Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız konu hakkında önemli bilgiler verdi.
Ayrılma kaygısı bozukluğu, bireylerin normal olmayan bir şekilde birine bağlanması ve o kişiden ayrılma düşüncesiyle bile yoğun stres, kaygı ve korku duymasıdır.
Ayrılma kaygısı bozukluğunu zaman zaman duyduğumuz olağan bir endişe süreçlerinden ayırt etmek için yaşanan bazı semptomları bilmek önemlidir. Kaygı bozukluğu psikolojik bir sorundur ve özellikle bireyin gelişim süreci ile bağdaşmayan bir tutuma işaret eder.
Çocuklarda ya da yetişkinlerde görülebilen bu sorun bağlanılan kişiden ayrılma korkusuyla kendini belli eder. Ayrılma kaygısı bozukluğu yaşayan birey, sağlıksız şekilde bağlandığı kişiden kopmak istemez ve bu düşünce ile yoğun endişe yaşayabilir.
Ayrılma kaygısı bozukluğu yaşadığınızı gösteren bazı temel belirtiler şunlardır:
• Birey bağlandığı kişiden ya da bulunduğu ortamdan ayrılma korkusunu sürekli olarak yaşamaktadır.
• Bağlı olduğu kişinin kaza geçirme, hastalanma ya da ölüm riskini sürekli düşünerek kaygılanır.
• Bazen ayrılma kaygısı bozukluğu o kadar yoğun bir hal alır ki birey endişeleri nedeniyle sosyal etkinliklerini kısıtlama yoluna gider.
• Kişinin yalnız kalmaktan ve sağlıksız şekilde bağlandığı kişiden uzak olmaktan korkması en belirgin özelliğidir.
• Ayrılma endişesine eşlik eden rüyalar ve kabuslar görülebilir.
• Ayrılma kaygısı bozukluğunda psikolojik semptomlara ek olarak karın ağrısı, kusma, baş ağrısı ve mide bulantısı gibi fiziksel belirtiler sıralanabilir.
Ayrılma kaygısı bozukluğu toplumun farklı yaş ve kesimlerinde sıklıkla gözlenen sorunlardan biridir.
Hem çocuklarda ayrılma kaygısı hem de yetişkinlerde ayrılma kaygısı bozukluğu sıklıkla görülebilir. Bu sorunun yalnızca çocukluk çağında ortaya çıkmadığı ve 20’li yaşlardan sonra da yoğun şekilde görüldüğü söylenebilir.
Elbette her ayrılık endişesi, kaygı bozukluğu yaşadığınız anlamına gelmez.
Ayrılık kaygısının üstesinden gelmek için uygulayabileceğiniz bazı pratik yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
• Ayrılma kaygısında gerçek dışı ve aşırı endişe hali mevcuttur, bu durumu anlayarak farkındalık geliştirmeniz ve kaygılarınızla yüzleşmeniz size fayda sağlayabilir.
• Anksiyete aslında bir anlamda belirsizlikten endişe halidir, bu açıdan elinizde olmayan şeylere dair belli bir aşamaya kadar tolerans göstermeyi öğrenmeniz önemlidir.
• Devamlı olarak kaçınma davranışı göstermek ve bağımlı bir insan olarak yaşamak yerine kaygı duyduğunuz düşüncelerin üzerine gitmek fayda sağlayabilir.
• Endişenizin yıpratıcı hale geldiği durumlarda vücudu gevşetme, nefes teknikleri uygulama ve egzersiz yapma gibi önemli desteklere başvurmak iyi bir çözüm yolu olabilir.
Uzman Klinik Psikolog Kaan Üçyıldız,” Ayrılma kaygısı bozukluğu; kişinin yaşam kalitesini ve sağlığını olumsuz yönde etkileyebilen bir rahatsızlıktır. Doğamızda var olan ayrılma endişesini anksiyete sorunundan ayırt etmek ise sürecin doğru yönetilebilmesi açısından oldukça önemlidir. Bunun için başvurulabilecek en güvenilir uygulama bir uzman desteğine başvurmaktır.”dedi.