Barsak kanseri
Barsak kanseri denildiğinde öncelikle aklımıza gelen kolon kanseri yani kalın barsak kanseridir. Barsakların iç tabasındaki hüclerin kontrolsüz çoğalması barsak tümörünün gelişmesine neden olur. Barsağın iyi huylu tümörlerine polipkolonoskopidenilmektedir. Kötü huylu hale döndüğünde ise kanserden bahsedilir. Polipler çevre dokulara yayılmaz ve ile polipektomidenilen yöntem ile kolaylıkla çıkarılır. Barsak kanserleri genelde poliplerden gelişir. Bu nedenle polipler erkenden çıkarılmaz ise zamanla kansere dönüşme olasılıkları yüksektir. Kanser erken dönemde tedavi edilmez ise o zamanda kanser hücrelerinin karaciğer, akciğer ve kemik gibi başka organlara yayılması olağandır. Kanser hücrelerinin başka organlara yayılmasına metastaz diyoruz. Barsak kanseri tüm toplumlarda sık görülmektedir. Kanserler içinde görülme sıklığı erkeklerde üçüncü, kadınlarda ise dördüncü sıradadır.Batı ülkelerindeki sıklığı Asya ve Afrika ülkelerine oranla daha fazladır. Toplumların batı tarzı beslenmeye geçmeleri barsak kanseri sıklığını arttırmaktadır.
Barsak kanserinin sebepleri nelerdir ?
Her hasta için kesin bilinmemektedir. Ancak barsak kanserini kolaylaştırıcı bazı faktörlerin varlığı bilinmektedir. Şişmanlık, fazla yağlı beslenme, ailede barsak kanseri veya polip olması, hastanın barsaklarında polip veya ülseratif kolit denilen müzmin ülserli bir barsak hastalığının bulunması barsak kanseri gelişmesi için risk faktörleridir.
Barsak kanseri ile diyet arasındaki ilişki nedir ?
Batı tipi beslenme barsak kanseri riski arttırmaktadır. Burada en önemli faktör fazla yağlı beslenme ile ilişkilidir. Buna karşın taze sebze ve meyve ile beslenme kepeği ayrılmamış hububatlar ile yapılmış ekmekler ve kalsiyum ise riski azaltmaktadır.
Ülseratif koliti olan her hasta barsak kanseri olur mu ?
Hayır. Ülseratif kolit yada buna benzeyen Crohn hastalığının kalın barsakları tuttuğu durumda barsak kanseri gelişme riski normal kişilere göre artmaktadır. Bu risk hastalık süresi uzadıkça, barsakta tutulan alan arttıkça, hasta tedavisiz kalır ise ve sklerozan kolanjit denilen bir hastalığın birlikte olduğu durumlarda daha çok artmaktadır. Bu durumun bilinmesi ile hastalar belli bir program dahilinde takip edilir ise risk azaltılabilir ve kanser gelişecek olsa bile çok erken dönemde tespit edilebilir.
Barsak kanserinin belirtileri nelerdir ?
Birçok belirti olabilir ancak bunların hiçbiri barsak kanserine özgün değildir. Başka hastalıklarda da görülebilirler. Bunlar kansızlık belirtileri (halsizlik, çabuk yorulma), tuvalet alışkanlığında değişme (yeni ortaya çıkan inatçı ishal veya kabızlık), dışkının şeklinde değişme, dışkıda kırmızı ya da koyu renkli kan varlığı, kilo kaybı, karın ağrısı ve şişkinlik olabilir.
Teşhis için hangi testler kullanılabilir ?
İlaçlı barsak filmi ve kolonoskopi başlıca teşhis yöntemleridir. İlaçlı barsak filmi duyarlılığının düşük olması, biyopsi alma ve polip çıkarma imkanı vermemesi nedeni ile günümüzde fazla kullanılmamaktadır. Son yıllarda tomografi ile yapılan ve sanal denilen kolonoskopi de teşhiste kullanılmaktadır. Bu yöntemin duyarlılığı yüksektir. Ayrıca kanser var ise bunun çevre dokulara yayılımı olup olmadığını gösterme açısından da yararlı olabilir. Ancak biyopsi alma veya polip çıkarmak için tekrar klasik kolonoskopiye ihtiyaç olabilir.
Kolon kanseri gelişimi engellenebilir mi ?
Maalesef günümüzde barsak kanseri gelişimi yatkınlığı olan kişide bu yatkınlık ortadan kaldırılamaz. Ancak kanser için risk faktörleri bilinir ve bunlara göre hastalar takip edilir ise kanserin gelişimi engellenebilir. Barsak kanserlerinin çoğu poliplerden geliştiği için polipler tespit edildiğinde bunların çıkarılması kanser gelişimini engeller. Ayrıca ailede barsak kanseri varlığı, hastanın daha önce barsak kanseri ya da polip tedavisi görmüş olması, ülseratif kolitinin varlığı bilinir ise bu hastalar belli aralıklar ile kolonoskopi ile kontrol edilerek barsak kanseri gelişimi kontrol altına alınabilir.
Kontrol için kolonoskopi ne zaman hangi sıklıkla yapılmalı ?
Barsak şikayeti olmayan bir kişinin birinci derecede akrabasında kolon kanseri yada polibi yok ise 50 yaşında kontrol kolonoskopisi yaptırması tavsiye edilir. Bu kolonoskopide barsaklar normal bulunur ise 10 yıl ara ile kolonoskopi yaptırmak yeterlidir. 50 yaş civarında yapılan ilk kolonoskopide polip tespit edilir ise bir sonraki kolonoskopi zamanı polip sayısına ve poliplerin büyüklüğüne göre değişiklik gösterir. Bu süre 1, 3 veya 5 yıl olabilir.
Altmış yaşından büyük birinci derecede bir akrabasında kolon kanseri olan kişi ilk kolonoskopisini 40 yaşında yaptırmalı sonra normal riskli hastalar gibi takip edilmelidir. Kolon kanseri olan birinci derecede akraba 60 yaşından genç veya birden fazla akrabada kolon kanseri var ise kolonoskopi yaşı kanser görülen en geç akrabanın yaşından 10 yaş önce veya 40 yaşında (hangisi önce ise) yapılmalı sonra kolonoskopi 5 yıl ara ile tekrarlanmalıdır.
Elli yaşından önce jinekolojik kanseri olan kişilerde de kolon kanseri riski artmıştır. Bu hastalar 5 yılda bir kolonoskopi yaptırmalıdır.
Kolon kanseri nasıl tedavi edilir ?
Kanser teşhisi konulduktan sonra istisnai durumlar dışında tedavi cerrahidir ? Ameliyatta tümörlü bölge kenarlarındaki belli bir orandaki sağlan bölge ile birlikte çıkarılır ve açıkta kalan iki barsak kısmı ucuca dikilir. Hastalığın barsağı tuttuğu bölge ve hastalığın yaygınlığına göre tedaviye kemoterapi ve bazen de radyoterapi (ışın tedavisi) ilave etmek gerekir. Erken dönemdeki bir kanserde cerrahi tedavi tek başına yeterli olur.