Bu mesleğe başladığım 1982 yılından beri benlerle iç içe yaşıyorum. Çünkü Cerrahpaşa Plastik Cerrahi Servisinde ihtisasa başladığımda ilk olarak gördüğüm kanser vakası ‘ben’den çıkan bir kanserdi ve çok ürkütücüydü. Ürkütücü olmasının sebebi ise; kişinin bunu önemsemeyip çok geç müracaat etmesi ve kanserin yayılmış olmasıydı.
Biz hekimler bu BEN’lere NEVÜS deriz ve bundan sonra da yazıda nevüs diye bahsedeceğim.
Nevüslerin vücutta bulunması her zaman tehlikeli değildir. Bazen de insana süs olur. Ama hangileri tehlike arz eder şimdi onları anlatalım.
Ana kural olarak bir nevüs ciltten yüksek ise ve üzeri kıllı ise sorun yok demektir. Ayrıca sadece tek renk olan ve açık kahverengi olan nevüslerden korkmayınız. Fakat bir nevüs Cilt seviyesinde olup da koyu renkli ise veya açık ve koyukahverengi bir arada ise ve de üzerinde kıl çıkmıyorsa bir Plastik Cerrah’a veya bir Dermatolog’a (cildiye uzmanı) müracaat ediniz. Böyle olmaları illa kanser şüpheli demek değildir. Fakat doktor takibinde fayda vardır.
Bir diğer dikkat çekmemiz gereken mesele de nevüslerdeki değişimlerdir. Kişi kendinde çocukluğundan beri olan nevüsleri pek önemsemez ve bunlardaki bazı değişimler dikkatini çekmez. Ama biraz dikkatli ve uyanık olmak ise hayat kurtarmaktadır.
Bir nevüs büyüyorsa, renk değişimine uğruyorsa, tek renkten çift renkli hale dönüşüyorsa, kaşıntılı hale geldi ise, etrafında bir hale oluşuyor ise çok ama çok süratle hareket etmeli ve bir Plastik Cerrah’a müracaat etmeliyiz.
Yıllar evvel başka bir sebeple ameliyat edeceğim genç bir işadamını muayene ederken göğsündeki nevüs dikkatimi çekti.
İncelememi oraya yönelttiğimi görünce hasta; “Hocam o ben (nevüs) çocukluğumdan beri bende var. Onunla bir sorunum yok” dedi. Fakat ben onu tanımıştım ve muhakkak hastaya alınmasını kabul ettirmeliydim. Kolay değil 28 yıldır bunlarla iç içeyiz ve nevüslerin tehlikelisini tanırız.
Hastamın tüm karşı koymalarına rağmen, göğsündeki o nevüsün kanser olduğundan yüzde yüze yakın emin olduğum için, ne yapıp ne edip hastama gönül rızasıyla ameliyat sırasında bunun alınmasını kabul ettirdim.
Nihayet ameliyata girdik ve kendisine gereken estetik ameliyatı yapıp bitirdik. Sıra göğsün ortasındaki nevüsü (Beni) almaya gelmişti. Bunun şeklinden, renginden, duruşundan dolayı kanser olduğundan o kadar emindim ki; 2cm x 1cm boyutlarındaki çift renkli (açık ve koyukahve karışımları) ciltten yüksek olmayan, üzeri kılsız lezyonu 4cm x 8cm boyutlarında çıkardım ve tabiî ki patolojik tetkike gönderdim.
Sonuç maalesef beklediğim gibiydi. Derhal hastayı Onkoloji’ye gönderdim. Onkoloji uzmanı hastaya şunu ifade etmiş: ’’Plastik cerrahınız bu kadar tecrübeli olmasa ve bu kanseri bu kadar erken yakalamasaydı çok genç yaşta ölümle tanışacaktınız.” Fakat şimdi ise bu kadar ölümcül bir kanserde çok erken tanı ve çok geniş cerrahi tedavi yüzünden kemoterapiye bile gerek görmüyoruz.
İşte biraz sizin dikkatinizi çekmek için bunları yazıyoruz. Biz maalesef ülkemizde gerek bunlardan çıkan kanserlerde, gerekse diğer cilt kanserlerinde erken başvurulara çok az rastlıyoruz.
İleride bu konulara tekrar cilt kanserlerini anlatırken açıklık getirecek ve geç kalmanın, daha doğrusu bizim güzel Anadolu insanımızın umursamamasının inanılmaz sonuçlarını anlatacağız.
Sağlıcakla kalınız.