Hem kendimizin dillendirdiği, hem de çevremizdekilerden en sık duyduğumuz sağlık şikayetlerinden biri de baş ağrılarıdır. Baş ağrısı başın herhangi bir noktasında başlayabilir ve başın iç kısmı haricinde, kafa derisini ve yüzü de kapsayabilir. Birbirinden oldukça farklı sebepler değişik türde ağrılara yol açar. Birkaç saat süren baş ağrılarının yanı sıra birkaç hafta boyunca süren ağrıları da vardır. Tiplerine göre baş ağrıları farklı gruplara ayrılır.
Primer ve sekonder olmak üzere ikiye ayrılır. Primer baş ağrıları, başka bir nedeni olmayan baş ağrılarıdır. Gerilim tipi baş ağrısı, migren, küme baş ağrısı primer baş ağrılarına örnek verilebilir. Sekonder baş ağrıları ise, başka sebeplere bağlı olarak ortaya çıkan baş ağrılarıdır. Örneğin, beyinde olan bir tümör, beyin damarlarından kaynaklanan hastalıklar, inme, travmalar, enfeksiyonlar, metabolik bozukluklar, ruhsal sıkıntılar gibi başka nedenlere ait olan ağrılardır.
‘Gerilim tipi baş ağrısı primer baş ağrıları arasında en sık rastlanan baş ağrısıdır. İki yanlı olması ışıktan, sesten etkilenmemesi, sıklığı yeri değişken, sıkıştırıcı bir baş ağrısıdır. Hasta tarafından ağırlık, yanma, sıkışma, basınç şeklinde tarif edilir. Bulantı ve kusma görülmez, hareketle artmaz, çoğunlukla hastanın aktivitelerini engellemez. 5-10 dakika kadar kısa olduğu gibi günlerce de sürebilir.
Yıllarca baş ağrısı çekenlerin yüzde 60’ında görülüyor. Hastaya hastalığın başka bir patolojiden kaynaklanmadığı bilgisi verilerek, hekimle işbirliği ile ona uygun olan tedavi ile baş ağrılarının kontrol altın da tutulabileceği anlatılmalıdır. Ağrının sıklığı, şiddeti, sosyal konum, ek hastalıklara göre uygun tedavi protokolü ile günlük hayatı oldukça etkileyen bu durumu kontrol altına alabiliriz.
Belli zamanlarda krizle gelen, tek taraflı baş ağrılarının nedeni sıklıkla migrendir. Hasta migren sırasında bir müddet kendini soyutlamak, dinlenmek ihtiyacı hisseder. Bazı belirtiler hastayı baş ağrısından daha çok rahatsız edebilir. Migreni beş evreye ayırabiliriz:Yorgunluk,,Işıktan ve sesten rahatsız olma, Kaslarda ağrı,Mide bulantısı, kabızlık, ishal,Susuzluk, idrara sık çıkma,Huzursuzluk, üzüntü gibi belirtiler migren atağının geleceğini gösterebilir. Migren tıbbi bir hastalık olarak görülmelidir ve bu sıkıntıdan kurtulmak için doktora danışmadan ilaç kullanılmamalıdır ve düzenli kontrol altına girmek gerekir.
Ağrı kesici kullanılmasına rağmen geçmeyen baş ağrılarının beyinde bir tümöre işaret olabileceğine dikkat çeken Uzm.Dr. Burcu ÖZDEMİRLİ şu bilgileri verdi:
‘Baş ağrısı hastasında öncelikle ağrı primer mi yoksa ikincil bir sebebi var mı karar verilmelidir. Eğer muayenemiz normal, sekonder bir sebep yoksa hastaya öncelikle ağrı kesici verilir. Ağrı kesiciye rağmen ağrı devam ediyor, ağrının sıklığı şiddeti fazla ise hastaya profilaktik tedavi verilebilir. Ancak ağrı kesici ile geçmeyen ağrıda tümor gibi başka sekonder bir sebep ihtimaline karşı dikkatli olunmalıdır. Hastanın baş ağrısının sıklığı, nereden başladığı, şiddeti, öncül belirtiler, eşlik eden hastalıklar, aldığı ilaçlar sorulmalıdır. Görüntüleme olarak ise, tomografi, beyin MR’ı, yapılabilir. Enfeksiyon, beyinde basınç artışı gibi durumlarda LP yapılabilir. Kan tahlilleri de sekonder hastalıklar hakkında bilgi verebilmektedir. Genel olarak primer baş ağrılarında (migren, gerilim tipi baş ağrıları, küme tipi, trigeminal otonomik sefalji) tanıya göre farklı tedavi alternatifleri vardır. Sekonder bir sebep varsa mesela hipertansif baş ağrılarında, tansiyonun düzenlenmesi de tedavi edici rol oynar. Baş ağrılarında dikkat edilmesi gereken şey, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmaktır. Verilen tedavilere ek olarak yaşam tarzına, stres, açlık, düzensiz uyku, beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmelidir. Migren baş ağrısında baş ve boyun zorlanması fiziki aktiviteler ağrıyı artırabilir, migren dışı dışı diğer ağrılarda da duyarlı bölgelerin zorlanması, dokunulması gibi faktörler baş ağrılarını tetikleyici rol alabilir.’
Beyin tümörlerine bağlı görülen baş ağrıları da iyi bilinmesi gereken ağrı tipidir. Bu hastalıklardaki baş ağrısı başlangıçta kişiyi sabahları uykudan uyandıracak tarzda olup daha sonra günün ileri saatlerinde sürekli hale gelen niteliktedir. Beyin tümörlerine bağlı baş ağrılarını bulantı, kusma ve çift görme şikâyetleri izler. Beyin tümörlerindeki baş ağrıları yaygın ve devamlı olup, özellikle öksürme, ıkınma, hapşırma esnasında artarken, kusma ile geçici bir rahatlama olur.
Yüksek tansiyon ve yaralanmalara bağlı beyin kanamaları sonrası ortaya çıkan baş ağrıları önemli ve tehlikelidir. Yüksek tansiyon iyi başarılı tedavi edilemezse küçük veya büyük beyin kanamalarına neden olabilir ki bu durum hastaları ölüm ve ağır sakatlıklarına neden olabilir. Bu çeşit beyin kanamalarda zamanında müdahale edilmezse ölüm ve kalıcı sakatlıklar kaçınılmazdır.
‘Baş ağrısında alarm belirtileri olduğunda muhakkak bir doktora başvurulmalıdır. Kişi ‘şimdiye kadar yaşadığım en şiddetli baş ağrısı’ şeklinde tanımlama yapıyorsa, ani başlangıç, ileri yaş, baş ağrısı sıklık şiddetinin artması, hiç yer değiştirmemesi, ağrıların çoğunlukla sabah veya uykudan uyandırması, ek hastalık olması, nörolojik muayenedeki başka patolojik bulgular (görme bozukluğu, ateş, ense sertliği vb) alarm belirtileri olarak değerlendirilmelidir.