tıkayacak derecede bozuk olması ameliyata karar vermede kolaylık sağlamakta. Genetik özelliklerin dışında muhakkak ki kişiler doğduklarında eğri bir burunla doğmuyorlar.

Toplumun sıkça kullandığı bir söz var ‘’ çocuk düşe kalka büyür’’ Aslında bu laf burun estetiği için pek çok şey ifade ediyor. Çocukluk dönemlerinde buruna gelen darbeler travmalar ileride hem burun içinin hem de dışının kötü şekillenmesine neden olabilmekte. Yaradılıştan dolayı olamayan sonradan olan bu görsel bozukluklar mutlaka düzenlenmesi gerekir diye düşünüyorum.

Böyle durumlar tıbbi gerekliliktir. Zaten terminolojik olarak rinoplasti ( burun estetiği – burunun dışının düzenlenmesi ) kavramından ziyade burada septorinoplasti ( burun içi kıkırdak ve dışının düzenlenmesi) kavramını kullanmak daha doğru olacaktır. Aslında burun estetiğinde amaç bu olmalıdır. Hem fonksiyonel hem doğal görünüm elde edilmelidir. Benim cerrahi prensiplerim bu yönden yanadır. Bu durumda tecrübe, yetenek ve bilgi bir kat daha önem kazanmaktadır. Burada amaç hem foksiyonel işleyen, hava geçen burun oluşturulurken diğer yönden de onun üstüne giydirilmiş doğal bir burun görseli oluşturmak işin amacı olmalıdır.

Burun estetiği sonucunda oluşabilecek sorunlar var mı?

Burun estetik ameliyatında burun hemen hemen tüm tutan noktalarından ayrıştırılarak tekrar görsele uygun şekillendirilir. Aslında işlem esnasında yapılar uzaysal bir konfigürasyon arz eder. Bu nedenle yeniden şekillendirme işlemleri usulüne uygun yapılmalıdır. Usulüne uygun yapılamadığın da elbette sorunlar oluşabilir. Bu nedenle cerrahi açıdan çok dikkat edilmelidir. Ve tabi ki burada cerrahi tecrübe önem arz eder. Diğer bir faktörde doku yapıları, cilt incelikleri, kalınlıkları ve kişisel özelliklere bağlı olarak gelişebilecek olumsuz unsurlardır.

Ameliyatta fazlaca doku çıkarılmaması ve yeterince destek doku su bırakılması gerekir. Bu durum ileride burun çökmelerini de engeller. Binaların kolonu, kirişi gibi burunda da sağlam unsurlar oluşturmak gerekir. Burun içi hava geçişini sağlayan alanlara dikkat edilmelidir. Fazlaca küçültülen ve gereğinden fazla doku çıkarılan burunlar da nefes almada zorluklar oluşabilmektedir. Ayrıca ameliyat yapılan hastanelerin yeterli ekipmanlara sahip olması, güvenilir olmaları, deneyimli anestezi uzmanları bulundurmaları önemlidir. Bunlarda önem arz eden diğer durumlardır. Bunların yetersizliklerinde sorunlar buruna yansıyabilmektedir.

Burun estetiğinin tarihçesinin çok eskilere dayanmasına rağmen, asıl tecrübeler son 30 yılda gelişmiştir. Geçmişte yapılan hatalar nedeniyle bu ameliyatı olanlarda kısa, orta ve uzun vadede sıkıntılar oluşmuştur. Ameliyat hatalarının sonuçlarının topluma basın ve yayım organları ile yansıması, bu işle uğraşan hekimlerin cerrahi işlemlerde daha dikkatli olmalarına neden olmuştur. Artık burun estetiği yaparken uygulanan agresiv çalışmalar nerdeyse rafa kaldırılmıştır. Günümüzde burun estetiğinde hem kozmetik hem de fonksiyonel başarı oranın % 90 olduğu bildirilmektedir. Kısaca her 10 burun ameliyatından birisi başarısız anlamına gelmesine rağmen, burun estetiği çok göreceli bir durumdur.

Hasta ameliyat sonrası iyileşme sürecinin nispeten uzun olduğu konusunda bilgilendirilmelidir. Şişme ve cildin iyileşmesi için zaman gerekir. Bu sebepten dolayı operasyonun gerçek sonucu ve burunun son biçimi başlangıçta tam olarak görülmez, ancak birkaç aydan sonra şişlikler tamamen indiğinde belli olur. Hasta bundan dolayı kesin sabır göstermelidir ve ameliyattan hemen sonra hevesi kırılmamalıdır. Hasta gerçekçi beklentilere sahip olmalıdır ve uzun bir iyileşme sürecinde olduğunu anlamalıdır. Hasta ayrıca yüzün genel görüntüsüne uymayan bir şey yapılmasını isterse cerrahın hayır deme hakkı olduğunu bilmelidir. Bunlar mükemmel hasta doktor ilişkisinin kilit noktalarıdır. Bu sayede iki tarafı da memnun edecek en iyi olası sonuçlar elde edilebilir.

İyi bilinmelidir ki hiç ameliyat yapmayanlar komplikasyonlardan tamamen kaçınabilir. Burun cerrahı bir heykeltıraş gibidir. Yüzdeki en iyi uyumu oluşturması istenir. Sanat yaparken veya mermeri oyarken sonuç her zaman beklenendir. Fakat burun cerrahları canlı dokuyu işler ve bu materyalde tüm eforlara karşın en iyi beklenen sonucu her zaman vermeyebilir.

Burun estetik ameliyatı sonrasında nefes alışverişinde bir sorun oluşur mu?

Burun estetiğinde kozmetik bakış açısının göreceli olmasının dışında, en objektif kriter nefes alma problemleridir. Yani fonksiyonellik aslında burun estetiğinin en önemli noktasıdır. Ameliyat olmaya karar verirken bu unsurların göz önünde tutulması çok önemlidir. Burun tıkanıklığı söz konusuysa burun estetiği yapılırken mutlaka bu sorun da çözümlenmelidir. Şayet burundaki anatomik tıkanıklıklar göz ardı edilir ve bir işlem yapılmazsa, yapılan ameliyat kozmetik açıdan mükemmel olsa dahi başarısız kabul edilmektedir.

Güzelleşme hevesi arzu edilirken bu gibi durum dikkate alınmazsa kişinin kısa zamanda başlayan ve yaşamını kabusa döndürebilecek sorun olarak karşısına çıkar. Burun içi kıkırdakları ( septum deviasyonu ) yeterince hava geçişine müsaade etmiyorsa fonksiyonellik mutlaka sağlanmalıdır. Fazlaca doku çıkarılması burun içi hava geçiş yollarını etkileyebilir bu nedenle dikkatli olunmalı ve ameliyat anatomik yapılara uygun şekillendirmeler ile yapılmalıdır. Bazen ameliyat sonrasında iki burun deliğinden hava geçişinde minimal farklılıklar olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Bu durum yeterli hava geçişini sağlıyorsa sorun değildir.

Burun estetiğinde başarının koşulları:
Tıbbi çevrelerde burun estetiği ameliyatları genellikle cerrahi uygulamaların içinde en zor işlem olarak kabul edilir. Çünkü beklentinin yüksek olduğu bir kozmetik cerrahi işlemdir. Sonuçta, kişi kendisinde en iyi estetik sonuçlar bekler. ‘’Burnum Harika görünüyor ama nefes alamıyorum’’. Bu başarısız bir estetik ameliyatı demektir. Bu nedenle hem fonksiyon hem de estetik konusunda yeterli deneyime sahip bir cerrah bulmak önemlidir. Burun estetiği ameliyatı belki de hayatınızda alacağınız en önemli kararlardan biridir. Bu kararı verirken doğru cerrahı seçmede göz önüne alınmamız gereken bazı kurallar vardır. Bu nedenle doktorunuzu çok iyi araştırmanız gerekir.

Burun estetiği başarılı sayılabilmesi 3 temel koşula bağlıdır.

1. Burun fonksiyonel olmalıdır. Örneğin hasta rahatça nefes alabilmeli, kokuları düzgün biçimde hissedebilmeli ve kâbus görmeden, horlamadan rahatça uyuyabilmelidir.

2. En iyi estetik sonucuna ulaşmak: Örneğin yüz hatlarında simetri ve uyum. Rinoplasti, ameliyattan sonra burun görünüşünü iyileştirmek ve yüz çizgilerinde dengeyi artırmak için etkili bir yoldur. Burun estetik ameliyatı ile hastanın görünüşü kayda değer biçimde iyileşir, bu da güvenini ve kendisine verdiği değeri artırır.

3. Burun ameliyata uğramış izlenimi vermemelidir: Örneğin hastanın yüz karakteristiğini bozacak radikal değişimler olmamalıdır. Başarılı bir burun estetik ameliyatının asıl amacı hasta için doğal bir görünüm yaratmak, yüz karakteristiklerini olduğundan güzel göstermek ve bunları uyum içerisinde tamamlamaktır

Günümüzde ideal burun anlayışına tamamen farklı bir yaklaşım söz konusudur. İyi bir cerrah hastasına kesin bir burun şablonu olmadığını bildirmelidir. Ayrıca her burunun kendi karakteri ve kişiliği ile farklı olduğunu ve burnun da kişiye özgü olduğunu belirtmelidir. Herhangi bir rinoplastide cerrahın gayesi kişiye uygun ve özgü olan o burnu yaratmaktır.

Exit mobile version