Ani şok endişesi duymayın, alerjiniz varsa aşınızı hastanede yaptırın!

COVID aşısına ilişkin endişelerden biri olan alerjik reaksiyonlar hakkında bilgi veren Solunum Derneği TÜSAD,  bu konuda tedirginliğe gerek olmadığını belirtti.

Bu tür vakaların oldukça az görüldüğüne dikkat çeken TÜSAD Astım ve Alerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Zeynep Ferhan Özşeker, alerji geçmişi olan kişilerinse hastanede ve doktor kontrolü altında aşı olması gerektiği vurguladı.

Tıbbi bir acil durum olan anafilaksi, alerjik reaksiyonların en şiddetlisi olarak tanımlanırken, COVID-19 aşıları nedeniyle son zamanlarda birçok kişiyi tedirgin ediyor. Genellikle ani başlayan, hızlı ilerleyen ve hayatı tehdit edebilen bir reaksiyon olan anafilaksi ile COVID-19 aşıları arasında kurulan bağlantı, pek çok kişiyi aşı olmaktan alıkoyuyor. Dünya Alerji Organizasyonu tarafından ilan edilen ve bu yıl 13-19 Haziran tarihleri arasında bir dizi etkinlikle kutlanan Alerji Haftası’nın bu yılki teması da “Anafilaksiye Dur Diyelim” olarak belirlendi. Bu kapsamda anafilaksi hakkında bilgi veren Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), aşı nedeniyle şiddetli alerjik reaksiyon görülen vakaların oldukça düşük olduğuna dikkat çekiyor. TÜSAD Astım ve Alerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Zeynep Ferhan Özşeker, bu tür endişeler yüzünden aşıdan vazgeçilmemesi gerektiğini söylerken, alerjisi olanlara aşılarını hastanede yaptırmaları tavsiyesinde bulunuyor.

AŞI OLMAKTAN VAZGEÇMEYİN

TÜSAD Astım ve Alerji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Zeynep Ferhan Özşeker, 1,5 senedir hayatımızı olumsuz yönde etkileyen ve pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olan COVID-19 hastalığı ile mücadelede en etkin yolun aşı olduğunu dile getirdi. “Alerjik reaksiyon riski” nedeniyle pek çok kişinin tereddüt ettiğine dikkat çeken Özşeker, bu yüzden aşı olmaktan vazgeçilmemesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de baştan beri uygulanan Coronavac ile son dönemde uygulama oranı artan BioNtech aşısı ile de anafilaksi reaksiyonları bildirildiğini belirten Özşeker, “Ancak oranın çok düşük olduğu üstelik anafilaksi geçiren tüm kişilerin iyileştiği, ölüm ya da yoğun bakım yatışı gerekmediği görüldü” dedi.

AŞIDA ALTERNATİFLER VAR

Bazı kişilerde mRNA aşılarının içinde bulunan polietilen glikol ve polisorbat maddelerine karşı şiddetli alerji gelişebildiğini belirten Özşeker, şu uyarıları yaptı: “COVID-19 aşısının ilk dozu ile şiddetli alerjik reaksiyon geçirmiş olan kişilerin uzman doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir. Çeşitli tipte ve içerikte COVID-19 aşılarının geliştirilmesi, bu hastalar için alternatif aşı bulmakta rahatlatıcı oldu. Ancak anafilaksi riski taşıyan hastaların COVID-19 aşılarını mümkünse hastane ortamında olmaları, aşı olmadan önce doktoru alerjileri ile ilgili bilgilendirmeleri gerekir. COVID-19 hasatlığının yaratacağı ciddi hastalık ve ölüm riski göz önüne alındığında, acil önlemlerin alındığı ortamda yapılan aşıların hayati riski ve yan etkileri göz ardı edilebilecek kadar az. COVID-19 aşılarının yanı sıra, nonsteroid ağrı kesiciler, betalaktam grubu antibiyotiklerin ve genel olarak her ilacın yatkın kişilerde anafilaksi yapma riskinin olduğu da akılda tutulmalı.”

HAYAT KURTARAN TAVSİYELER

Özşeker Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; anafilaksi sıklığının yılda 100 bin kişide 50-112 arasında görüldüğünü, yaşam boyu sıklığının ise yüzde 0,3 -5,1 olduğunu belirttti. “Anafilaksi oluşma durumunda kişiye hızlı müdahale çok önemli” diyen Özşeker, hayat kurtaran şu tavsiyeleri paylaştı:

Exit mobile version