Kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte enfeksiyon hastalıklarına karşı ilaç kullanımında artış yaşanabiliyor. Doktor kontrolünün dışında alınan antibiyotik ve ağrı kesiciler deri döküntülerine neden olabiliyor. Genellikle şiddetli kaşıntılarla ortaya çıkan ilaç döküntüleri, bazen nefes borusunda şişkinliklere neden olarak hayatı tehdit edici boyutlara varabiliyor.
Antibiyotik ve ağrı kesicilere dikkat
İlaçların tedavi edici özelliklerinin yanında yan etkileri de görülebilmektedir. İlaçlarda en sık görülen yan etkilerden biri de deride ortaya çıkan döküntülerdir. Özellikle kış aylarında enfeksiyon hastalıklarına karşı ilaç kullanımı artmaktadır. Doktor kontrolü dışında gereksiz kullanılan antibiyotik ve ağrı kesiciler bu aylarda deri döküntüsüne neden olabilmektedir. İlaç döküntüleri ilaç alımından hemen sonra başlayabildiği gibi bazen bu süre 2-3 haftaya kadar uzayabilmektedir. Hastanın daha önce birçok kez kullandığı ilaçlar da deri döküntüsüne neden olabilmektedir.
Ağzınızda yaralar çıkabilir
İlaç döküntüleri genellikle pembe- kırmızı renkte değişen büyüklüklerde olabilmektedir. İlaç döküntüleri kollarda ve gövdede uzun süren döküntülerle görülebileceği gibi;
- Ateş
- Eklem ağrısı
- Göz, ağız içi ve genital bölgelerde yaralar
- Saçlarda dökülme
- Tırnaklarda kırılma ve renk değişikliği gibi belirtiler de verebilmektedir.
Döküntü tüm vücuda yayılabilir
İlaçların neden olduğu deri döküntüleri genellikle şiddetli kaşıntılar şeklinde görülmektedir. Döküntüler bazen sadece vücudun bir alanında renk değişikliği ya da su toplaması şeklinde yaşanırken bazen de saçlı deri dahil tüm vücuda yayılabilmektedir. Bir bölgeye lokalize olan döküntüler topikal sürülen kremler ve basit alerji hapları ile gerilerken çok yayılan döküntülerin tedavisinde bazen hastaneye yatış gerekebilmektedir.
Nefes almanız zorlaşabilir
Bazı ilaçlarda yaşanan döküntüler hayatı tehdit edebilmektedir. Anjiödeme sebebiyet veren döküntüler nefes borusunda şişkinlik yani ödem meydana getirebilmektedir. Nefes almakta zorluk yaratabilen bu döküntüler nadir de olsa anaflaksi diye bilinen şok tablosu oluşturabilmektedir. Ağız içi ve genital bölgelerde oluşan mukozalar dahil tüm vücutta yanık benzeri tablo oluşturan toksik epidermal nekrolizis (TEN) ve Stevens -Johnson sendromları çok nadir görülse de ilaca bağlı gelişebilecek tablolardır.
İstenmeyen etkiler görüldüğü takdirde mutlaka bir uzmana danışın
İlaç kullanımı öncesinde mutlaka doktora danışılmalı, kişisel özellikler, yaşam tarzı ve aile öyküsü dikkate alınarak mutlaka doğru ilaç planlaması yapılmalıdır. İlaçları belirtilen saatte ilacın özelliğine göre aç ya da tok almak da çok önemlidir. Vücutta ilaca bağlı reaksiyonlar görüldüğünde vakit kaybedilmeden doktora başvurulmalı, eğer döküntü varsa bir dermatoloji uzmanına da danışılmalıdır.