Kanser & Onkoloji

Akciğer Kanseri Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Akciğer kanseri, günümüzde yaygın bir hastalıktır ve erkeklerde tüm dünyada en çok öldüren kanser türüdür. Ölüm nedenleri arasında kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada yer almaktadır.

Akciğer kanseri nedir?

Akciğerler vücuda oksijen alınmasını ve zararlı olan karbondioksitin dışarı atılmasını sağlayan yaşamsal öneme sahip bir organdır. 

Akciğer kanseri akciğer dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu oluşur. Bu kontrolsüz çoğalma sonucu akciğerlerin bir kısmı kaplanır ve uzak organlara yayılabilir (metastaz). Dünya sağlık örgütü verilerine göre akciğer kanseri dünyada en yaygın görülen ve ölüme en çok yol açan kanser türüdür. Akciğer kanseri, kanserden ölüm yönünden erkeklerde birinci, kadınlarda ikinci sırada yer almaktadır. Yapılan araştırmalarda sigara ile akciğer kanseri arasında kuvvetli bir bağlantı kurulmuştur. Yine de vakaların %15’lik kısmını sigara içmeyenler oluşturmaktadır. Akciğer kanseri oluşumunda sorumlu tutulan diğer faktörler hava kirliliği, radon gazı, asbest ve genetik yatkınlıktır. Akciğer kanserinin görülme oranı yaşla birlikte artar. En sık görüldüğü yaşlar 50-70 arasıdır. 

Akciğer kanseri türleri nelerdir?

Kanseri yapan hücre tipine göre akciğer kanserleri:

  1. Skuamöz hücreli karsinom
  2. Adenokarsinom
  3. Büyük hücreli karsinom
  4. Adenoskuamöz karsinom
  5. Sarkomatoid karsinomlar
  6. Nöroendokrin Tümörler (Küçük hücreli karsinom, diğerleri…)

Akciğer kanserinin belirtileri

Akciğer kanseri hastalarının %90’ı hekime başvuru esnasında semptomatiktir. Hastalardaki belirtiler kanserin bölgesel, metastatik veya yaygın olmasına göre değişir. Akciğer ve bronş sisteminin ağrı duyusundan yoksun olması ve genellikle ilk semptom olan öksürüğün sigara içen hastalar tarafından bir belirti olarak değerlendirilmemesi sonucu, akciğer kanseri tanısı çoğunlukla ileri evrelerde konulmaktadır. Akciğer kanserinde görülen başlıca belirtiler ve nedenleri şunlardır:

  1. Öksürük: Vakaların %75’inden fazlasında vardır. Nedeni hava yolunda tıkanma, enfeksiyon ve akciğer dokusu üzerine bası etkisidir. 
  2. Kilo kaybı: %68 oranında görülen bu belirti, ilerlemiş kanser ve karaciğer metastazı durumunda görülür. 
  3. Solunum sıkıntısı: %60 oranında görülen bu belirti büyük hava yollarının tıkanması, plevra denilen akciğer zarlarının arasında sıvı birikmesi ve diyafram kasının felç olması sonucu oluşabilir. 
  4. Göğüs ağrısı: %50 oranında görülür. Kanser göğüs duvarına yayılmış ya da sinirler tutulmuş olabilir. 
  5. Kan tükürme: Bu belirti hastaların yaklaşık %25’inde görülür. Hava yolu tümör tarafından tutulursa ortaya çıkar. 
  6. Kemik ağrısı: % 25 oranında görülür ve kemik metastazını gösterir.
  7. Çomak parmak: Oksijenlenmenin azalması ve kemik reaksiyonları nedeniyle oluşur.
  8. Ses kısıklığı: Ses tellerinin kanserle tutulumu nedeniyle olabilir. 
  9. Yutma güçlüğü: Yemek borusuna bası sonucu oluşur.
  10. Soluk alıp verirken ıslık sesi benzeri ses duyulması: Trakea denilen ana bronşa baskıyı gösterir.
  11. Köprücük kemiği üzerinde lenf bezleri ve ele gelen kitle
  12. Epilepsi: Beyin metastazı sonucu oluşabilir.
  13. Karaciğer tutulumu nedeniyle karnın sağ yanında ağrı
  14. Sırt ağrısı

Akciğer kanseri hangi organlara yayılır?

Akciğer kanseri beyin, kemik, karaciğer, sindirim sistemi, akciğeri saran zar, kalp zarı, böbrek üstü bezi, deri ve yumuşak doku gibi organ ve dokulara yayılım (metastaz) gösterebilir.

Akciğer kanseri neden olur?

  1. Sigara: Akciğer kanserli hastaların % 80-90’ında sigara içme öyküsü vardır ve akciğer kanseri riskini artıran faktörlerin başında yer almaktadır. Kanser gelişme riskini; sigaraya başlama yaşı, sigara içme süresi, içilen sigaranın tipi (örneğin filtreli, filtresiz, puro, düşük katran ve nikotin içeriği vb.) ve günlük tüketilen sigara miktarı etkilemektedir. Sigara içmeyenlere kıyasla kanser riskini 10-30 kat artırmaktadır. Özellikle 20 paket/yıldan sonra bu risk belirgin olarak artmaktadır. Pasif sigara dumanına maruziyet de akciğer kanseri riskini aynı şekilde artırmaktadır. Sigara içimi kadınlarda %90 erkeklerde %79 oranında akciğer kanseri ile direkt ilişkili bulunmuştur. Sigaranın bırakılması kanser riskini tamamen ortadan kaldırmaz, ancak riski azaltır. 
  2. Çevre: Endüstriyel ve çevresel faktörler akciğer kanseri gelişimi açısından önem arz eder. Radon gazı, asbest, hava kirliliği, radyoizotoplar, ağır metaller ve hardal gazı gibi maddelere maruz kalmak ile akciğer kanseri arasında ilişki kurulmuştur.
  3. Genetik: Kalıtsal etkenlerin akciğer kanseri gelişiminde etkili olduğu öne sürülmektedir. Ailede akciğer kanseri olan birey varsa yakalanma riski 2,4 kat artmaktadır. 
  4. Virüsler. HIV enfeksiyonu olan kişilerde akciğer kanseri daha yüksek olasılıkla ortaya çıkmaktadır.
  5. Radyasyon: Herhangi bir kaynaktan gelen radyasyon akciğer dokusuna zarar vererek bronş hücrelerinin yapısında bozulmalara ve karsinogeneze neden olabilmektedir.

Akciğer kanseri nasıl oluşur?

Solunum yollarındaki hücreler kanser yapıcı etkenlerle uzun süre karşılaşınca akciğer bronş hücrelerinde bazı mutasyonlar gelişebilir. Bu kronik maruziyetler bir dizi mutasyonlarla hücrelerde kanseröz değişiklikleri meydana getirebilir. Bu tip anormal hücreler herkeste gelişebilir, ancak yeterli bir immün sistem bu hücreleri tanır ve ortadan kaldırır veya tamir eder. Organizmanın immün sisteminde de bir zafiyet olması sonucu yapısı bozulan bu hücrelerde kontrolsüz çoğalma artar ve kanser kitleleri oluşur. Yine biyolojik yapısında başka değişikliklerin de gelişmesi ile metastaz özelliği kazanır ve uzak organlara yayılmaya başlar.

Akciğer kanseri tanısı nasıl konulur?

Akciğer kanserinde tanı tümörün görüntülenmesine dayalıdır. Hastanın hikayesinde sorgulanan semptomlar ile muayene bulguları bir araya gelince genel bir şüphe oluşur. Sonrasında bu semptom ve bulguları laboratuar ve radyolojik tetkikler ile desteklemek hastalık tanısının konması için gereklidir. 

Akciğer kanseri tanısında kullanılan yöntemler şunlardır:

  1. Akciğer grafisi
  2. Akciğer tomografisi
  3. Beyin MR
  4. PET-CT
  5. Bronkoskopi
  6. Biyopsi işlemleri
  7. Mediastinoskopi 
  8. Torakoskopi

Akciğer kanseri tedavisi nasıl yapılır?

Tedavi planlanırken tümörün hücre tipi ve diğer organlara yayılımı dikkate alınır. Erken dönemde tanı konulan hastalar cerrahi ile uzun yıllar yaşayabilmektedir. Hastalığın tedavisinde duruma göre kemoterapi ve radyoterapi kullanılmaktadır. Bu tedavi yöntemleri hastanın durumuna göre kombine veya tek başına kullanılabilir.

Akciğer kanseri evreleri nedir?

Akciğer kanseri evre olarak dörde ayrılır.

Evre 1: Tümör sadece akciğer içindedir.

Evre 2: Kanser akciğer yakınındaki lenf bezlerine yayılmıştır.

Evre 3: Tümör, plevra veya iki akciğer arasındaki mediasten boşluğuna yayılmıştır.

Evre 4: Hastalık kemik, karaciğer, böbrek üstü bezi ve beyin gibi uzak organlara yayılmıştır.

Akciğer kanserinin evrelendirilmesi tedavi planlaması için gereklidir. Akciğer kanseri birinci veya ikinci evrede tespit edildiyse, tedavide başarı oranı daha yüksektir. Akciğer dokusundaki tümörlü hücreler ameliyatla temizlenir ve doktorun kararına göre koruyucu tedavi planlanır. Hastalık ileri evredeyse; kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler, immünoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler, hücre tipine ve evresine göre doktor tarafından belirlenir. 

Akciğer kanserlerinde tedavi şansı ne kadardır?

Akciğer kanserinde hastalığın seyri tümörün hücre tipi, hastalığın evresi, tanı konulduğunda tespit edilen bulguları, tümörün büyüklüğü ve hastalığın yayılım oranına göre değişir. 

Akciğer kanserlerinde metastatik hastalık saptanmayan erken evre olguların büyük çoğunluğunda cerrahi tedavi ile gerekirse tamamlayıcı radyoterapi ve kemoterapilerle iyileşme şansı vardır. İleri evre hastalıkta da tedavi yöntemlerinde önemli gelişmeler kaydedilmiş olmakla birlikte, hastalıkta nüks etme olasılığı daha yüksektir. Uzun süren kemoterapi, hedefe yönelik tedaviler veya immünoterapiler bu evrelerde hastalığa uzun kontroller sağlayabilmektadir. Ancak tedavilere direnç gelişme ve progrese olma (ilerleme) riski nedeniyle belirli aralarla radyolojik kontroller gerekmektedir. Sonuç olarak, erken evrede yakalanan ve cerrahi olarak çıkarılabilen kanserlerde sağkalım daha fazladır.

Sağlık haberlerine hızlıca ulaşabilmek hem de destek olmak için Google News'te Sağlık News'e abone olun. 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir