Migren kadınların %18’i, erkeklerin ise %6’sında görülebilen bir problemdir. Amerika Birleşik Devletleri’nde yılda 112 milyon günlük ya da 14 milyar dolarlık iş kaybına yol açan önemli bir rahatsızlıktır. Migren atakları, özellikle fiziksel bir aktivite sonrasında ön belirti vererek ya da vermeden, çoğu kez tek taraflı ve zonklayıcı bir baş ağrısı şeklinde ortaya çıkar ve 4 ila 72 saat arasında sürer. Bulantı-kusma ve ışığa ya da sese karşı hassasiyet eşlik edebilir. Nöbetlerin sıklığı ve şiddeti kişiden kişiye değişir.
Migren tedavisi, nöbet dönemi tedavisi ve koruyucu tedavi şeklinde ikiye ayrılabilir. Nöbet dönemindeki tedavisinin bir nöroloji uzmanının kontrolünde yapılması idealdir. Amaç, nöbetin en hızlı tedavisi ile beraber tekrarının önlenmesi, ilaçları en uygun şekilde kullanmak ve kişiyi bir an önce günlük aktivitelerine geri dönmesini sağlamaktır. Koruyucu tedavi için bir Nörolog ile bir Plastik Cerrahi uzmanının beraber yapabilecekleri etkili tedavi şekilleri vardır. Amaç nöbetlerin sıklığını, şiddetini ve süresini kısaltmak, akut ataklar sırasında kullanılan ilaçların etkinliğini artırmak ve kişinin günlük aktivitelerden uzaklaşmasını engellemektir.
Plastik Cerrahi uygulamalarının bazılarının hastaların migren ağrılarını azaltabildiği ve hatta geçirebildiği tesadüfen bulunmuştur. Bu uygulamalardan birisi Botox ile tedavidir. Botox’un migreni tetikleyen faktörler üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Yüz ve boyun bölgesinde belirli noktalara uygulama yapılmaktadır. Etki 7 günden sonra başlamakta ve yaklaşık 3-4 ay sürmektedir. Değişik araştırmalarda uygulama yapılan hastaların %50 ila %100’ünde iyileşme sağlanmıştır. Botox uygulamasınının bu etkisi önce İngiltere’de daha sonra da Amerlika’da FDA tarafından onaylanmıştır.
Eğer her 3-4 ayda bir Botox yaptırmak istemezseniz daha uzun süreli etkileri olan cerrahi tedaviler uygulanabilmektedir. Endoskopik kaş kaldırma operasyonlarından sonra hastaların migren ağrılarında gerileme olduğu bulunmuştur. Alın ya da kafanın arka bölümü ve boyun bölgesindeki kasların kasılmasının migreni tetikleyebildiği bilinmektedir. Endoskopik cerrahi ile bu kaslardan bir kısmı alınmakta ya da bunlar Botox ile paralize edilmektedir. Migreni tetikleyen bir faktörün de beyne giden oksijen azlığı olduğu düşünülmüştür. Burun eğriliği tedavisi –operasyon sonrası oksijenlenme artacağı için- tedavide düşünülen yöntemlerden biridir. Cerrahi tedavi sonrasında uzun bir dönem için her yüz hastanın 40 ila 60’ında migren nöbetlerinin kesildiği, yine aynı orandaki hastada da nöbetlerin sıklık ve şiddetinde azalma olduğu bulunmuştur.
Bir seçenek de Botox ve cerrahi tedavi metodlarının baş-boyun bölgesinde değişik alanlarına tek seansta kombine edilerek uygulanması; böylece daha etkili sonuçlar alabilme olasılığının artırılmasıdır. Kombine tedavi ile %95’leri bulan etki oranları bildirilmiştir.
Sonuçta geçmeyen baş ağrılarının bir kısmı için bir nöroloji uzmanının kontrolünde Plastik Cerrahinin de yapabilecekleri vardır. Dikkatli bir planlama ve uygulama ile bunların tedavisi mümkündür.