Aile ve Utangaç Çocuk
Neredeyse hepimiz karşılaşmışızdır “yeni bir ortama girdiğinde, ya da yeni bir kişiyle karşılaştığında çocukların hemen başlarını önüne eğip, annesi/babasının arkasına saklandığını”. Ardından bilindik bir ses gelir “oğlum/kızım ne oldu neden utanıyorsun, hadi cevap versene abi/ablana, bak ne sordular sana”. Çocuğun göstermiş olduğu bu davranış daha fazla şiddetlenerek, rahatsız olduğunu gösteren sesler ya da ağlama davranışı da gösterebilmektedir. Böyle bir anda anne babanın göstereceği her davranış ya da söyleyeceği her söz çocuğun utanma duygusunu ortadan kaldırmada kayıtsız kalacaktır. Utangaçlığın temel olarak korunma ve kendisi güvende hissetme içgüdüsüyle gerçekleştiğini bilmemiz gerekmektedir. Çocuklar yaşamlarının ilk yıllarından itibaren annesiyle oluşturduğu en önemli bağ, güven duygusudur. Annesini sığınacağı bir liman olarak görür. Bu nedenle bir başkasından utanıp, anneye sığınması doğal bir süreçtir. Fakat yaş ilerledikçe ve 5 ile 6 yaşlara gelindiğinde çocuklarda oluşan abartılı utangaçlık ve içe kapanma çocuğu olumsuz etkiler niteliktedir. Aile ise bu durum ile doğrudan ilişkilidir. Genel olarak çocuklar, karşılaştıkları yeni olay, durum ya da kişilere karşı temkinli ve mesafeli bir tutum takınabilirler. Henüz sosyal ilişkilerinin gelişmemesi, tek başına bir birey olduklarını fark etmemelerinden dolayı ve en önemlisi kişiliğini oluşturmaya çalışmalarından dolayı utangaçlık eğilimi göstermeleri olağandır. Bu nedenle çocuklardaki utangaçlık doğru bir şekilde belirlenmesi bir o kadar önemlidir. Unutulmamalıdır ki çocukların hangi ortamda, nasıl ve kimlerle iletişim halinde olduğu ve nasıl karşılık verdiği, dikkate alınmalıdır. Küçük yaşlarda bu tür sorunlar normal karşılanırken, yaş ilerledikçe bu sorunların sosyal fobi, kaygı bozukluğu, özgüven problemi gibi farklı sorunlara dönüşebileceği de unutulmamalıdır.
Çocuklarda utangaçlığın nedenleri?
Utangaçlık neredeyse her insanda olan, doğal bir süreçtir. Yapılan araştırmalarda utangaçlığın çevresel, yapısal, ilişkisel, sosyal, aile ve yetiştirilme tarzlarına göre farklılık göstermektedir. Özellikle aile içinde utangaç birinin olması, çocuğun benzer modeli alabilmesine neden olmaktadır. Peki ne yapmamalıyız? Çocuğu alay konusu etmemeliyiz. “geldi bizim utangaç çocuğumuz” bu tür söylemler çocuğun daha fazla içine kapanıp utanmasına neden olmaktadır. “Arkadaşına benzemeye başladın oda senin gibi utangaç” gibi ifadelerle başkalarının davranışlarını örnek gösterip yargılamamalıyız. “baksana yaşıtlarına kimse senin gibi utanmıyor, bir sen böyle yapıyorsun” ifadeleri kullanarak suçlayıcı ve yargılayıcı söylemlerden uzak durmalıyız. “Teyzenler geldi selam versene, konuşur musun? neden susuyorsun” baskıcı bir tutum içinde bir takım şeyleri yapmaya zorlamamalıyız. “Sana kaç defa dedim biri soru sorduğunda cevap ver, arkama geçip durma” kızmak, azarlamak çocuğun daha fazla utanmasına neden olmaktadır. Bu ve buna benzer söylemleri bizler duymak istemiyorsak çocuğumuza da bu söylemlerle yaklaşmamalıyız. Ne var ki çocuklarda görülen utangaçlık, gelişimsel özelliğin göstermiş olduğu durumdan, kalıcı ve farklı problemlerin oluşmasına zemin hazırlar. Bu ifadeler yerine neler yapabilirim? Sorusunu kendinize sorarak problemi ortadan kaldırmamız gerekmektedir.
Özgüven duygusunu aşılamak, yaşanılan durumların atlatılmasında fırsat tanıyarak kendine güven duyması konusunda destekleyebiliriz. Yeni ortamlara girmesi destekleyin. Sihirli bir dokunuş ile bir anda birçok şeyin değişmesini beklemeyin. Her çocuğun farklı kişilik özelliği ve mizacı olduğunu unutmayın. Çocuğun başarılarını takdir edip potansiyelinin farkına varmasına yardımcı olun. Onu hiçbir şey İçin zorlamayın. Teşvik edin Kimi zaman tüm çaba ve emeklerinize rağmen utangaçlığın şiddetli bir biçimde arttığını görebilirsiniz. O zaman zaman kaybetmeden alacağınız uzman desteği utangaçlığın oluşturduğu problemlerin önlenmesinde etkili olacaktır.
Unutulmamalıdır ki, utangaçlık her yaşta, cinsiyette, görülebilmektedir. Yine sorulan en sık sorulardan biri de “utangaçlığı nasıl yenebilirim?”. Utangaçlığın bir günde ortadan kalkması mümkün değildir. Alınabilecek uzman desteği ile aşamalı bir biçimde üstesinden gelinmesi farklı oluşabilecek problemleri de ortadan kaldıracaktır.