Bel Ağrıları dikkate alınmazsa ciddi Sonuçlara neden olabilir

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüse (Kovid -19) karşı alından tedbirler hastalık kadar hayatımızı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Öyle ki hareketsizlik, yanlış duruş gibi nedenlerden dolayı insan hayatı boyunca en çok yüke maruz kalan omurgalarada bu dönemde daha çok iş düştü. Hal böyle olunca sorunlarda kaçınılmaz oluyor. Bunların başında ise toplumda 10 kişiden 8’inin hayatının bir döneminde karşılaştığı bel ağrıları olduğuna dikkat çeken Romatem Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurten Küçükçakır, “Ne yazık ki ağrı yaşıyoruz fakat çözümünü ihmal ediyoruz.   Gelişen tedavi yöntemleri ile ilaçsız yöntemler bile çözüm olabiliyor.  Fakat, bu ötelemeler sorunun ilerlemesine neden olabilir” ifadelerini kullandı.

Milyonlarca insan hayatının bir döneminde en az bir kez bel veya boyun problemleri ile karşı karşıya kalabiliyor.  Ayrıca bu tarz sorunlar en çok göz ardı edilen durumlar arasında yer alıyor. Bu bölgede ise sık görülen problemlerin başında sırt ağrısı ile karıştırılan bel fıtığı geliyor.  Önlem alınmaması halinde hastalığının ilerlememesi felç gibi ciddi sorunları neden olabiliyor. Özellikle salgın döneminde tedavilerin ertelenmemesi gerektiğini vurgulayan uzmanlar erken müdahalenin önemine dikkat çekiyor. 

Erken Müdehale Büyük Önem Taşıyor

Bu soruna erken dönemde tedavi planlanmazsa idrar-büyük abdest kaçırma ve düşük ayak gibi güçsüzlük gibi birçok önemli sorunun kaçınılmaz olduğunu belirten Romatem Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurten Küçükçakır, “Fıtık kendini; bel ağrısı, kalçalara ve bacaklara yayılan ağrı, belde kasılma, bacakta uyuşma ve karıncalanma hissi, hissizlik, bacaklarda güçsüzlük, yürüme zorluğu gibi bulgularla kendini gösterir. Çoğunlukla yaşa bağlı olarak 20-50 yaşlar arasında görülür.  İnsanlarımızda yanlış bir algı da var. Her bel ağrısı fıtık belirtisi değildir. Altında başka problemler yaratabilir. O yüzden vücudumuzu iyi dinlemeliyiz” ifadelerini kullandı.

 Fıtığın Önlenmesinde Egzersiz Şart

Egzersizin bu rahatsızlığın önlenmesinde önemli bir etken olduğuna dikkat çeken Dr. Küçükçakır, sözlerine şöyle devam etti: “Bel fıtığını ve oluşan fıtığın kötüye gidişatını engellemek amaçlı güçlü kas yapısına sahip olmak oldukça önemli. Özellikle ‘core kasları’ dediğimiz omurga çevresi karın kaslarını kuvvetlendirmek gerekirken haftada en az 3 gün 45 dakikalık yürüyüş egzersizi veya pilatesi bu anlamda önermekteyiz. Bel fıtığından korunmak amaçlı ağır yük kaldırmamak, ani hareketlerde bulunmamak, kilo kontrolü öne çıkan diğer noktalar arasında yer alıyor”

Fizik Tedavi Uygulamaları Hayat Kalitenizi Arttırabilir

Dr.Küçükçakır son olarak, “ Egzersiz, koruyucu önlemler, klasik fizik tedavi yöntemleri, hilterapi dediğimiz yüksek yoğunluklu lazer uygulamaları, manuel terapi, tamamlayıcı tıp uygulamaları ile pek çok bel ağrılı hastaları tedavi edebilme şansına sahip iken ‘UZAY TERAPİSİ’ de denilen spinal dekompresyon cihazı ile hem bel fıtığına bağlı yakınmalardan kurtulma hem de fıtığı küçültebilme şansına sahibiz. Ameliyata gitmeden tüm bu yöntemlerle tedavi ettiğimiz çok sayıda hastamız bulunmaktadır. Geç kalmayın, erken dönem uzman kontrolü ve yakın takip yaşam kalitenizi arttıracaktır. Bel ağrınız başladı sonrasında bacaklara yayılan uyuşma, karıncalanma da eklendiyse güçsüzlük gelişmeden mutlaka uzman hekime başvurmanız gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Exit mobile version