- ASTIM NEDİR VE TARİHÇESİ
Astım hava yollarının kronik bir hastalığıdır.Doğuştan gelen bir hassasiyet neticesinde zamanla çevresel faktörlerin(sigara,alerji gibi)ilave olmasıyla ile nöbetler tarzında hava yolları daralmaya başlar ve öksürük ,hırıltı ve nefes darlığı ile seyreder.
AstımYunanca “ kısa alınan nefes,sıkıntılı solunum “ anlamına gelmektedir. Eski Mısır ve Yahudi yazıtlarında astımdan genişçe bahsedilmiştir.Hipokrat’ta klinik bir tanım olarak kullanmıştır.Hipokrat ve Galen astımı beyinden kaynaklanan bir hastalık olduğunu düşünmüşlerdir. Astımın ilk bilinen tarifini Kapadokyalı Aretaios tarafından yapılmıştır.1674 yılında Willis astımın bronşların darlığına bağlı olduğunu bildirmiştir.1816 yılında Laennec stetoskop kullanarak astım tanımına katkıda bulunmuş ve astımın sinir uyarılarına bağlı bronş darlığına bağlı olduğunu söylemiştir.!905 yılında ömme 1919’da Ramirez astımlı hastaları alerjik olan ve olmayan diye iki gruba ayırmıştır.
İlaç tedavisinde ilk kullanılan atropindir. İlk kez 17 yüzyılda Hindistan’da kullanılmıştır. 1888 de Albecht Kossil teofilini üretmiştir.1968 de salbutamol, 1970 de terbutali’nin astım tedavisinde kullanılması tedavide bir devrim sayılır. 1972 yılında inhaler kortizonun astım tedavisine girmesiyle tedavi mümkün hale gelmiştir.Daha sonraki yıllarda bu ilaçların çeşitli türevleri üretilerek astım kontrol edilebilir ve tedavi edilebilir bir hastalığa dönüştürülmüştür.
- HAVA YOLLARI NEDİR
Hava yolları denince akla burun ve ağızdan alınan havayı akciğerlere kadar taşıyan kanallar anlaşılır.Bu kanallar bir ağacın dalları gibidir.Gittikçe küçülerek ve dallanarak alveol denilen oksijen ve karbondioksit değiş tokuşunun yaşandığı hava keseciklerinde sonlanırlar.Hava yollarının iç kısmı mukoza denilen bir tabaka ile kaplı olup, altında damarlar sinir uçları ve salgı bezleri ile kaplı bir tabaka en dışta ise hava yollarını daraltan kas tabakası mevcuttur.
- ASTIM KALITSAL BİR HASTALIKMIDIR?
Astım kalıtsal özelliği olan bir hastalıktır.Anne veya babadan birinde astım varsa çocukta %25,her ikisinde de varsa bu oran% 50’ e çıkar. Astım,alerjik rinit,atopik dermatit gibi alerjik belirtilerin te k yumurta ikizlerinde,çift yumurta ikizlerine göre daha sık görülmesi hastalığın genetik olduğunu gösteren en önemli belirtilerden biridir.Fakat sorumlu olarak birden fazla genin olduğu -düşünülüyor(5q,11q,6p,12q,13q,16p)
- ASTIM BELİRTİLERİ NASIL OLUŞUR?
Astımlı kişilerde doğuştan gelen bir duyarlılık sonrasında uzun süreli çevresel faktörler(sigara,enfeksiyonlar, ev tozu, polenler,ev hayvanları,kirli hava gibi) ile temas sonrasında hava yollarında şişme, salgı bezlerinde salgı artması, solunum kaslarının kasılması neticesinde öksürük balgam ,hırıltı ve nefes darlığı oluşur
- ASTIMIN BELİRTİLERİ NELERDİR:
1-ÖKSÜRÜK:Bazen astımın tek belirtisi olabilir.Öksürük genellikle sabaha karşı nöbetler şeklinde olup, ağır kokularla temas, sigaralı ortam, ev tozu ile temas,gülme veya ağır bir egzersiz sonrası açığa çıkabilir. Genellikle kuru olup kişiler bazen az bir balgam çıkarıp rahatlayabilirler.
2-HIRILTILI SOLUNUM:Hava yolları kaslarının kasılması ve salgı artmasına bağlı daraldığı için akciğerlere hava girer ama rahat çıkamaz.Çıkarken de ıslık çalar gibi bir hırıltı oluşur.
3-NEFES DARLIĞI:Hava yollarının daralması neticesinde akciğerlere yeteri kadar hava ulaşmadığı için kişide nefes darlığı ve göğüste bir sıkışma ve hava darlığı hissi oluşur.
Astımdaki bu belirtiler diğer hastalıklarda da olabilir Ancak aşağıdaki belirtilerin varlığı astımı düşündürür.
BELİRTİLER
- Tekrarlayıcıdır ve nöbetler halinde gelir
- Genellikle gece ve sabaha karşı açığa çıkar
- Belirtiler kendiliğinden veya ilaçla kaybolur
- Mevsimsel değişkenlik de gösterebilir.
- Ailesel bir eğilim mevcuttur.
- ASTIM TEŞHİSİ NASIL KONULUR?
Hastanın şikayetlerinin olduğu dönemlerde dikkatlice değerlendirilmesi ve muayene bulgularıyla birlikte kısmen teşhise ulaşılabilir.Fakat şikayetlerin olmadığı dönemde muayene bulguları tamamen normal olabilir.Teşhisteki en önemli özellik tekrarlayan öksürük,hırıltı ve nefes darlığının hasta ve yakınlarınca ifade edilmesidir.
Akciğer grafisi genellikle normaldir. Diğer hastalıklardan ayırmak için kullanılır.
Solunum Fonksiyon Testi:Solunum sırasında akciğerlere giren ve çıkan havanın hızı ve miktarını ölçmekte kullanılan bir yöntemdir.Bu test ile hastalığın varlığı ve derecesi değerlendirilebilir.
Reversibilite testi:(nefes açıcı ilaç aldıktan sonra solunum yollarının genişlemesinin değerlendirilmesi) pozitif çıkması astım tanısını destekler ama astım bronşite özgü değildir
Bronş provakasyon test:i(Solunum yollarına metakolin ve histamin gibi maddelerin verilerek sağlıklı kişilere göre solunum yollarının daha önce daraldığının gösterilmesi de) yine tanıyı destekleyen fakat astıma özgü olmayan bir testtir.
Alerjin Testi(Prick Test):Astımı tetikleyen alerjik faktörleri öğrenmek.amacıyla(ev tozu,polen,hamam böceği)uygulanır.Çocukların %70 ,erişkinlerin % 30-40 da alerji testi pozitiftir.
Astım bronşitte nöbetler halinde öksürük ve nefes darlığının olması ve nöbet arasında kişinin şikâyetlerinin olmaması hastalığın teşhisi için çoğu zaman yeterlidir.
- ASTIMI TETİKLEYEN FAKTÖRLER
1-Allerjenler(Bu Kısımla İlgili Bilgiyi Alerji Menüsünde Bulabilirsiniz…)
2- Enfeksiyonlar: Gribal enfeksiyon ve diger viral enfeksiyonlar astımı tetikleyebilir.Fakat bunlardan kaçınmak imkansızdır.
KORUNMA :
1-Her yıl düzenli olarak kış mevsimine girerken grip aşı yaptırılmalıdır.
2–65 yaş üstü veya sık enfeksiyon geçiriyorsa zatüre aşısıdyaptırılmalıdır
3-Gribal enfeksiyona bağlı astım ataklarını azaltmak için enfeksiyondöneminde koruyucu ve nefes açıcı ilaçların dozuarttırılabilir.
4–Vitamin Cihtiva eden meyve ve sebzelerin yenilmesi viralenfeksiyonlara direnci arttırabilir.
5- Hava Kirliliği: Soluduğumuz hava her zaman temiz değildir.Sigara dumanı,egzoz dumanı ve atmosferdeki farklı partiküller hava yollarınıuyararak astım şikayetlerini arttırabilir.Bu sebeple kirli havalarda uzun yürüyüşler ve spor yapmaktan uzak durulmalıdır.
6-Mesleksel Faktörler: Astımı olan kişilerin meslek seçerken tekstil, fırıncılık,kuaför,boya ve kaporta,hayvancılık ve matbaa işçiliği gibi alerjik maddelerin yoğun olduğu ortamlardan uzak durmaları veya mümkün değilse maske kullanmaları uygun olur.
7–Gıdalar: Gıdalara bağlı alerji daha çok çocukluk çağında görülüp erişkinlerde nadirdir.Çocukluk çağında en sık alerji nedeni inek sütüdür.Ayrıca fıstık, yumurta , turunçgiller,balık soya ve buğday alerjisine de rastlanmaktadır.Bazı besin maddelerine konulan katkı maddeleri de astım şikayetlerini arttırabilir.Erişkinlerde ilk sırayı fıstık,balık, kabuklu deniz hayvanları ve ceviz almaktadır.Polenler ile sebze ve meyveler arasında ortak antijenler nedeniyle erişkinlerde rastlanan besin alerjilerinde sebze ve meyvelere bağlı reaksiyonların önemli bir yeri vardır.
8- Mide Asidinin Solunum Yoluna Kaçması(Reflü): Mide içeriğinin yemek borusuna geri akımı sonucu göğüste yanma,geğirme şikayetleri ile belirti verir.. içeriğin solunum yollarına sızması sonucu öksürük oluşabilir.Tek başına astım benzeri öksürük kaynağı olabileceği gibi ,bazı astımlı hastalarda şikayetleri arttırabilir.
Bu sebeple bu kişilerin az ve sık yemeleri,gece geç saatte yemek yememeleri ve yatarken yüksek yastık kullanmak gibi önlemler alabilirler.
9- İlaçlar: Bazı astım hastalarında aspirin ve antiromatizmal ilaçlar gibi ağrı kesiciler,Kalp hastalığı tedavisinde kullanılan beta-blokerler ve bir göz hastalığı olan glokomda kullanılan ilaçlar rahatsızlığı arttırabilir.Bu ilaçlar doktor kontrolü dışında kullanılmamalıdır.
10- Psikolojik Faktörler: Anksiyete,korku ve kızgınlık gibi ruhsal değişiklikler hava yolu tonusunda değişiklik yaparak hava yolu duyarlılığını arttırarak astım ataklarına yol açabilir.
HAMİLELİK VE ASTIMDA İLAÇ KULLANIMI
Astım ,gebelikte en sık görülen hastalıklardan biridir.Fakat çoğu zaman ilaçların yan etkilerinden korkularak ilaç kullanılmaz.Esas korkulması gereken kontrol edilmeyen astımın yarattığı oksijensizliğin bebek üzerinde yarattığı yan etkilerdir.Genel bir kural olarak astım tedavisinde kullanılan bir çok ilaç bebek ve anne açısından tamamen güvenlidir.
Tedavideki genel prensip mümkün olduğu kadar az ilaç kullanılması ve annenin solunum yollarının açık tutulmasıdır.Özellikle gebeliğin ilk üç ayında ilaçlar çok dikkatli kulanılmalıdır. Hastanın doktoruyla sıkı bir işbirliğiyle bu dönemi güvenle geçirebilir.
- ASTIM VE SPOR
Bronşit’li hastaların %80-90 da ağır ve uzun süreli bir egzersizden sonra öksürük ve hırıltı ile seyreden bir nefes darlığı gelişebilir.Bu yüzden bu hastalığı olan kişilerin spor yaparken dikkat etmeleri gereken bazı kurallar vardır.
1-Soğuk ve kuru havada yapılan egzersiz, astım bronşit’i uyandıran en önemli faktörlerden biridir.Bu nedenle kişiler kış aylarında açık havada spor yaparken soludukları havayı ısıtmak için ağız ve burunlarını atkı veya maske ile kapatmaları önerilmelidir.Kış mevsiminde soğuk ve kirli ortam yerine, kapalı ortamda spor yapmaları tavsiye edilmelidir.Bu sebeple kayak ve buz pateni uygun bir spor dalı değildir.
2-Diğer önemli bir nokta da egzersizin süresi, şiddeti kadar, eksersiz öncesinde bir ısınma ve sonrasında soğuma diye tabir edilen düşük yoğunlukta bir hareketin yapılmasıdır.Yapılan çalışmalar uzun süreli ve yüksek performans gerektiren(Basketbol,Uzun mesafe koşusu,Futbol) gibi egzersizlerden kaçınılması gerektiğini göstermiştir.Yerine kısa süreli ve dinlenmelere imkan veren (Tenis,golf ,yüzme ,voleybol ,güreş,halter,yürüyüş istiyorsa ,uygun havalarda kalecilik mevki gibi daha az efor gerektiren mevkilerde oynamalarına müsaade edilebilir.)
3-Spor kişinin ruhsal ve fiziksel gelişimi için çok önemli bir faktördür.Ailelerde genellikle çocuğun spor aktivitesini yasaklamak gibi yanlış bir davranış gözlenmektedir.Çocuğun hem solunum kaslarının gelişimi,hem de arkadaşlık bağlarının güçlenmesi ve kendine öz güveninin artması açısından spor çok önemlidir.Aileler spor yapmayı yasaklamak yerine uygun şiddet ve zaman da,doğru bir spor dalını seçmeleri konusunda çocuklarını yüreklendirmeleri,onların sağlıklı bir birey olarak yetişmelerinde çok önemlidir..
- ASTIM VE TATİL
Tatil tercihi yaparken kişinin nelere karşı alerjisi olduğunun göz önünde bulundurulması gerekir.Yaylalar kuru ve yüksek rakımlı yerler olduğu için ev tozu akarlarının çoğalması için uygun bir ortam değildir.Bu sebeple ev tozu alerjisi olan kişiler yaylayı tercih etmeleri veya deniz kıyısını tercih ederlerse konakladıkları ortamın çok iyi temizlenmesi ve tozdan arındırılması gerekir.Havuzlardaki klor ve dezenfektan kokusu bazı astımlı hastaları etkileyip astım atağına yol açabilir.Polen alerjisi olan kişiler yaylaya veya kampa giderken alerjik oldukları bitkilerin polen dönemlerini göz önünde bulundurmaları gerekir.
1-Tatile giderken yanınızda yeteri kadar tablet veya inhaler ilaçların bulunduğuna emin olun.
2– Acil bir durumda neler yapmanız gerektiği konusunda doktorunuzla konuşup bir plan oluşturun.
3-Koruyucu ilacınızı düzenli kullanmayı ihmal etmeyin.
4-En yakın hastanenin nerede olduğunu ve telefonunu kaydediniz.