Bebek ve Çocuklarda İnek Sütü Alerjisi
Asıl adı inek sütü protein alerjisi olan, bebeklerde en sık görülen alerji çeşididir. İnek sütünün içinde yaklaşık 20 çeşit protein vardır ve bebek bu proteinlerden en az birine alerjik tepki verir. Alerjik tepki bağışıklık sisteminin anormal cevap vermesidir. Bebeğin anne sütü almaya başlamasından itibaren alerjisi varsa hemen tepki göstermeye başlar. Bebeğin direkt olarak inek sütü kullanmasına gerek yoktur. Anne, süt ve süt ürünlerine ağırlık vererek besleniyorsa inek sütündeki proteinler kendi sütüne de geçeceğinden bebek alerjik tepkiyi anne sütü aldıktan sonra da gösterir.
İnek sütü alerjisi genellikle bebeklik döneminin 1. ayından itibaren başlar. Ortalama olarak 1 yaşın sonuna kadar devam edip düzelir. Düzelmeme durumu da söz konusudur. Bebek süt ve süt ürünlerine karşı tolerans gösterebilir ve yaşamı boyunca sorun yaşamadan tüketebilir. İnek sütü alerjisi olan bebeklerde süt ve süt ürünlerinden alamadıkları ve eksik kalan kalsiyum ve protein miktarına diyetleri hazırlanırken dikkat edilmelidir. Bu tür bebeklerde alerji mamaları kullanılır. Bebeklerin gelişimlerinde bir sıkıntı gözlenmez. Her ne kadar inek sütü alerjisi olarak anılsa da koyun ve keçi sütlerinde de inek sütü proteini bulunabileceğinden bu sütlerle hazırlanmış yiyecekler de bebeğe alerji yapabilir.
Alerjisi olan bebeklerde bu durum nasıl anlaşılır?
Normalden fazla huysuz ve ağlıyorsa, gaz sancısı çekiyorsa, pişik ve kaşıntıları geçmiyorsa, hırıltılı nefes alıp verme gözleniyorsa, öksürük ve kusmalar mevcutsa inek sütü alerjisinden şüphelenilmelidir. Anne sütü yetersizliğinde kullanılan formülalar veya devam sütleri standart olarak hazırlanmışsa bunlar da inek sütü protein alerjisi olan bebeklerde reaksiyona sebep olabilir. Non-alerjik formül mamalar tercih edilmelidir. Bu bebeklerin beslenmesine oldukça dikkatli davranılmalıdır. Dışarıdan alınan tüm yiyeceklerin ambalajları çok iyi okunup içerikleri incelenmelidir. Yemek hazırlarken yemekte bulunmasa bile kapta kalan besin artığı dahi alerjen etki gösterebilir.
Bebeklerde alerji görülme riski genellikle aile bireylerine dolayısıyla gen faktörüne bağlıdır. Anne veya babada görülen çeşitli alerjik reaksiyonlar kesin olmamakla birlikte ihtimali arttırabilir. Bebek ilk 6 aylık süreçte yalnızca anne sütü ile besleniyorsa annenin yediklerine dikkat etmesi gerekir. Tüm süt ve süt ürünlerinden oluşan besinleri diyetinden çıkarmalıdır. Çapraz alerji riski söz konusu olabilir. Bu durumda anne dana eti de tüketmemelidir.
Bebek anne sütü tüketemiyor veya yeterli gelmiyorsa alerji mamaları ile beslenmelidir. Alerji mamaları bebeğin gelişimi ve büyümesi için yeterli içeriğe sahiptir. Herhangi bir yetersizlik durumu gözlenmez. 6. aydan sonra bebek ek gıdaya geçebilir. Öğle ve akşam yemeklerinde çeşitli meyve ve sebze püreleri ile başlanıp daha sonra yavaş yavaş yumurta sarısı verilebilir. Süt ve süt ürünleri tüketemediği için zengin kalsiyum kaynaklı besinlere ağırlık verilmelidir. Günlük yaklaşık 3-4 tatlı kaşığı pekmez bebeğe kalsiyum açısından destek sağlayacaktır. Annenin diyet uygulaması da bebeğin alerji sürecine oldukça katkı sağlayacaktır. Anne süt verirken diyetten çıkarılacak alerjik besinler bebeği önemli ölçüde rahatlatır ve etkileri azalmaya başlar. Yavaş yavaş besinleri tüketmeye başlar ve bebek tepki vermiyorsa eski hale dönülebilir.
İnek sütü alerjisi bulunan bebeklerde çoklu besin alerjisi de görülebilir. Özellikle bu alerjiye sahip bebekler yumurta, mercimek, ceviz, buğday ve pirince de alerjik reaksiyon gösterebilir. Bebeğin alerjisi için en sık kullanılan tanı yöntemi öncelikle aile bireylerine bakılması ve ardından diyete ekleme çıkarmalar yapılarak hangi besinlere alerjisi olduğu saptanmasıdır. Aile bireylerinden alınan öykü, çeşitli alerji testleri, eliminasyon diyeti izlenecek yoldur.
İnek sütü alerjisine bağlı olarak bebeklerde çeşitli hastalıklar gelişebilir. Hırıltılı nefes alıp verme, ishal, kabızlık, karın ağrısı, kramplar, egzama ve kaşıntı belirtilerinde tedaviye yönelik ilaçlar da eklenmelidir. Alerjinin ileri boyutu anafilaksidir. Nadir görülen bir durum olsa da elde, yüzde, ağızda şişmeler ve nefes almada zorlanma yaşanır. Bebek bu dönemde mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır. Ek gıdaya geçiş sürecinde aldığı besinler dikkatle takip edilmelidir. İçeriği tam bilinmeyen veya dışarıdan yenen yemekler tercih edilmemelidir.