Böbrek kanserleri günümüzde sık görülen kanser türlerinden bir tanesidir. Böbrek içerisinde bulunan idrar oluşumunda ve idrarın böbreklerden atılmasında rolü olan mikroskopik tübüllerden geliştiği bilinmektedir.
Sigara kullanımı ile, uzun süreler (yıllarca) kontrolsüz ağrı kesici ilaç kullanımıyla, ailesel etkenler ve genetik bazı hastalıkların bir parçası olarak ve çevresel bazı etkenler ile böbrek kanseri gelişme riskinin arttığı bilinmektedir.
-Böbrek kanseri belirtileri nelerdir ?
Günümüzde ultrasonografinin yaygın olarak kullanılmasına bağlı olarak başka nedenlerle yapılan ultrasonografiler ile tesadüfen tespit edilme yüzdeleri artmıştır. Bunun dışında en sık;
- Kanlı idrar yapma
- Yan ağrısı
- Büyük boyutlara ulaşan kitlelerde karında ele normal olmayan şişlikler hissedilmesi
- Kansılık
- İştahsızlık
- Kilo kaybı
Şikayetlerine yol açabilir.
-Nasıl tanı konulur ?
Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve MR ile tanısı mümkündür. Bunun dışında yanlızca biyokimyasal olarak kan ve idrar tahlili ile böbrek tümörü tanısı konulması güçtür.
Böbrekten alınan iğne biyopsisi ile tanı konulması diğer hastalıklarda olduğu kadar net bilgi veremeyebilir. Bu nedenle böbrek kanserlerinde biyopsi yaygın kullanılıp tercih edilen bir tanı yöntemi değildir.
-Nasıl tedavi edilir ?
Böbrek kanserlerinde de diğer tüm kanserlerde olduğu gibi erken safhada; yani tümör henüz küçük boyutlarda iken ve böbrek dışında organlara yayılmadan tanı konulması tam anlamı ile tedavi şansı yakalanması için oldukça önemlidir.
Erken safhada henüz çevre dokulara yayılmamış küçük boyutlu tümörlerde böbrek korunarak sadece mevcut kitlenin çıkarıldığı parsiyel nefrektomi ameliyatları başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu ameliyat açık cerrahi, laparoskopik cerrahi (karın ön duvarından 4-5 adet küçük kesiler yapılıp karın içerisine kamera ve bir takım aletler ile girilip gerçekleştirilen ameliyat şekli) ve robotic cerrahi ile gerçekleştirilebilir. Kliniğimizde bu ameliyatları genellikle hastanın günlük hayatına daha hızlı dönmesini ve ameliyat sonrası açık cerrahi yönteme göre çok daha az ağrıya neden olan laparoskopik ve robotik yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. Parsiyel nefrektomi ile böbreğin kitle ile beraber tamamen çıkarılması arasında tümörün tekrar etme riski ve kanser açısından sağ kalım oranları arasında hiçbir fark yoktur.
Eğer böbrek kitlesinin boyutları büyük ve böbreğin toplayıcı sistemi ve damarları ile yakın ilişki içerisinde ise radikal nefrektomi denilen ve o böbreğin kitle ile birlikte tamamen çıkarılması anlamına gelen cerrahi işlem yapılmaktadır. Bu işlem açık cerrahi, laparoskopik cerrahi ve robotik cerrahi olarak 3 şekilde de yapılabilir. Kliniğimizde genellikle bu işlem kapalı yöntem olarak bilinen laparoskopik ve robotik yöntemler ile gerçekeitirilir.
-Ameliyat sonrası beni neler bekliyor ?
Başarılı bir ameliyat sonrası idrar yolunuza ameliyat sırasında takılan sonda ameliyattan bir gün sonra çıkarılır. Ameliyat bitimi böbreğin bulunduğu tarafa yerleştirilen dren ortalama 2. günde çekilir ve ortalama 2-3. günde hastaneden taburcunuz yapılır. 5 yıl boyunca düzenli kontrolleriniz taburculuk sonrasında planlanır ve bu kontrollere uymanız tavsiye edilir.