Ameliyatsız tek seanslık diz kireçlenmesi ( kemik kemiğe sürtme – sıvı kaybı – aşınma – kıkırdak kaybı ) tedavisi

Diz kireçlenmesi; diz ekleminin kıkırdak dokusunda başlayan bozulmanın, eklem içi dokuları, eklem çevresi yumuşak dokuları ve kıkırdak altındaki kemik dokuda bozulmalar oluşturmasıdır. Eklem içi kıkırdak doku kaybı, genelde dizin iç yarısında başlar ve daha sonra diz kapağı eklemini (patellofemoral) etkiler ve enson dizin dış yarısını etkiler. Eklem içindeki kıkırdak harabiyeti nedeniyle eklem içi sıvıda bozulma (ölü kıkırdaklar, sinovyal döküntüler, kimyasal zararlı maddeler vs) oluşur ve eklem sıvısının kalitesi bozulur.

Op. Dr.Bülent KılıçOp. Dr.Bülent Kılıç
Op. Dr.Bülent Kılıç

Hastalıkla ilerledikçe ağrı artar, eklem çevresi yumuşak dokular (özellikle eklemin iç yarısında ve arkasında) hasarlanır ve sert hale geçer, kıkırdak altındaki kemikte yoğun sertleşme ve kansızlaşma özellikle diz kapağı ve eklemin iç yarısında oluşur. Eklemin diz kapağı kısmında ve iç yarı kısmında oluşan kemiksi çıkıntılar diz kapağı ekleminin hareketini kısıtlar, hastalar dizini bükmekte zorlanırlar. Eklemin özellikle kemik doku ve çevre yumuşak dokularındaki bozulma ve kansızlaşma nedeniyle istirahat ve gece ağrıları olur.

Hastalar fonksiyonu bozulan eklem nedeniyle yürümekte zorlanırlar, diz ekleminin kasları zayıflar, böylece ekleme vücut ağırlığı daha çok gelir, hastalık hızla ilerler. Eklemin arkasında baker kistleri oluşur.

Diz kireçlenmesi; özellikle orta ve ileri yaş hastalığıdır ve daha çok bayanları etkiler. Çok yaygındır. Birçok hasta bu rahatsızlık için defalarca doktorlara başvurur. Uygulanan; ilaç tedavileri, kıkırdak tabletleri, dizlikler, fizik tedaviler, eklem içi çeşitli enjeksiyonlar, kısa süreli ( birkaç ay) ağrıda azalma sağlar ancak hastalığın ilerlemesini durduramazlar. Uygulanan cerrahi tedaviler; artroskopik cerrahiler kısa süreli rahatlama sağlar ancak hastalığın ilerlemesinede katkıda bulunur.

Kemik kesme ameliyatı, yaşlı hastalarda birçok olumsuzluk oluşturduğundan tercih edilmez. Diz protezleri; taşıdıkları ciddi riskler ve sınırlı kullanım süreleri nedeniyle hastaları korkutmaktadır. Özellikle birçok hasta cerrahi tedavi istememektedir.

Tüm bu nedenlerden dolayı; diz kireçlenme hastalarının büyük bir kısmı, cerrahiden kaçmakta ve diğer tedavilerden tatminkar sonuç alamamaktadır, çaresizce ağrı çekmektedirler.

Bunun yanında, yaşı ileri olup veya genel vücut sağlığı (kanser hastaları, kalp hastaları vs) bozuk olan birçok diz kireçlenmesi hastası vardır ki herhangi bir cerrahi yapılması söz konusu değildir. Tüm bunlara baktığımızda, ortada ciddi çaresiz bir hasta grubu vardır ve kendilerini uğraştırmayan çözüm istemektedirler.

Bu rahatsızlık için uyguladığımız biyolojik tedaviler, yüz güldürücü sonuçları ile, modern tıpta, bu rahatsızlık için cerrahi dışında sonuç veren uygulamadır. Bu uygulamalarda; dokuların doğal iyileşme özellikleri ve kök hücre kullanılması başta olmak üzere, çeşitli uygulamalarla sonuç alınmaktadır.

BİYOLOJİK YÖNTEMLERİN AVANTAJLARI

Exit mobile version