Ayak bileğinde cerrahi tedavi gerektiren bazı önemli sorunlar için artroskopik cerrahi, hastanın sağlığına ve konforuna odaklanan tüm aşamalarıyla cerrahinin altın standardı olmayı hak ediyor.
Genç ve orta yaş grubunda; ayak bileği burkulmaları ve bağ yaralanmaları, ayak bileğini ilgilendiren kırıklar, aşil tendon yaralanmaları ve kıkırdak hasarları daha sık görülebiliyor. Kondüsyon yetersizliğini, antrenmansızlığı, uygun olmayan ayakkabıları ve zeminin kötü olmasını, ayak bileğimizde yaşadığımız sorunların başlıca nedenleri arasında sayabiliriz. Tüm bunların çözümü için tıbbi tedaviler var elbette. Hatta gerekli durumlarda cerrahi tedaviler de mevcut. Bugün ayak bileği cerrahisinde gelinen nokta, cerrahların yanı sıra özellikle hastalar için büyük bir konfor sunuyor. Artroskopik ayak bileği cerrahisiyle, büyük kesiler açılmıyor, alçılama yok ve iyileşme süreleri de oldukça kısa… Anadolu Sağlık Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Kenan Keklikçi, konuyu tüm ayrıntılarıyla paylaşıyor yazımızda. Ayak bileği cerrahisinde, hastalara ve cerrahlara sunduğu avantajlarıyla “altın standart” olarak tanımlanan artroskopik cerrahi yöntemini daha yakından tanımak için yazımızı okumanızı öneririz.
Yüksek topuklu ayakkabı bilek için risk
Ayak burkulmaları daha ziyade sporcularda karşılaştığımız bir durum. Ancak özellikle kadınlarda yüksek topuklu ayakkabı kullanımı da ayak ve ayak bileği sorunları ile burkulmaların daha sık olmasını beraberinde getiriyor. Bu tip ayakkabıları sürekli kullanan kadınlarda topuk ağrısı, tarak kemiklerinde ağrı ve kırıklar, halluks valgus (başparmağın deformitesi) gibi hastalıklar görülürken; ayak bileğinde bağ yaralanmaları, kırıklar, kıkırdak lezyonları daha sık görülebiliyor. Bunların bir kısmının ancak cerrahi yöntemlerle tedavi edilebildiğini söylemeliyiz. Ancak ilk olarak, ayak bileğimizde en sık ne gibi sorunların olduğuna bir göz atalım.
Ayak bileğimizde en sık hangi sorunlar görülüyor?
Genç ve orta yaş grubunda; ayak bileği burkulmaları ve bağ yaralanmaları, ayak bileğini ilgilendiren kırıklar, aşil tendon yaralanmaları ve kıkırdak hasarları daha sık görülebiliyor. Bu lezyonların tedavisinde konservatif dediğimiz cerrahi dışı yöntemlerden, kıkırdak kültürlerine, kök hücre tedavilerine, artroskopik ve açık cerrahi yöntemlere kadar uzanan geniş bir tedavi yelpazesi söz konusu.
Aktivite seviyesi daha düşük olan ileri yaş grubuna baktığımızda ise ayak bileği artriti (eklem harabiyeti) ve sinovit (eklemi oluşturan yumuşak dokuların yangısı) gibi hastalıklara daha sık rastlamak mümkün. Bu noktada, “Hastalık yok, hasta var” prensibinden yola çıkarak, her hastalıkta tedavinin kişiye özel düzenlenmesi gerektiğinin altını çizmeliyiz. Örneğin, ileri yaş grubunda daha sık gördüğümüz ayak bileği artrozunun (ayak bileği kireçlenmesi) tedavisinde, öncelikle ameliyat dışı yöntemlerle hareket ediliyor:
- İlaç tedavisi
- Ortopedik ayakkabılar
- Ayak bileği splintleri kullandırma
- Baston veya koltuk değneği ile yük vermeyi azaltma
- Fizik tedavi, kilo verme
- Eklem içi çeşitli ilaçlar ve PRP tedavisi
Hastanın şikayetlerinin devam ettiği durumlarda ise cerrahi tedaviye geçiliyor:
- Artroskopik debridman: Erken evrelerde rahatlama sağlar ve faydalıdır. Eklem içi kireçlenme dokuları temizlenir.
- Artrodez (Eklemin dondurulması): Eklemin dondurulması ile klinik olarak rahatlama sağlanırken, eklem hareketi ortadan kalkar.
- Artroplasti (Ayak bileği protezi): Diz ve kalça protezi kadar yaygın bir yöntem olmayıp uzun dönem sonuçları halen net değildir.
Ayak bileği artroskopisi ne zaman uygulanır?
Ayak bileği ekleminin içine artroskop adı verilen lens ve soğuk ışık kaynağından oluşan kalem boyutundaki kamerayla girilmesi suretiyle tanı ve tedavi için yapılan cerrahi yönteme, “ayak bileği artroskopisi” deniyor. Eklem içine yerleştirilen ve görüntülemenin (ekran) de olduğu bu sistem sayesinde, çok büyük kesiler yapmadan küçük boyuttaki kesilerle ameliyatlar mümkün. Ayak bileği artroskopisi, ayak bileğini ilgilendiren çeşitli hastalıkların tanı ve tedavisinde sıklıkla kullanılıyor:
- Ayak bileği artriti
- Ayak bileğini ilgilendiren kırıklar
- Ayak bileği instabiliteleri
- Ayak bileği impingement sendromları (sıkışma sendromları)
- Artrofibrozis
- Enfeksiyon
- Eklem içi serbest cisimlerin çıkarılması
- Sinovit
- Osteokondral defektler gibi eklemi ilgilendiren kıkırdak sorunları
- İzah edilemeyen ayak bileği ağrısı gibi rahatsızlıklar
Avantajları ve iyileşme süreleri
“Minimal invazif cerrahi” denilen daha küçük kesiler yaparak ameliyatı gerçekleştirmeye olanak tanıyan cerrahi ekipman ve implantlar, hem ameliyat sırasında cerrahların işini kolaylaştırıyor hem de ameliyat sonrası dönemde hastanın konforunu artırarak günlük hayatına dönüşünü hızlandırıyor. Öncelikle, minimal invazif bir cerrahi yöntem olarak ayak bileği artroskopisinde, girişim sonrasında alçı kullanılmaması ve hastanın ayak bileğini rahatça hareket ettirebilmesi büyük bir avantaj. Ayak bileği artroskopisiyle, daha önce konulmuş implantların çıkarılması ve sinoviektomi gibi kompleks olmayan daha küçük çaplı cerrahi girişimler sonrası hastanın ertesi gün ayağa kalkması mümkün oluyor. 10-15 günlük yara takibi sonrasında ise hastalar 3.-4. haftadan sonra işlerine ve günlük hayatlarına dönebiliyorlar. Osteokondral defektler (kıkırdak hasarı) için yapılan ayak bileği artroskopisi, tendon transferleri, tendon ve bağ tamirleri, kırık cerrahisi, ayak bileği artroplastisi gibi daha büyük cerrahi girişimler sonrası ise 10-15 günlük yara takibinin ardından 3-4 hafta kadar, yapılan tamiri korumak için hastalar thermoplastik splint ya da ortez kullanabiliyorlar. Bu sürenin sonunda fonksiyonel iyileşme için fizik tedavi süreci söz konusu. Genellikle bu gruptaki hastaların işe dönmeleri de 10.-12. haftadan sonra mümkün oluyor.
Ayak bileği protezi hangi durumlarda kullanılıyor?
Ayak bileği artoplastisi (protezi) ameliyatı, diz ve kalça artroplastisi kadar yaygın bir uygulama değil. Ayak bileği artroplastisinde amaç, ileri yaşlarda yaşa bağlı olarak ortaya çıkan ya da daha gençlerde bir kırık, travma, enfeksiyon sonrası gelişmiş eklem harabiyeti, deformitesi ve buna bağlı ağrı ile hareket kısıtlılığını ortadan kaldırmaktır. Bu amaçla ayak bileği eklemini oluşturan kemiklerin yüzeylerine uygun kesiler yapılarak ağrıya neden olan deforme olmuş kıkırdak çıkarılarak yerine metal implantlar yerleştirilir. Ayak bileği protezi için uygun hastalar ise şöyle:
- Vücut kitle indeksi 19-25 kg/m2 arasında olanlar
- Deformitesi olmayanlar
- Aktif olmayanlar
- Eklem hareket açıklığının yüzde 70’i korunmuş olanlar
- Kıkırdak kaybına bağlı şiddetli ağrı çeken kişiler.
Elbette uygun hasta bu şekilde tanımlanmış olsa bile, diğer cerrahi seçeneklerin de avantaj ve dezavantajları hastaya izah edilip kararın hastaya bırakılması en doğrusudur.
Ayak bileğinizin sağlığı için:
- Hangi spor dalı olursa olsun ısınmadan spora başlamayın.
- Kaslarınızı devamlı formda tutmak için düzenli germe ve güçlendirme egzersizleri yapın.
- Ayak yapınıza ve yaptığınız spora uygun ayakkabı seçin.
- Sık yürüyüş ya da koşu yapan biriyseniz ayakkabı tabanınızı yıpranmalara karşı sık sık kontrol edin, gerekiyorsa ayakkabınızı değiştirin.
- Daha önce tecrübeniz olmayan yer ve zeminlerde sıçrama, koşma gibi hareketlerden sakının ve dikkatli olun.
- Daha önce ayak bileği burkulması gibi bir yaralanma geçirdiyseniz tekrarından sakınmak için bandaj ve ayak bileği breys ya da splinti kullanın.
- Yağmurlu, karlı ve buzlu havalarda düşmekten sakınmak için elleriniz cebinizde yürümeyin.
Rakamlar ne diyor?
- Ayak bileği burkulmaları ve bağ yaralanmaları tüm spor yaralanmalarının yüzde 30’unu oluşturuyor.
- Sporcu olsun ya da olmasın ABD’de her gün 23 binden fazla kişi ayak bileği burkulması nedeniyle sağlık kuruluşlarına müracaat ediyor.
- Kadın sporcularda ayak bileği yaralanmaları, erkeklere göre %25 daha fazla görülüyor.
Hangi sporlar daha fazla sakatlık riski taşıyor?
Ayak bileği yaralanmalarına sıklıkla neden olan sporların başında futbol, basketbol ve voleybol geliyor.