ATEŞ, Çocuklarda en sık karşılaşılan şikayetlerin başında gelmektedir ve anne babaları oldukça endişelendirmektedir. Bu endişe yanlış uygulamalara yolaçarak hastalığın tedavisini zorlaştırmaktadır. Bu duruma tıpta ateş korkusu (FEVER FOBİA) denir. Ateş bir hastalık değildir, hastalık yapan mikroplarla mücadele etmek için vücudun verdiği faydalı bir tepkidir. Belli ateş derecelerinde bazı mikropların öldüğü bilimsel olarak gösterilmiştir.
Bu makalede çocuklarda doğru ateş takibini anlatacağım.
Genel olarak vücud sıcaklığının 37,5 oC nin üzerine çıkması ateş olarak kabul edilir. Farklı bölgelerden ateş ölçmek mümkündür; koltukaltı, cilt, kulak vs. Bilimsel kaynaklar ateşin 38,5 hatta 39 oC ye kadar faydalı olduğunu göstermektedir. Özel bir durum olmadığı takdirde ateşe 38,5 hatta 39 oC ye kadar müsaade etmek ateşi düşürmemek hastalığın tedavisini kolaylaştırır. Tam bu noktada özel durumlardan bahsetmek gerekir.
1) Ateşli havale öyküsü olan çocuklarda ateşe daha erken müdahale edilebilir. Her ne kadar ateşi düşürmenin ateşli havale geçirmeyi engellemediği bilimsel olarak gösterilse de erken müdahale edilmesi önerilir.
2) Küçük çocuklarda (özellikle 6 ay altı ) ateş durumunda hemen çocuk doktoruna başvurulmalıdır.
3) Ek olarak kronik hastalığı olan çocuklarda ( bağışıklık sistem bozukluğu, doğumsal kalp hastalığı, nörolojik hastalık, akciğer hastalığı vs) ateşe erken müdahale edip hemen çocuk doktoruna başvurması önerilir.
4) Ateş yanında genel durum bozukluğu, beslenmenin bozulması, 2 den fazla kusma, aşırı halsizlik veya huzursuzluk, 3 den fazla bol ishal, solunum sıkıntısı- hırıltı, basmakla solmayan döküntü, uyutmayan karın-baş ağrısı vs durumlarda hemen doktora başvurmak gerekir. Bu noktada ben hastalarıma şöyle diyorum; Özellikle 3 yaş altı çocuklarda ‘’ANNELER HİSEDER’’ tecrübesi kapsamında eğer anne bu çocuk iyi değil diyorsa hemen acil servise gidilmelidir. Küçük çocuklar çok çabuk kötüleşebilir, dakikalar bile önemli olabilir gecikmemek gerekir.
Bu özel durumlar dışında ateşten korkmadan uygun ateş takibi çocuklarımız için doğru olanıdır. Ateşi ölçmeden önce oda sıcaklığı 20-21 oC olmalı ve üzeri çok kalın giyinmemiş olmalı.
Pratik olarak anlatırsak özel bir durumu olmayan çocukta ateşi ölçtük 38,5 oC çıktı. Öncelikle oda sıcaklığını kontrol etmeli ve giysilerini bir kat azaltmalıyız. Bu esnada el ayak ve alnını suyla serinletebiliriz. Bol su içirmek ateşi düşürmede çok önemlidir. Bu tedbirlere rağmen 15-30 dakika sonraki ölçümde ateş 38,5 oC üzerine çıktıysa öncelikle Parasetamol içeren ateş düşürcüyü kilosuna uygun dozda vermek uygun olur. Parasetamole rağmen 45-60 dakika içinde ateş 38,5 oC nin altına düşmediyse bir sefere mahsus 1 saat sonra ibuprofen içere ateşdüşürücü kilosuna uygun dozda verilebilir. Sonrasında 2 parasetamol arası 4-6 saatten, 2 ibuprofen arası 6-8 saatten az olamaz. Bu noktada her ilacın bir zehir olduğunu parasetamoün karaciğeri bozabileceğini, ibuprofenin mide kanaması ve böbrek bozukluğu yapabileceğini unutmamalıyız. Burada yanlış mesaj almayalım, bu ilaçları gereksiz yere kullanmayacağız gerekince uygun şekilde tabiki kullanacağız. İbuprofeni verdikten 30-60 dakika sonra hala ateş 39 oC nin üzerindeyse ılık duş yaptırılabilir.( suyun sıcaklığı 30-32 oC olmalıdır ). Ilık duşa rağmen ateş düşmüyorsa acil servise gitmek gerekir, ileri inceleme yapılmalıdır. Çok yüksek ateş durumunda (40 C üzerinde) ılık duş hemen yaptırılabilir.
Ateş korkusunun 2 belirtisi; 1) sık sık erken ateş ölçmek 2) sık sık ateşdüşürücü ilaç vermektir. Bu konuda panik yapmadan yukarıda belirtilen sürelere uymak çocuklarımız için doğru olanıdır. Aksi takdirde ilaçlarda çocuğumuza zarar verebilir. Son olarak yüksek ateşi olan her çocukta antibiyotik gerekmez. Panik yapıp gereksiz antibiyotik başlamak durumu kötüleştirir. Son bilimsel çalışmalar gereksiz antibiyotik kullanımının barsakları bozarak bağışıklığı düşürdüğünü hatta beyin gelişimini olumsuz etkilediğini göstermiştir. Gereksiz antibiyotik konusunda ısrarcı olmayınız.