Boşanma süreci bir çiftin hayatında büyük değişikliklere neden olurken çocukların hayatında ve onların kendi dünyasında ebeveynlerine nazaran daha büyük bir değişime neden olmaktadır. Evden ayrılan anne veya baba, ani değişen ev düzeni, değişen mekân, okul ve arkadaş düzeni çocukların psikolojisinde ileriye dönük olumsuz durumlara neden olabilecek duygusal çatlaklar bırakabilmektedir. Bu boşanma sürecinde elden geldiği kadar çocuğun yaşam alışkanlıklarında daha az değişikliğe maruz kalmasına önemle yaklaşmak gerekir.
Boşanma sürecinde ebeveynlerin çocuğa karşı hassas yaklaşmaları ve doğru tekniklerle açıklamalarda bulunmaları fazlasıyla önemlidir. Ailenin çocuğun yaşını, duygusal ve bilişsel düzeyini göz önünde tutarak bunlara uygun şekilde davranış göstermesi gerekmektedir. Okul öncesi yaşlarındaki çocuğun gelişim düzeyi ile okul çağındaki bir çocuğun gelişim düzeyi farklılık göstereceği için ailenin gelişim düzeylerine göre yaklaşması gereklidir. Örneğin okul öncesi dönemdeki çocuklara daha sakin bir tonda, yalın ve basit bir şekilde anne ve babanın artık birlikte yaşamak istemedikleri söylenir, ebeveynlerden birinin ayrı bir eve yerleşeceği, bu evin de çocuğa ait olacağı, onun da istediği zaman bu yeni eve de gelebileceği ve orada da bir odası, oyuncakları olacağı anlatılabilir.
Okul çağındaki çocuklara da ise çocuğun bilişsel düzeyine, gelişim özelliklerine ve yaşına uyumlu bir şekilde, sakin bir tonda boşanmanın nedenleri ve onun hayatında oluşacak değişiklikler açıklanmalıdır. Açıklamanın net ve anlaşılır bir şekilde, dürüstçe yapılması gerekir. Ebeveynler boşanma sürecinde sakin ve sevecen bir şekilde davranırlarsa, çocuğun kaygılı olmasını azaltmış veya engellemiş olurlar. Ebeveynlerinin bu süreçle iyi bir şekilde baş ettiğini gözlemleyen bir çocuk, bu büyük değişim karşısında daha az korku ve kaygı yaşayacaktır.
Çocuklar, sosyal ortamlarında olan biten olayların kendileriyle bağlantılı olduğunu düşünmeye yatkın olurlar. Bundan dolayı, çocuğun boşanma sürecinde kendisini suçlu hissetmemesi için dikkat etmek ve hassas yaklaşmak gerekir. Bu durumun çocuğun kendisi ile kesinlikle bir ilgisinin olmadığı, anne ve babanın çocuğu her zaman, her durumda ve her şekilde aynı düzeyde sevmeye devam edeceğinin üzerinde önemle durulmalıdır.