Nefesin kişiyi ve çevresini rahatsız edecek şekilde kötü kokmasına halitosis denir. Ağız kokusu toplumun yüzde ellisine varan bir çoğunluğu ilgilendiren sosyal bir problemdir.Sosyal ve duygusal ilişkilerde çok önem taşır ,insanların sosyal çevrelerden ve yakın ilişkilerden kaçınmasına yol açar,kendilerine güvenleri kaybolur, sürekli elleriyle ağızlarını kapatmak isterler,toplumsal olarak dışlanırlar ve psikolojik sıkıntılara maruz kalırlar. Ağız kokusu fizyolojik ağız kokusu, patolojik.ağız kokusu olarak iki temel sınıfa ayrılır ,fizyolojik ağız kokusu gece boyunca tükrük miktarında azalma , ağız kasları ve dil ile fizyolojik temizliğin yapılamaması gibi nedenlerle mikrobik aktivitenin artması sonucu ortaya çıkar,gece boyunca tükrük salgısı azaldığı için gram (-) bakteriler çoğalır ve kokuya sebep olur kahvaltı yapıldığında birşeyler yenilip içildiğinde geçer.Ağızdan nefes alma,dudakların kapanamaması ,nazal tıkanıklık gibi sorunlara bağlı ağız kuruluğu,yetersiz tükrük miktarı ve yetersiz bakteriyel plak kontrolü,açlık,tütün kullanımı,alkol kullanımı da ağız kokusuna yol açan sebepler arasındadır.Aynı şekilde kadınların doğum kontrol hapları kullanması, ovülasyon,menstrasyon,hamilelik,menopoz dönemlerinde de ağız kokusuna rastlanabilir.
Ağız kokusuna bağlı şikayetlerin yüzde sekseni ağız içi laynaklıdır.Bunların içinde dişeti hastalıkları,gıdaların dişler arasına sıkışması,tedavi edilmemiş çürük dişler, eksik dolgular,taşkın kron kenarları,temizlenmeyen hareketli protezler,ve periiplantitis sayılabilir.
Dil de gerek yoğun pürüzlü yapısı,papiller,fissürler,villuslar içeren yüzeyi ile anaerobik ve gram(-) bakterilerin doluşmasıyla tükrüğün yıkayıcı ve temizleyici etkisini engeller,ağız içindeki proteinlerin büyük kısmı bu bakteriler tarafından metabolize olarak hidrojen sülfür ve metilmerkaptan gibi uçucu sülfür bileşiklerinin üretilmasine sebep olur.Uçucu sülfür bileşikleri gıda artıkları,tükrük,dökülen epitel hücreleri ve dişeti kanaması sonucu çürüyen hücreler tarafından özellikle de gram(-) bakterilerin üretimiyle ortaya çıkar.Dili etkileyen difteri ,kızamık,gingivostomatit,kemoterapi ve radyoterapi tedavisi görmek kortizon kullanmak,uzun süre antibiyotik kullanmak,mantar üremesine ve ağızkokusuna sebep olur. Diyabet,kronik böbrek hastaları antidepresan antihistaminik,antihipertansif kullananlar,sinüzit,reflü,sjorgen sendromu,wegener granülomatozisi ,tüberküloz,sifiliz,gibi hastalıklarda da ağız kokusuna rastlanır.Bademciklerdeki kriptaların arasında biriken birikintiler tonsilit ve ağız. kokusu nedenidir,astım hastalarında ,ketozis in geliştiği diyabette,böbrek hastalarında nefes kokar.Bazı hastalarda da bireyin kendisinden başkasının hissetmediği subjektif ağız kokusu olur bu hastalar hassas,içe dönük,takıntılı kişilerdir, trafik kazaları,zehirlenmeler,kafa çarpışmaları sürekli öksürük ilaçları anemi,hipotiroidizm koku merkezini etkileyip koku halüsinasyonları yapabilir. Tedavi: Sebep araştırılıp ona göre tedavi yapılır, tüm ağız dezenfeksiyonu ve kapalı kök yüzeyi debridmanı ile ağızdaki bakteriler azaltılır,dişeti cepleri ortadan kaldırılır,ağız bakımı işlemleri diş ipi ve dişlerarası fırça kullanımı öğretilir,mekanik olarak dil sırtı ve dişeti temizliği yapılır. Ağız kokusunda temel tedavi. şekli anaerob bakterillerin ortadan kaldırılması dişler arası bölgelerin temiz ,dişetlerinin kanamadığı bir ortam yaratılmasıdır. Kimyasal olarak alkol içermeyen timol mentol içeren gargaralar,şekersiz çinkolu sakızlar, önerilir su tüketimi çoğaltılmalıdır.Ağzınız mis gibi koksun,dudaklarınızdan tebessüm eksik olması. Hayat gülünce güzeldir. Sağlıklı günler dilerim .