Sakarya Böbrek nakil merkezi’nden 4 yılda 180 Hastaya yeni bir hayat
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Böbrek Nakil Merkezi, 2019 yılında kurulduğundan bu yana, organ nakli bekleyen hastalara umut olmaya devam ediyor. Merkezin Başkanı Doç. Dr. Necattin Fırat, kuruluşlarının ardından geçen 4 yılda 180 hastanın böbrek nakliyle hayata döndüğünü açıkladı.
Organ Bağış Haftası Çağrısı: “Bu sensiz Olmaz!
Doç. Dr. Necattin Fırat, 3-9 Kasım Organ Bağış Haftası’nda toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla organ nakli çağrısında bulundu. Bu yıl sadece 3 kadavradan nakil yapıldığını ve organ bağışının öneminin vurgulanması gerektiğini ifade etti. Fırat, kadavradan nakil bekleyen 400 hastanın olduğunu ve bu durumun organ bağışının önemine bir kez daha dikkat çekmemiz gerektiğini söyledi.
“Kadavradan bağış oranları düşük”
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Altıntoprak, organ bağışının bazı hastalıkların tek tedavi yöntemi olduğunu belirterek, özellikle kadavradan organ bağışı oranlarının ülkemizde düşük seviyelerde olduğunu ifade etti. Altıntoprak, organ bağışının önemin altını bir kez daha çizdi.
Doç. Dr. Necattin Fırat, merkezin büyük çoğunluğunun canlıdan gerçekleşen nakillerle öne çıktığını, şimdiye kadar sadece 13 kadavra nakli gerçekleştirildiğini ifade etti. Kadavradan halen nakil bekleyen 400 hastaya dikkat çeken Fırat, “Böbrek için canlıdan nakil imkanı var. Fakat bazı nakiller için canlıdan nakil imkanı yok. Kalp nakli için maalesef canlıdan nakil gerçekleşemiyor” ifadelerini kullandı.
Hayata İkinci Şans: Organ nakliyle yazılan yeni hikayeler
45 yaşındaki Muhammet Sefa Rumeli, 23 yıl süren böbrek rahatsızlığıyla mücadelesini ve 2 yıl önce gerçekleşen nakil sürecini paylaştı. 23 yıl boyunca günde 8 saat boyunca diyaliz makinesine bağlı kalan Rumeli, 2021 yılında uygun bir kadavradan organ bulunmasıyla gerçekleşen nakilin ardından sağlığına kavuştuğunu belirtti. Bu süreçte kendisi ve ailesi için zorlu bir dönemden geçtiklerini ifade eden Rumeli, organ bağışıyla yeniden hayata tutunduğu için mutlu olduğunu dile getirdi. “O günden bu yana diyalize girmiyorum. Sağlıklı, konforlu bir hayata kavuşmak iş ve özel hayatımı olumlu yönde etkiledi. Organ bağışına duyarlılık çağrısı yapmak istiyorum. Bir cana can katmak, belki de yapabileceğimiz en güzel şey. Hayatımızın son anlarını en güzel şekilde tamamlamak istiyorsak, organlarımızı bağışlamalıyız,” şeklinde konuştu.