Silimarin ve faydaları (deve dikeni)
Ülkemizde kronik hastalıkların artması , bir türlü tedavi edilemeyen durumların ortaya çıkması nedeniyle birçok insan bitkisel tedaviler ve geleneksel tamamlayıcı tıp tedavilerine ilgi duymaya başladı. Bu bitkisel tedavilerden biri de Deve Dikeni bitkisi ve özellikle Karaciğer hastalıklarında kullanımı.
Deve dikeninin anavatanı Akdeniz coğrafyası ancak dayanıklı ve floraya uyum sağlayabilen bir bitki olduğundan birçok farklı coğrafyada yetişmekte. Deve dikeni içindeki ana etken madde Silimarin maddesi.
Deve dikeni bitkisi ülkemizde olduğu gibi yurtdışında da yoğun olarak Karaciğer detoksları için kullanılmakta. Detoks etkisi nedeniyle araştırmacılar genel olarak karaciğere faydalı olacağını düşünse de deve dikeni bitkisi 2016 yılında fareler üzerinde denendi. Yapılan deney sonucu Karaciğer hasarı olan farelerde iyileşme görüldü.
Turkiye Kliniklerinin bir çalışmasında Mantar zehirlenmesi geçiren bir hastaya tedavi destekleyici olarak etken madde ‘’Silimarin’’ verildiğinde iyileşmenin hızlandığı gözlendi.
Silimarinin asıl etkisi toxinlerle yarışarak Karaciğer hücrelerine zarar vermelerini önlemektir. Bu toksinlere serbest radikal adını vermekteyiz. Serbest radikaller vücudun kendi ürettiği maddelerdir. Bu üretimin nedeni zararlı güneş ışınları , radyasyon , sigara , yanlış beslenme gibi durumlardır.
Serbest radikallerin vücutta birçok temel hastalığa neden olduğu ( Kanser , Alzheimer , Parkinson vbg) düşünülmektedir. Bu nedenle bu maddelere karşı uygulanan her türlü savunma bizi birçok kronik hastalıklardan koruyabilir.
Ancak silimarin(Deve Dikeni) ile ilgili yapılan bir diğer çalışmada , Hepatit C hastalarına yüksek doz silimarin enjekte edilmiş, ancak olumlu bir etki görülmemiştir.