Vücudumuzun sağ veya sol yarımında yada her iki kol ve bacakta etkilenme ile ortaya çıkan felçlerin iki önemli nedeni vardır. Bunlardan birincisi beyin hasarları diğeri ise omurilik yaralanmalarıdır.
Özellikle orta ve ileri yaştaki kişilerde beyin hasarına bağlı bir kol ve bacağı birlikte tutan yarım felçler daha çok görülür ve buna inme adı verilir. İnme’nin en önemli nedeni beyine gelen kan akımının bozulmasıdır. Beyindeki kan damarlarının tıkanması veya damarların yırtılması sonucu oluşan beyin kanaması en önemli inme sebebleridir. Bunlara ek olarak travmatik beyin yaralanmaları, beyin tümörleri, beyinde abse gibi enfeksiyonlar sonucu da kol ve bacaklarda güçsüzlük, duyu bozuklukları, bilişsel bozukluklar, konuşma ve anlama bozuklukları, denge bozuklukları ile seyreden felç durumu ortaya çıkabilmektedir. Ortalama yaşam süresinin uzaması ile birlikte tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de inme sıklığı giderek artış göstermekte olup; her yıl ülkemizde 150 bin kişinin inme geçirdiği kabul edilmektedir. En önemli risk faktörleri hipertansiyon, diyabet hastalığı, kalp hastalıkları, sigara içme, aşırı alkol kullanımı, uzun süreli emosyonel gerginlik ve ruhi stresler olan inmenin erken dönem tedavileri hastanede nöroloji veya beyin cerrahisi bölümleri tarafından yapıldıktan sonra en kısa zamanda fizik tedavi ve rehabilitasyon programına başlamak gerekir. Beyin hasarının büyüklüğüne ve şiddetine bağlı olarak hastaların bir kısmı eski sağlığına kavuşabilmekte iken önemli bir kısmı eski işlerine dönememekte, ancak günlük yaşantısını bağımsız olarak sürdürebilmektedir. Burada belirleyici olan en önemli iki unsurdan birisi beyindeki hasarın derecesi, diğeri ise uygun ve yeterli bir rehabilitasyon programının uygulanmış olmasıdır.
Rehabilitasyonun amacı hastanın bedensel kayıplarını azaltıp fonksiyonel kapasitesini çoğaltmak, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olmasını sağlayıp yaşam kalitesini arttırmaktır. Bu hedefe ulaşabilmek için hastanın uzmanlaşmış bir ekip ve yeterli donanıma sahip bir rehabilitasyon merkezinde tedavi edilmesi çok önemlidir. Hastanın aktif katılımının sağlanması, aile katılımı ve aile eğitimi de bu bağlamda tedavi başarısını arttırmaktadır. Tedavi programı içinde fizyoterapistler tarafından uygulanan hasta özel hazırlanmış egzersiz programları, elektrikli uyarım cihazları, hidroterapi dediğimiz su içinde yapılan egzersiz programları, daha çok el fonksiyonlarını yani ince becerileri geliştirmek amacı ile uygulanan iş uğraşı terapileri, konuşma ve yutma terapileri, hasta ve yakınlarının psikolojik desteği ve özellikle son yıllarda aktif olarak uygulanan ve giderek tedavinin başarısının artmasında büyük pay sağlayan robotik rehabilitasyon dediğimiz robot ile yürüme egzersizleri, el-kol robotu ile uygulanan el – kol ve parmak fonksiyonlarının arttırılmasında kullanılan programla yer almaktadır.
Felce neden olan ikinci önemli grup omurilik yaralanmaları olup, ülkemizde en yaygın olarak trafik kazaları ve iş kazaları sonucu ortaya çıkmaktadır. Yüksekten düşme, ateşli silah yaralanması, enkaz altın kalma, sığ suya balıklama atlama veya spor yaralanmaları gibi nedenlerle de omurilik hasarı olabilmektedir. Bu hasar bel veya sırt bölgesinde ise her iki bacakta his ve hareket kaybı, boyun bölgesinde ise hem kollarda hem de bacaklarda his ve hareket kaybı olmaktadır. Bu gibi durumlarda erken dönem tedavileri ve gerekli cerrahi girişimler yapıldıktan sonra geniş kapsamlı bir rehabilitasyon programının uygulanmasına başlanmalıdır. Omurilik felçlilerinde; rehabilitasyonun amacı , omurilik hasarı geçiren hastaya günlük yaşantısıyla ilgili fonksiyonel kayıpları yeniden kazandırmaya çalışmaktır. Omurilikteki hasarın seviyesine ve derecesine göre bu hedef sadece yürümekten ibaret olduğu gibi, günlük yaşantıyla ilgili diğer faaliyetleri de kapsayabilir. İyi bir planlama ile hedefler belirlenir ve uzun soluklu bir rehabilitasyon süreci ile bu hedefe ulaşmaya çalışılır.
Omurilik yaralanması geçiren hastaların rehabilitasyonunda, hastaya özel hazırlanmış birebir fizyoterapistler tarafından yapılan egzersizlerinin yanı sıra hidroterapi ve robot yardımlı yürüme eğitiminden yararlanmak mümkündür. Boyun seviyesinde yaralanma geçiren hastalar ellerini de tam olarak kullanamadıkları için el-kol robotlarından ve özel ergoterapi yöntemlerinden yararlanmak gerekir.
Beyin felci, omurilik felci Ya da başka bir nörolojik hastalığa bağlı gelişlen yürüme bozukluklarında son yıllarda geliştirilen yürüme robotları tedavi açısından yeni bir çığır açmıştır. Lokomat denilen yürüme robotları en yaygın kullandığımız cihazlardır. Bu sistemde hastaya, bir yürüme bandının üzerinde askılar vasıtasıyla yukarı alındıktan sonra , bacakların iki yanına yerleştirilen robotik kısımlar yardımıyla normal yürüyüş şekline birebir benzer tarzda yürüme hareketi yaptırılmaktadır. Vücut ağırlığı, yürümenin temposu ve şekli bilgisayar programıyla kontrol edilebilmekte, hasta karşısındaki aynadan veya sanal gerçeklik ekranından durumunu izleyebilmektedir. Sistemin en önemli avantajı, normal yürümeye çok benzeyen şekilde hareketler yaptırması ve beyindeki merkezleri sürekli uyarmasıdır. Sanal gerçeklik ekranında hasta farklı ortamlarda yürüme hissi algıladığından veya aynada kendisini yürürken gördüğünden tedavi boyunca hiç sıkılmadan yürüyüş egzersizlerini yapma olanağına kavuşmaktadır. Bu yöntemle hastaların iyileşme süreci hızlandığı gibi yürüme şekilleri de normale yakın biçimlerde gelişmektedir. Çok kısa sürede beyine normal egzersizlerinden çok daha fazla sayıda uyarı gönderdiği için iyileşme sürecini de belirgin bir şekilde kısaltmaktadır.
İnmeli hastalarda genellikle el iyileşmesi ayağa göre daha az ve geç olur. Bu süreci hızlandırmak ve elin fonksiyonel şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla son yıllarda gelişrtirilen robotik el rehabilitasyon cihazları tedavi başarısını olumlu yönde etkilemektedir. Armeo denilen El–kol- parmak robotlarının en önemli yanı: el kol ve parmak hareketlerine yardımcı olarak, beyinden daha yoğun komutlar gönderilmesini sağlar ve elin fonksiyonel kapasitesini atttırmalarıdır. El kol robotları sayesinde hasta karşisındaki bilgisayar ekranında oyun oynayarak hem aktif olarak harekete katılmakta; hem de botun el kol desteği ile hastanın yapamadığı tüm hareketleri her yönde pasif olarak rahatça yapabilmektedir.
Sonuç olarak yürüme robotları ve el kol robotları ile beyin felçli ve omurilik felçli hastaların tedavisi daha kolay oabilmekte , daha kısa sürede hızlı iyileşmeler gösterebilmekte ve hastanın bağımsızlığı arttırılarak günlük yaşamı daha kolay hale gelmektedir.