Agarofobi Nedir?
Agora, Yunan klasik çağında, bir sitenin yönetim, siyasi ve ticaret işlerini görüşmek üzere yurttaşların toplandığı açık kent alanı olarak tanımlanmaktadır. Yani açık alanlar için kullanılan bir kavram olmuştur süreç içinde de. Fobi korku anlamında kullanılmıştır ve agorafobi de başlangıçta açık alan korkusu olarak tanımlanırken sonrasında içeriği değiştirilmiştir. Panik atak ve benzeri durumları yaşayıp, herhangi bir ortamda panik atak benzeri bir durum yaşarlarsa yardım alamamaktan, buradan çıkamayacağından, kapalı-kalabalık alanlarda tekrar kötüleşeceklerinden, bu ortamlardan çıkarılıp hastaneye, acile yetiştirilememekten, ya da bu ortamlarda rezil olmaktan, saçma bir şey yapmaktan korkarlar. Kalp krizi geçirirsem, aklımı kaybedersem bana yardım edecek kimse olmazsa diye düşünerek özellikle sinema, pazar, alışveriş merkezi gibi kalabalık ortamlara özellikle yalnız gitmek istemezler. Çoğu kez yardım almanın mümkün olmayacağını düşünerek evde de yalnız kalmak istemezler.
Agorafobi ile ilgili en sık rastlanan örnekler: Pazar yerinde, büyük bir mağaza ya da alışveriş yerinde olma; otobüs, tren, vapur, uçak gibi toplu taşıma araçlarıyla yolculuk etme; toplu olarak bulunulan ortamlarda, kalabalık içinde, işlek caddelerde olma; özellikle trafiğin sıkışık olduğu yerlerde arabayla yolculuk etme; köprüden geçme; kuyrukta beklemedir. Agorafobiklerin korku, kaygı duyduğu durumlardan kaçınmaları temel özellikleridir. Yaşanılan korkunun şiddeti ile kaçınmalarının derecesi bağlantılıdır. Agorafobik kişiler hastalık hafif seyrettiğinde, bu durumlarda bulunmaya sıkıntı çekerek de olsa katlanabilir, kaçınmalar daha azdır. Korkunun kaygının şiddeti arttıkça kaçınma davranışı da belirginleşir ve yaşam iyice kısıtlanmış hale gelir. Kişi hastalığın en ağır durumunda, sosyal izole olur ve eve kapanır. Güvendiği bir yakını eşlik etmedikçe evden çıkmaz hale gelir. Bazen de evde yalnız kalmaktan bile kaçınılır.
Amerikan Psikiyatri birliğinin psikiyatrik hastalıkların tanı kriterlerini belirlediği son güncellenen şekli olan DSM-5 tanı kitabına göre agorafobi tanı kriterleri aşağıdaki gibidir.
A. Aşağıdaki beş durumdan ikisi (ya da daha coğu) ile ilgili olarak belirgin korku ya da kaygı duyma.
1. Toplu taşıma araclarını kullanma (orn. otomobiller, otobusler, trenler, gemiler, ucaklar).
2. Acık yerlerde bulunma (orn. otoparklar, alışveriş merkezleri, kopruler).
3. Kapalı yerlerde bulunma (orn. mağazalar, tiyatrolar, sinemalar).
4. Sırada bekleme ya da kalabalık bir yerde bulunma.
5. Tek başına evin dışında olma.
B. Kişi, kacmanın güç olabileceği ya da panik benzeri ya da yetersizleştiren ya da utanç veren (örn. yaşlılarda duşme korkusu; altına kacırma korkusu) diğer belirtilerin olması durumunda yardım alamayabileceğini duşunduğu icin bu tür durumlardan korkar ya da kaçınır.
C. Agorafobi kaynağı durumlar, neredeyse her zaman, korku ya da kaygı doğurur.
D. Agorafobi kaynağı durumlardan etkin bir bicimde kacınılır, bir eşlikciye ihtiyaç duyulur ya da yoğun bir korku ya da kaygı ile buna katlanılır.
E. Duyulan korku ya da kaygı, agorafobi kaynağı durumların yarattığı gercek tehlikeye gore ve toplumsal-kulturel bağlamda orantısızdır.
F. Korku, kaygı ya da kacınma surekli bir durumdur, altı ay ya da daha uzun surer.
G. Korku, kaygı ya da kacınma, belirgin bir sıkıntıya ya da toplumsal, işle ilgili alanlarda ya da onemli diğer işlevsellik alanlarında işlevsellikte duşmeye neden olur.
Agorafobi tanısı, panik bozukluğu olup olmadığına bakılmaksızın konur.
Kişinin klinik gorunumu, hem panik bozukluğu, hem de agorafobi için tanı ölçütlerini
karşılıyorsa, her iki tanı birlikte konur.