Akciğer kanseri, erkek ve kadında kanser ölümlerinin en başında geliyor (%29, 1.3milyon kişi her yıl). Bu hastalığın sigara ile olan ilşkisi 1964 den beri yapılan araştırmalarla kesin olarak ispatlamıştır. Sigara günümüzde %80-90akciğer kanseri oluşma nedenidir. Sigara toplum sağlığını tehtit eden öldürücü bir etken, bu nedenle çok kesin kanunlarla, önlemlerle toplum sağlığı korunmaya, genç insanlar , pasif içicilerin akciğer kanser riski azaltılmaya çalışılmaktadır.
Akciğer kanserinde malesef çoğunlukla erken evrede tanı konulamadığından, hastalık çok kötü ilerliyor ,kontroledilmesi çok güçleşiyor. Kanserin erken tanı konulmasında ki gecikmeden dolayı ileri evrelere yayılmış kaserin sadece %15 ‘i 5 yıl yaşayabiliyor. Hastaların %75 ‘ine ,III.yada IV . Evrede tanı konulabiliyor.
Akciğer kanserinin belirtileri: Başlangıçta çok sıradan yada hiç yok. Sıradan şikayetlerde önemsenmediğinden akciğer kanserinde tedavi edilebilecek zaman geciktirilmiş oluyor. Aşağıda, bazı sıradan belirtilere önem verilmesi gerekiyor
- Öksürük: 2 haftadan uzun süren ,sıradan önemsenmeyen
- Göğüs ağrısı: derin nefes alınca
- Nefes darlığı, Islık sesi,
- Balgam içinde kan
- Yorgunluk,zayıflama
- Ses değişikliği
- Sık tekrarlayan pnomoni (zatüre),bronşit
Akcier kanseri erken tanı hastalığın tedavisinde hayat kurtarıcı oluyor. Kanserin erken evrede farkına varılıp tedavisi yapılması için ; kanser tarama klinik stratejisi :Yüksek Risk gurubu ;kadın –erkek 50 yaş üstü sigara içiyor yada bırakmış olanlar (20 pak/yıl sigara kullanalarda kanser olma riski %87) , pasif içiciler (kaser riski %20-30) de
- Düşük dansiteli Akciğer tomografisi(tarama için kesinlikle normal akciğer radyografisi istenmemelidir)
- Solunum Fonksiyon Testleri
- Bronkoskopi; bronş lavaj sitolojisi)
Yüksek risk gurubu kişilerde yapılacak bu tekikler, erken aciğer kasseri tanısında, kanserin yaratacağı şikayetler daha ortaya çıkmadan farkına varılmasında yardımcı olur
İntratümöral kemoterapi , intravenöz yoldan kullanlmakta olan bir veya birden fazla sitotoksik ilacın (kanser hücresini öldürücü) fleksibl bir bronkoskoptan kateterli bir iğne aracılığıyla ile doğrudan doğruya tümör dokusu içine enjekte edilmesinden ibaret yeni bir girişimlimsel bronkoskopi yöntemidir. İntratumoral kemoterapi bir taraftan tıkanmaya yol açan bronş (hava yolu) içindeki tümör kitlesinin ortadan kaldırılmasını sağlarken; diğer taraftan da normal hücrelere zarar vermeksizin sadece kanser hücreleri üzerinde spesifik sitotoksik (öldürücü) bir etki yapar. İntratümöral lokal enjeksiyon ile terapötik(tedavi edici) maddelerin lokal olarak verilmesinin üstünlüğü tümör dokusu içinde ilacın eşit dağılımı ile beraber intravenöz yol ile asla elde edilemeyecek yükseklikte lokal bir konsantrasyonun sağlanması; buna karşlılık önemli sistemik yan etkilerin ortaya çıkmamasıdır.
İNTRA TUMORAL LOKAL KEMOTERAPİNİN YARARLARI:
- Genel toksik etki olmadan lokal olarak yüksek doza ulaşılması
- Tumör dokusunu hızla öldürerek , tumor dokusunun küçültmesi
- Başlangıçta Ameliyat edilemeyen bronş kanserlerinde, tedaviden sonra cerrahi tedavi imkanı yaratabilmesi
- Hiçbir hastada klasik kemoterapide olabilen sistemik hiç bir yan etki görülmemiştir.
- Sistemik Kemo Terapi , Radyo Terapi ile eş zamanlı yapıla bilmesi