Ağız Kokusu
Çocuklarda çok sık görülen bir problemdir. Ağız kokusu fizyolojik olabileceği gibi patolojik nedenlere de bağlı ortaya çıkabilir. Ağız kokusu sadece kişiyi değil çevredekileri de rahatsız ettiği için tedavi edilmelidir.
Ağız kokusunun ana nedeninin ağız içi faktörlere bağlı olduğu gösterilmiştir. Bu faktörler bakteriyal diş plakları, günlük diş ipi kullanımının olmaması, paslı dil, diş çürükleri ve diş eti iltihaplanmalarıdır. Bu nedenle ağız kokusu olan çocuklar mutlaka bir diş hekimi tarafından muayene edilmelidirler. Çocuklarımıza diş ve diş eti bakımı yanında dil temizliği de öğretilmelidir. Dil üzerinde yerleşebilen birçok bakteri uçucu kükürt bileşikleri, organik bileşikler ve azotlu bileşikler üreterek ağız kokusuna neden olabilirler.
Ağız kokusu olan çocukların KBB (Kulak-Burun-Boğaz) hekimi tarafından da muayene edilmesi gereklidir. Burun boşluğu ve sinüslerin iltihabı (rinosinüzit), bademciklerin iltihabı (tonsillit), geniz eti ve bademciklerin büyük olması ve burundaki yabancı cisimler ağız kokusuna neden olabilmektedirler.
Diş ve KBB muayenelerinde patolojinin saptanmadığı durumlarda ağız kokusunun sindirim sisteminin hastalıklarından kaynaklanma olasılığı olabilir. Özellikle midede Helicobacter pylori enfeksiyonun varlığı, gastroözefageal reflü hastalığı, yemek borusu ve oniki parmak bağırsağının iltihabi hastalıkları ağız kokusuna neden olabilir. Bu hastalıkların tespiti ve tedavisi ile ağız kokusu tamamen düzelebilmektedir.
Ağız kokusunun fizyolojik olduğu durumlar ise özellikle sabah ilk uyanınca olan, açlıkta veya susuz kalınınca ortaya çıkan ağız kokusudur.
Bol sıvı tüketerek ağız kuruluğunun önüne geçmek, şekersiz sakız çiğneme ile tükrük salgısını arttırmak, ağız gargaraları veya spreyleri ile ağız hijyenini sağlamak, ağız kokusuna neden olabilecek besinlerden kaçınmak (soğan, sarımsak, lahana, turp, kahve vs.) ağız kokusunu önlemedeki temel yaklaşımlardır.